6

1K 49 23
                                    

Yekta'dan

Sevgili okuyucular, tekrardan merhaba ! İlk yazımı yazdıktan sonra açıkçası rahatladım çünkü yazamayacağımı düşünüp tedirgin olmuştum. Çağıl'ın dediği gibi insanın yazdıkça yazası geliyormuş.

Size anlatmak istediğim o kadar şey birikti ki. Yaklaşık altı aydır görüşemediğimiz Hazar geldi hemde ilginç haberlerle ve bize bir iş teklif etti. Ama bunlardan önce size verdiğim söz için Çağıl, Bulut ve benim tanışma hikayemizi anlatmalıyım. Belki bizimkilere söylerim onlar size biraz çıtlatırlar ya da ben size kısa kısa anlatırım bu olayları.

Hadi anlatmaya başlayayım o zaman.

3 yıl önce

Hayatımdan zerre zevk almadığım sadece yaşamak için nefes aldığım zamanlardı. ' Ölmek mi güzeldi yoksa ölüme inat yaşamak mı ? ' diye her gün saatlerce düşünüp en sonunda ölüme inat yaşamaya karar vermiştim.

Bu kararla gidip kendime dolaptaki buzlu pizzayı alıp tepsiye yerleştirip fırına koymuştum sonrasında da duş almak için banyoya gittim. Tamam biraz saçma gelebilir bu sizlere ama benim yeni başlangıcım da buydu.

Duştan çıktıktan sonra üzerimi giyindim sonrasında pizzayı fırından çıkartıp yemeğe başladım. Ah o kadar uzun zamandır keyifle bir şeyler yememiştim ki.

Bugün uzun zamandır yapmadığım şeyleri yapmaya karar verdim. Son altı ayda yapmadığım bir şeyi yaparak dışarı çıkmaya karar verdim. Depo olarak kullandığım odadan bisikletimi aldım ve kapıya doğru ilerlerdim.

Kapıdan çıkar çıkmaz taşındığından beri hiç görmediğim karşı komşumla karşılaştık hafifçe baş selamı verip bisikletimle birlikte kapıdan çıkarak temiz havaya kavuştum.

Derin bir nefes alarak doğanın, güneşin tadını çıkarttım. Sonrasında bisikletime atlayıp evin yakınındaki parka doğru sürdüm. Parka varınca bisikletten inip banklardan birine oturmadan hemen yanıma bisikleti yasladım ve oturdum.

Tabi diyebilirsiniz ki niye parka geldi ki bu adam ? Cevabı çok basit: parkta otururken sanki küçüklüğüm gözümün önüne geliyor ve oradaki çocuklarla oyun oynuyor ruhum.

En fazla on dakika bankta oturduktan sonra markete doğru yola çıktım. Marketin önünde bisikleti koyma yerine yerleştirdim ve içeriye doğru adımladım.

İçeride alışveriş arabasını sürerek manav kısmına gittim ve bol bol yeşillikten başka kabak, patlıcan, domates, patates ve soğan da aldıktan sonra biraz makarna almak için ilerliyordum ki biri alışveriş arabama çarptı. Kafamı kaldırır kaldırmaz parıldayan gözler ve pofuduk yanaklar karşıladı beni.

Evet evet doğru tahmin ettiniz Bulut'tu karşılaştığım kişi. Bana mahçup bakışlarla bakıyordu, sanırım kendine gelmek için kafasını hızla iki yana sallayıp bana döndü ve
' Çok üzgünüm size bir zarar gelmedi değil mi ? Malzemeler, aldığınız malzemelerde bir zarar var mı peki ? ' diye telaşla sordu.

Bende o sevimli yüze bakıp ' Bir sorun yok, lütfen telaş etmeyin. ' dedikten sonra bugünün yeni hayatımın ilk günü olduğu hatırlayarak elimi uzattım ve ' Bugün benim yeni hayatımın ilk günü ve yeni tanıştığım ilk kişinin sizin olmanızı istiyorum.  Ben Yekta, sizin adınız nedir ? ' diye sordum. Tam bana cevap verecekken bu sefer diğer yandan alışveriş arabama biri çarptı.

Adının Bulut olduğunu öğreneceğim kişiyle göz göze geldik ve ona dönerek bulunduğumuz duruma gülmeye başladık. Bir iki dakika sonunda kendime gelirken şaşkın şaşkın duran kişiye baktım. Ah o bakışları yok muydu tutup sarılasım gelmişti.

Aklıma gelen fikirle gülümserken şaşkın bakışlı kişi ' Ya kusura bakmayın lütfen, bir anda alışveriş arabasının kontrolünü yitirdim. İyisiniz değil mi, bir problem yoktur umarım ? ' dedi. Bende ' Hayır hayır bir problem yok, sıkıntı yapmayın kendinize. İkinize de söylemek istediğim bir şey var: Acaba bu yeni hayatımın ilk gününde benimle tanışır mısınız ? Benim adım Yekta ' dedikten sonra ikisine de ellerimi uzattım.

Ama ellerimi tutup bunu kabul edeceklerini hiç düşünmemiştim hatta Çağıl'ın ' Alışverişten sonra birlikte bir pastaneye gidelim mi ? İyice tanımış oluruz birbirimizi. ' diyeceği aklımın ucundan bile geçmezdi.

İşte bizim tanışma hikayemiz bu. Bana çarparak öyle bir iyilik yaptılar ki. Hayatıma renk, güneş, sevgi her şey oldular. Onlara hayatımı borçluyum desem yalan olmaz.

Hazar'la ilgili anlatacaklarım da bir sonraki sefere artık. Bu yazımda bahsedemediğim için beni maruz görün lütfen.

Kendinize ve sevdiklerinize iyi bakın !

BİS ~ bxbxb Where stories live. Discover now