28

149 6 2
                                    



Sınıfta oturup defterimi karalıyordum boş boş. Edebiyattan çıkıştım öğh!

"Ben kantine gidiyorum geliyo musun?"

"Ya bana bir kahva alsana lütfeen"

"Derin sen de gel işte."

"Hadi Ece ya!"

"Ay tamam öf!"

Zaferle sırıtıp defterime geri döndüm ve dün olanları düşünmeye başladım. Tekrar gitmiştik kütüphaneye ve ödev yapmaktan bu kadar zevk alabileceğimi hiç tahmin edemezdim. Onunla gerçekten eğleniyordum.

Ece yanıma oturduğunda döndüm ona hemen.

"Kahve mi aldın m-"

Merih?

"A şey ben seni Ece yani o kahve alıcaktı o zannettim."

heyecanlandım mı?

"Seni hayal kırıklığına uğrattım sanırım." deyip güldü.

ben de güldüm karşılık olarak

"Yok hayır tabiki."

"Hmm ama sana bir kahve borcum olsun. Bugün yapayım mı sana? Kendi ellerimle hem de." Sonra da göz kırptı.

"Olur."

ay ay ay

"Merih sen bizim sınıfta görmek ne güzel."

Cansu'dan nefret ettiğimi söylemiş miydim ben?

"Ya öyle oldu."

"Şey bugün bir şeyler yapmak ister misin eğleniriz biraz."

Merih bir bana bir de Cansu'ya baktı. "Üzgünüm, daha önemli işlerim var."

hah!

Merih Cansu'yu kapak ettiğimde alışı sevinip önüne döndüm. Cansu da sinirlenip gitti zaten. Ağla canım hadi.

Merih bir dahaki teneffüs buluşuruz dedikten sonra kendi sınıfına gitti.

Bir ders kalmıştı dersin bitmesine ve aşırı mutluydum.

Ondan hoşlanıyor muydum?

Galiba.

Sonunda zil çaldığında çantamı alarak bildiğiniz koşarak çıktım sınıftan. Merih de oradaydı.

"Hadi gidelim, ama ilk önce markete gidip bir şeyler alalım." bunu dedikten sonra göz kırptı.

Yerim seni çocuk.

Dediği gibi de yaptık. Yol üstünde bir markete uğrayıp markete girdik.

"Sana öyle bir kahve yapacağım ki başka kahve içemeyeceksin bak hazır ol."

"Hmm görücez."

Güldük ikimiz de.

Raflarda dolaştık dakikalarca.

"Krem şanti de alıyım üstüne sıkarız ha?"

ihtiyacımız olan her şeyi alıp evine gittik. Daha tanışalı çok olmamıştı ama güveniyordum ona. Niye bilmiyorum ama güveniyordum.

Merih'ten
Marketten ihtiyaçlarımızı alıp evime geldik.

Çok mutluydum.

Fazla.

"Hadi mutfağa."

Birlikte mutfağa gidip poşetteki malzemeleri çıkardık.

"Evin çok güzelmiş."

"Babam sağolsun." diyip güldüm.

"Bana baksana bir."

Sesini duyup arkama döndüm. poşetten çıkardığı krem şantiyi açmıştı ve ağzına sıkmaya başladı.

Ben kahkahalar atarken daha çok sıktı ağzına. Hatta ağzından taşıp yüzüne bile bulaşmıştı.

Ağzını kapatıp yemeye çalışırken bana gülümsedi kocaman.

"Hadi sen de."  Tabii ağzı dopdoluydu. Sesi de boğuktu.

Ağzımı açtım. Gelip benim ağzıma da sıktı.

Beraber güldük.

Kahkaha attık.

O kadar güzeldi ki,

O anda yıllarca kalmayı diledim.

month // TEXTINGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin