14. Bölüm

33 10 3
                                    

Selam nasılsınız? <3 Yukarıdaki şarkıyı açın, derin bir nefes alın ve okumaya başlayabilirsiniz sizi çok seviyorum hepinize iyi okumalar <3 <3 <3 (size kalplerim yetmez)

Selam nasılsınız? <3 Yukarıdaki şarkıyı açın, derin bir nefes alın ve okumaya başlayabilirsiniz sizi çok seviyorum hepinize iyi okumalar <3 <3 <3 (size kalplerim yetmez)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözlerimi açtığımda odamda yatağımın üstünde uzanıyordum.
Sahilde uyuya kalmıştım. Yatağımdan kalkıp aynaya doğru yöneldim. Saçlarımın dağınıklığını düzeltmek için tarağımı alıp düğümlenen saçımı çözdüm. Aşağı indiğimde evde Deniz dışında kimsenin olmadığını gördüm.
Deniz hüzünlü bir şekilde duvara bakıyordu.

"Deniz iyi misin?" Benim geldiğimi yeni fark ettiğinden dolayı ilk başta irkilse de sonradan toparlanmaya çalışarak bana döndü.

"Sen uyurken annem geldi" dediği şeyi duyunca şaşkınlıkla Deniz'in yanına oturdum.

"Nasıl?"

"Geldi işte saçmaladı ve gitti..." ağzından çıkan kelimeleri şaşkınlıkla dinliyordum. Hiç düşünmeden Deniz'e sarıldım.

Islak gözlerle bana bakıyordu en çok da bu canımı acıtıyordu. Onun böyle üzgün olması beni de üzüyordu.

"Seni asla bırakmayacağım Deniz... Söz veriyorum"

"Ben de seni asla bırakmayacağım Okyanus..." ağlamamak için dolmuş gözlerimi gülümseyerek bastırmaya çalışıyordum.

Deniz tarafından

Eve geldiğimizde Okyanus'u taşıyıp yatağına yatırdım. O güzel yüzünü izlerken birden kapının çalma sesiyle yerimden kalkıp aşağı indim ve kapıyı açıverdim. Kapıyı açtığımda gözlerimin şaşkınlıkla açıldığını hissettim. Sarı saçları yıpranmıştı. Yutkunarak karşımdaki yıllardır görmediğim kadına baktım.

"Deniz oğlum..." hiçbir şey demeden bana oğlum diyen bana artık yabancı gelen kadına baktım.

"Pardon?" Dedim sesimin düzgün çıkmasına özen göstererek.

"Özür dilerim oğlum... Çok pişmanım affet beni"

"Pardon herhalde bir yanlış anlaşılma var. Benim annem ben çok küçük yaştayken öldü..." derken sesimin titrediğini fark ettim.

"Oğlum yapma böyle lütfen..."

"Hanımefendi dediğim gibi benim bir annem vardı fakat yıllar önce öldü" fısıltılarla çıktı sesim.

"Evet seni ve babanı bırakıp gittim. Ama daha fazla dayanamamıştım. Her gün baban ile tartışırken o evde kalmaya dayanamadım!" Hala çok dramatik,hiç değişmemiş.... Histerik bir gülüş attım.

"Evden gidince bizi de unuttun tabi" sırıtarak karşımdaki kadına bakmaya devam ediyordum.

"Deniz... Özür dilerim. Yeni bir hayata başlayabiliriz" 

"Benim yeni bir hayata başlamamı gerektiren hiçbir şey yok. Ben şu an hayatımdan çok memnunum! Lütfen gider misiniz?" Gözlerimin dolmasıyla kapıyı kapatıp bir daha gidişini izledim.

Maviliğin İçinde KaybolmakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin