4. Bölüm

16.7K 861 106
                                    






Tevkir 25 , 27 " Her şeyin üstesinden gelemeyeceğini asla unutma


















Kız istemeden sonra ertesi gün Hayal de süslemeler başladı. Sabah erkenden kahvaltı bile etmeden evden çıktım. Bu gün  oldukça çok işim var. Loya ya gidip ikramlıkları son hallerini hazırlayıp Hayale göndericez. Oradan kuyumcuya gidicem ve Bahar ile sözleştiğimiz kuaföre gidicem.

Loya ya gelince Nisa ile herşeyi hazırladık ve paket yapıp gönderdik. Nisa da benimle kuyumcuya gelmek isteyince hayır diyemedim tabi. Üzerime pileli kahve tonlarında bir etek beyaz gömlek ve eteğimin renginde şal takıp çıktım evden. Tabi nişan için aldığım elbise şal ve ayakkabıları da yanıma aldım. Araba ile Nisa yı evinden alıp yola çıktık.

Nisa benden 1 yaş küçük. Ama yetenekli oldukça çok. Gastronomi bölümünü annesi istedi diye okumuş aslında. Bir yandan da karete yapmış. Siyah kuşağa sahip kendisi. Nisa ile kısa bir yolculuk sonrası alışveriş merkezinin otoparkına park ettik arabayı. Alışveriş merkezinin yakınındaki bir kuaföre gidiceğimiz için buraya geldik. Arabadan inip içeriye girdik. Benim gözlerim kuyumcu ararken Nisa da giyim mağazalarının vitrinlerine bakıyor. Sonunda gördüğüm kuyumcuya Nisa nın kolundan tutup içeriye girdik.

"Lavin"

İsmimi seslenen kişiye döndüğümde birden gelip bacaklarıma sarıldı . Yusuf un önüne eğilip bende ona sarıldım.
Kafamı kaldırıp yanımızda dikilen iki kişiye baktım. Biri Karan diğeri Hakan.

Yusuf "Lavin burada ne yapıyorsun"dedi.
"Oğuzun nişanı için takı almaya geldik. Siz napıyorsunuz" dedim.

Gülümseyerek "Bizde  Oğuz abinin nişanına gelicez. Onun için geldik " dedi.
Tabi ya Oğuz Karanı da çağırmıştı. Bende Berfin hanımı arayıp davet etmiştim .

Nisa bana bunlar kim der gibi bakarken karşımızda bizi izleyen iki adama baktım. Karan bu sefer spor bir şekilde giyinmiş. Beyaz tişört üzerine giydiği siyah ceket ve siyah kot pantolon ile yine çok yakışıklı duruyordu.
"Kızım sanane adamın yakışıklı olmasından"
Tabi bunu diyen iç sesimdi.

Nisa daha fazla dayanamayıp "Bunlar kim Lavin " dedi.
Yusuf "Bu dayım bu da dayımın arkadaşı Hakan . Sen kimsin" dedi. Ağzını yerim ben bu çocuğun !

Nisa gülerek Yusuf un yanağından makas aldı. "Bende şu an elini tuttuğun kişinin arkadaşıyım " dedi.
O sırada Hakan bana bakıp
"  O gün size bir kaç soru sormak istemiştik  ama aniden gidince sormadık. Nişana gelince konuşalım" dedi.

"Tabi olur. Şimdi biraz acelemiz var izninizle gidelim biz" dedim. Hakan   kafa sallayınca Yusuf elimi bırakmadan kuyumcudan içeriye girdik. Arkamızdan Karan ve Hakan da girdi.  Ben Bahara altın bir bileklik alırken Nisa da çeyrek altın aldı. Karan da altın aldıktan sonra dışarı çıktık.
Nisa kolumdan tutup "Bak Akif bey geliyor " dedi.
Nisa nın baktığı yere bakınca Akif bey herzamanki gibi siyah takım elbiseli ile bize doğru geliyordu.

Nisa ya dönüp "Kızım görmemiş gibi yapsaydın da gitseydik ya " dedim kendi kendime. Tabi bunu Hakan ve Karan duydu.

Karan "Bir problem mi var " dedi. O sırada Akif bey yanımıza gelmişti bile. Nisa ile el sıkışınca bana "Nasılsın Lavin" dedi.

"İyim Kadir bey siz" dedim . Karan Akif beye öyle bir bakıyordu ki adamın üstüne atlayıcak gibi. Ama Akif bey hiç ona bakmadan benimle konuşuyordu.

"Bende iyiyim. Bana bir yemek sözün var unutma " dedi ve göz kırptı. Gözün çıksın!

"Bakarız" dedim ve Yusuf a dönüp "Canım biz şimdi gidelim akşam görüşürüz " dedim. Tekrar Akif beye dönüp "Biraz acelemiz var kusura bakmayın"dedim.

LOYA (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin