15. Bölüm

44 8 5
                                    

Selaam nasılsınız? <3 Umarım iyisinizdir, hep iyi olun kendinize bir söz verin ve ben ne olursa olsun kendimi üzmeyeceğim deyin <3 :) Yukarıdaki şarkıyı açıp hikayemi okumaya başlayabilirsiniz canlarım iyi okumalarr

Selaam nasılsınız? <3 Umarım iyisinizdir, hep iyi olun kendinize bir söz verin ve ben ne olursa olsun kendimi üzmeyeceğim deyin <3 :) Yukarıdaki şarkıyı açıp hikayemi okumaya başlayabilirsiniz canlarım iyi okumalarr

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözlerimi açtığımda yataktan kalkıp elime gelen herhangi bir kıyafeti üstüme geçirip saçlarımın dağınıklığını umursamadan aşağı indim. Zehra teyzeyi gördüğümde kocaman ona sarıldım. 

"Kuzum nasılsın bakalım?" Gülümsemesine karşılık olarak ben de gülümsedim.

"İyiyim teşekkür ederim, sen nasılsın?" Gülümseyerek ellerimden tuttu. Bu kadının hiç surat astığını görmemiştim.

"İyiyim kuzum" acaba onun da acıları var mıydı? Bizim gibi acılarını saklıyor muydu? Çok güzel gülüyordu ama belki de her zaman güzel gülenlerin acısı fazlaydı. Kahvaltı sofrasına oturup tabağımdaki salatalıkları yedim. Gözlerimi tabağıma dikmiş haldeyken aşağı Deniz'inde  geldiğini gördüm. Yavaşça başımı kaldırıp o güzel gözlerine baktım.

"Günaydın Zehra sultanım" dedi Deniz gülümseyerek.

"Günaydın Deniz'im" 

"Okyanus bugün sahile gidelim mi?" Dediğinde başımı onaylarcasına salladım. Kahvaltımızı yaptıktan sonra birlikte arabaya binip sahile doğru yola çıktık. Geleceğimiz yere vardığımızda arabadan inip kumsala doğru ilerledim. Kumsala uzanıp Deniz'i bekledim. Geldiğinde o da yanıma uzanıp beni izledi. Ellerimizi başımıza koymuş yan yatmış şekilde birbirimizi izliyorduk.

"Okyanus..."

"Deniz?" Sesi çok hüzünlü gelmişti.

"Sana zarar veri-yorum Okyanus" 

"Yine mi Deniz?" Gözlerimi devirip ona bakmaya devam ettim.

"Okyanus ben daha fazla sana zarar vermek istemiyorum..." dediklerinden hiçbir şey anlamıyordum.

"Deniz sen bana zarar vermiyorsun ki" 

"Veriyorum Okyanus"

"Vermiyorsun Deniz..."

"Deniz okyanusu suda boğsa haberi olmaz"

"Okyanus ağlasa deniz göremez...."

"Zehra sultanım bugün işten çıkıyor. Başka bir şehre taşınacakmış. Babamında eve geldiği yok. Gidiyorum ben Okyanus... Uzaklara gidiyorum" gözlerimin dolduğunu hissediyorum. Dolmuş gözlerimle dediklerini dinliyordum. 

"Hayır... Deniz lütfen gitme benim canım sensiz daha çok yanar Deniz yapma!" Ayağa kalkıp başını yere eğip son kez bakar gibi yüzümü inceledikten sonra arkasını dönüp yürümeye başladı. Gözlerimden yaşlar dökülürken ellerimi yüzüme kapatıp ayağa kalktım.

"Sende beni bırakıp gitme Deniz..." bir an duraksadığını görünce yüzümde bir umut belirten gülümseme belirdi. Ama tekrardan hiç arkasına dönmeden yürümeye devam edince yere çöküp hıçkırıklarla ağlamaya başladım. 

Maviliğin İçinde KaybolmakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin