tell me

610 52 57
                                    

"Nasıl bahsetmezsin Joon Seo denen herifin sürekli seni tehdit ettiğinden?" Yoongi hyungunun sorusuyla başını eğen Jungkook iç çekti sadece. Jimin hiçbir şey demeden yaralarına pansuman yapıyordu.

"Ben... Ben Jimin'i endişelendirmek istememiştim." Jungkook kollarını çekmeye çalışsa da Jimin bırakmadı. Yaralarının hepsini öpmeye karar vermişti, her şeyi öğrendikten sonra mutlaka bütün yaralarını sevgisiyle iyileştirecekti.

"Böyle olunca daha az endişelendi çünkü Jimin." Taehyung oturduğu yerden kalktı ve hala sinirli olan hyunguna yöneldi. Elini tuttu ve hyungunu kaldırdı. Kulağına bir şeyler fısıldadıktan sonra kısa bir vedanın ardından beraber ikiliyi yalnız bıraktılar.

Şimdi evde sadece onlar kalmıştı. Kısa olan hala sevgilisinin yaralarına bakmakla meşguldu. Uzun olan yutkunup diğer kolunu kaldırdı ve Jimin'in çenesine koydu elini. Hafifçe elini kaldırınca gözleri buluştu.

"Odamıza gidelim mi?" Yaşça büyük olan kafasını salladı ve uzun olanın belini sardı. Jungkook ona yük olmak istemiyordu, sevgilisi çok zayıflamıştı sanki. Minik bedeni daha da küçülmüştü. 

Telefonundan ona mesaj atmak için çok uğraşmıştı ama bir türlü becerememişti. 

"Ben yürürüm, iyiyim." Kısa olan kafasını kaldırıp sevdiği çocuğun parlak gözlerine baktı. Yorgun olduğu her yerinden belliydi. 

"Uslu dur, sevgilim." Uzun olan kıkırdadı. Gülmesi ile canının acıdığını hissetse de büyüğünü üzmemek için tepki vermedi.

Birkaç dakika sonra Jimin yatak odalarının kapısına uzandı. İçeri girdiklerinde Jungkook gülümsedi. Yanındaki minik bedene sarılıp uyumayı özlemişti.

Yataklarına yaklaşınca Jimin sevgilisini yavaşça yatağa bıraktı. Yatağı dolaşıp kendi yattığı yere gitti. Her zaman Jungkook'un üzerinden zıplardı yattığı tarafa ama bu sefer onun canı acıtmaktan korktu.

"Sevgilim, anlatmak istemezsen anlarım ama ben her şeyi bilmek istiyorum." Uzun olan derin bir nefes aldı ve etrafına bakındı. Anlattıklarından sonra Jimin çok üzülecekti. Onu sakinleştirebileceği bir durumda olmalıydı.

Aklına gelen en iyi fikirle yatma pozisyonuna geçti ve Jimin'i kendine doğru çekip göğsüne yatırdı. Başta canı acısa da Jimin'in saçlarından gelen kokuyla tüm yaralarını unutmuştu.

Jimin de sevgilisinden farklı değildi. Jungkook'un hızlı kalp atışlarını dinlemek onu her zaman mayıştırırdı.

Jungkook, Jimin'in biraz olsun rahatladığını anlayınca meleğinin kokusunu içine çekip her şeyi baştan anlatmaya başladı.



Obsession | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin