|49

36K 2.1K 554
                                    

*

"Heyecandan aklım yerinde değil." dedim odada dönüp dururken. "Yanımdan ayrılma sakın."

"Merak etme, dibinden ayrılmayacağım." dedi Ayça. "Valla seni böyle gördükçe ben de heyecanlanıyorum. Sıra bana da gelecek."

"Her ne kadar stresli olsam da aşırı mutluyum. Birazdan imam gelecek ve biz Allah katında evli sayılacağız." dedim gülümseyerek. "O kadar güzel bir şey ki."

"Darısı başıma."

"Amin." dedim gülerek. "Hadi, inelim aşağı."

Aşağı kata indiğimizde Yağız, imamla birlikte geldi. Salonda sadece Yağız, ben, Bilal, Ayça, Beyza ve imam kalmışken Yağız ve ben imamın karşısında yan yana diz çöktük.

İmam bize birkaç soru sorduktan sonra asıl kısma gelmiştik.

"Taner kızı Defne, şahitler huzurunda 2 çift bilezik mehir ile Allah'ın izni, Peygamber'in sünnetiyle Kadir oğlu Yağız'ı eş olarak kabul ettin mi?"

"Ettim."

Aynı şeyi iki kez daha tekrarladıktan sonra sıra Yağız'a geçti.

"Kadir oğlu Yağız, Taner kızı Defne'yi eş olarak aldın mı?"

"Aldım."

Yağız da aynı soruyu iki kez daha cevaplarken istemsizce gözlerim dolmuştu, mutluluktan.

İmam birkaç sure okuyup, dua etti.

"Şu andan itibaren Allah huzurunda evli sayılırsınız. Hayırlı bir evliliğiniz olur inşallah."

"Amin." dedik hep bir ağızdan.

İmam salondan çıkarken Yağız'la birbirimize baktık.

Biz artık evliydik. Karı-kocaydık. Geriye sadece işi resmileştirmek kalmıştı.

Ayağa kalkıp Beyza ve Ayça'yla sarıldığım sırada Yağız da Bilal'le sarılıyordu. Onlarla sarıldıktan sonra Yağız ve ben karşı karşıya geldik.

Ellerini yanağıma koyduğunda gülümsedim. Dudaklarını alnıma bastırdığında gözlerim istemsizce kapanmıştı.

Bu zamana kadar sarılmak dışında hiçbir yakınlığımız olmamıştı. O kadar garip geliyordu ki...

"Şükür." diye fısıldadı Yağız. "Çok şükür."

Salondan çıktığımızda yukarıdan gelinlikle birlikte diğer gerekli eşyaları da alıp kuaföre doğru yola çıktık.

"Ay Defne, sen şimdi evlendin mi?" dedi İclal, kuaföre vardığımızda.

"Evet." dedim heyecanlı bir gülümsemeyle. "Evlendim."

"Ay evladım evlenmiş gibi bir hüzün var içimde." dedi burnunu çekerek. "Ağlasam mı gülsem mi... bilemiyorum."

"Ağlamak yok bugün." dedi Aynur. "Makyajı bozulanı yakarım."

"Aynur'a katılıyorum." dedi Beyza. "Mutlu günde ağlamak neymiş canım?"

Makyaj masasına oturtulduğumda ilk önce abartısız ve şık bir makyaj yaptırdım. Ardından gelinliğimi giyip şalımı yaptırmaya başladım.

3-4 saat sonra herkes hazırdı. Yağız'ın gelmesini bekliyorduk.

Gelinliğim de şalım da tam istediğim gibi, çok güzel olmuştu. Fazla kabarık olmayan, rahat hareket edebileceğim bir gelinlik tercih etmiştim. Şalımın modeli de çok hoşuma gitmişti.*

VÂYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin