40

495 64 9
                                    

lix
changbin
iyi misin?
hım?

bin
dinledin
değil mi

lix
kalbin kırıkmış gibi hissediyorum
iyi olmadığın ve yanında olamadığım her sefer için benim de kalbim kırılıyor

bin
felix
nerdesin?

•••

yurda yine rekor sürede ulaştığında kimsecikler yoktu etrafta. doğrudan felix ve jisung'la paylaştığı odaya gitti. sırtı yatak başlığına dayanmış olan felix kafasını dizlerine gömmüştü, omuzları titriyordu. changbin'in orada olduğunun farkında bile değildi.

ne yapacağını bilemez halde bir süre öylece dikildi. sonra yavaşça yatağa yürüdü, elini uzattığında felix'in darmadağınık olmuş tutamlarını buldu parmakları. ardından ürkekçe kafasını kaldıran çocuğu sıkıca kucakladı.

"niye ağlıyorsun... ağlama." mırıltıları kendine oldukça uzak geliyordu fakat felix onu duymuş gibi çekildi. "beni senin dışında her şey kırıyorken seni kıran tek kişi benmişim gibi hissediyorum changbin." dudakları titriyordu.

changbin ne diyeceğini bilemiyordu. konuşarak kendini anlatmak onun için çok zordu, bu yüzden şarkılara sığınıyordu zaten. yükleri azalır sanıyordu defterine kustuğunda, insanlara ulaşabilir ve sesini duyurabilir. bu şekilde rahatlıyordu fakat gerçekler felix'i çok üzmüştü. changbin'in hissettikleri onu üzmüştü.

"seni ağlatmak için yazmadım bu şarkıyı." deyiverdi. ardından uzanıp gözyaşlarını sildi sarışın olanın. "bir süredir karaladığım şeylerdi." usulca çıkıyordu kelimeler ağzından. felix daha fazla ağlamamak için dudaklarını birbirine bastırmış onu dinliyordu. "gittiğinde ve sana ulaşamadığımda defterimi elime aldım. neler döktüğümün farkında bile değildim." işin aslı o sıralar gerçekten kalbi kırıktı. hayır, felix onun kalbini —isteyerek ya da istemeyerek— defalarca kırmıştı. yine de onu suçlayamıyordu. nasıl suçlardı ki? o da yeterince şeyle savaşmıştı.

"chan hyungın işiydi. defterimi stüdyoda bulduğunda sayfaları toparlamış. sonra beni sıkıştırmaya başladı." changbin silecek tek bir damla kalmasa da elini suratından çekemiyordu, avuç içi felix'in yanağında asılı kalmıştı.

"yardım için dayanacağın tek kişi ben olacağım," dedi felix yavaşça. sesi kırık çıksa da oldukça kararlı görünüyordu. changbin'in yanağında duran elini tutup diğer eliyle onun yanağını kavradı. "üzgün hissetmene izin vermeyeceğim. artık yorulmayacaksın." seni yormayacağım, diye geçirdi içinden uzanıp onu öpmeden önce. bu kısa ve hızlı bir temastı.

changbin sözlerin ve eylemlerin içinde yarattığı sıcaklıkla gülümsedi, bu sefer o uzandı ve parmak uçları felix'in yanağında geziniyorken derince öptü onu.

jisung bu sıra kapı aralığından yaşlı gözleriyle izliyordu onları. sonra telefonunu çıkardı ve hiç düşünmeden hyunjin'e bir mesaj çekti.

deeper love • skzWhere stories live. Discover now