|6

71.3K 4.2K 641
                                    

*

Yüzüme esen meltemin verdiği ferahlığı hissederken bir yandan da önümdeki kahve fincanıyla oynuyordum.

"Sende bir haller var."

"Ne varmış?" dedim Ayça'ya bakıp.

"Onu da sen söyleyeceksin." deyip kafasını iki yana salladı. "Hayırdır?"

"Boş ver ya." deyip kahvemden bir yudum aldığımda yoldan yine asker botlarının sesleri geldi.

Bakışlarımı yola çevirdiğimde elleri cebinde, yola bakarak yürüyen Yağız Üsteğmen'i gördüm.

"Kız ne diktin adama gözlerini? Bön bön bakıyorsun adama."

Ayça'nın sesiyle Üsteğmen'i izlediğimi fark edip önüme döndüm.

"Sanki sen her sabah askerleri izlemiyorsun." dedim kısık sesle. "Sessiz konuş, duyacak şimdi. Yanlış anlar." deyip tekrar yola baktım.

Bizden uzaklaşmaya başlamıştı.

"Bana bak. Bu dalıp gitmelerinin Üsteğmen'le bir ilgisi var mı?"

"Ne ilgisi olacak canım? Daha 2 haftadır tanıyorum adamı."

"Bugün liste vermeye gittiğinden beri bir garipsin. Odaya kapattın kendini."

"Ders çalıştım. 6 ay kaldı sınava."

Üsteğmen'le birlikte Asım Amcalara gidip sonra bizim evin önüne gelmiştik. Beni bıraktıktan sonra yanımdan gitmişti ama aklımdan gidememişti.

İlk geldiği zamankinden farklı bakıyordu bana. Başından beri iyi ve samimi davranıyordu ama iki gündür baktığı gibi bakmıyordu hiç.

"Aha yine daldın?"

"Of yok bir şey ya."

Daha kendime açıklayamadığım şeyleri bir başkasına nasıl söyleyecektim ki?

"Ben yatıyorum." deyip kalktım ve içeri girip pijamalarımı giydim.

•••••

"Hadi kızım ya. 1 saattir çıkamadın evden."

"Geldim, patlama." dedim ve tatlı tabağını alıp mutfaktan çıktım. "Ne bu acele?"

"Bir çıkamadık evden." dedi abim.

Sebile Teyze, abim de köye geldiği için bizi yemeğe çağırmıştı. Abim 'Nigar'ı beş dakika daha göreyim de nerede görürsem göreyim' kafasında olduğu için iki ayağımı bir pabuca sokmuştu.

Evden çıkıp birkaç dakika sonra Sebile Teyzelere vardığımızda içeri girdik.

"Hoş geldiniz."

Hepimiz Sebile Teyze'yle tek tek sarılıp Musa Amca'yla el sıkıştıktan sonra salona geçtik. Sametler de gelmişlerdi.

"Seher Nene'm." dedim ve elini öptüm Samet'in babaannesinin.

"Nasılsın yavrum?"

"İyiyim, sağ ol. Sen nasılsın?"

"Allah iyilik versin kızım. Ben de iyiyim."

"E hadi masaya geçelim."

Uzun bir yemek faslından sonra sıra çaya geldiğinde hep birlikte sohbet ediyorduk.

"Ay bak asker oğlan yine yürüyüşe çıkmış." dedi Sebile Teyze camdan dışarı bakıp. Ben de onun baktığı yere bakınca Yağız Üsteğmen'i gördüm.

VÂYEWhere stories live. Discover now