|-2-|

860 172 74
                                    

"Jimin lütfen sana yalvarıyorum. Artık hastaneye yatmalısın.Ciğerlerin çok kötü durumda.Akciğer kanseri senin yaşında çok nadir görülüyor. Sana her zaman az sigara içmeni söylemiştim.Sen bunu atlatabilirsin ama sen işleri daha kötüye götürüyorsun. Ciğerlerin iflas etmeden bu kanseri yenmelisin."

"Hyung biliyorsun-"

"Lanet olsun Jimin! Evet biliyorum ve bunlara sebebiyet olduğum için kendime her gün küfürler ediyorum. Ona her şeyi açıklamama izin vermiyorsun!"

"Ben bunları yaşamaktan mutlu muyum sanıyorsun?! Hayallerim, her şeyim, müziğim, dansım hepsinin elimden kayıp gitmesini mi istiyor gibi duruyorum?İzin vermiyorum çünkü beni bile dinlemeyen biri seni nasıl dinleyecek?Hyung artık yoruldum. Onu çok seviyorum. Çok ama çok seviyorum ama yapamam. Ne ondan vazgeçebiliyorum ne de yanına gidebiliyorum. Söylediği kelimeler çıkmıyor kulaklarımdan. Her gün tekrar ve tekrar başa saran bir kaset gibi kafamın içinde yankılanıyor sözleri. Onu seviyorum ama affedemiyorum. Aklım mantığım onu affetmenin ölümcül olacağını söylüyor. Bu riski alamıyorlar. Belki en başında o sözleri sarf etmeden beni dinleseydi her şey çok daha farklı olabilirdi. Ama onu görmeden yapamıyorum. Söz geçiremiyorum kendime. Ama senin kendini suçlamanı da istemiyorum.Senden sadece iki hafta istiyorum. Bu iki hafta da her gün düzenli olarak buraya geleceğim. İki haftanın sonunda da tamamen hastaneye yerleşeceğim. Büyük ihtimal de ondan sonra çıkışım olmayacak."

"Jimin-ah! Kötü düşünmek yok." Taehyung'un sinirli sesine gülümsedim.Jin hyung ise sadece yüzüme bakıyordu.

"Peki Jimin. İstediğin gibi olsun." Sonrasında ise odadan çıkmıştı.

"Abim senin için endişeleniyor. Hatta ikimiz! Seni böyle görmek üzüyor bizi"

"Sizi daha fazla üzmeyeceğim Taehyung.Söz veriyorum.Şimdi izninle biraz dinlenmek istiyorum." Taehyung birkaç saniye yüzüme baktıktan sonra başıma bir öpücük kondurarak odadan çıktı. Ama o öpücük daha çok canımın yanmasına sebep olmuştu. Saçlarıma öpücük kondurup her şeyin geçeceğini,benim bunu anlatacağımı söyleyebilirdin sevgilim. Biz böyle olmayabilirdik. Biliyorum senin sinir anında hareketlerine ve sözlerine dikkat etmediğini. Ama sonrasında aynı davranışı sergilemende senin vurdum duymaz tarafın.

Kalbim yorgun bir şekilde yatağında uyuyordu. Mantığım şu an beni terk etmişti. Belki de haklıydı. Terk edilmeyi hak etmiştim. Gizlendiği yerden 'Kes sesini aptal' diyen mantığım ile kendi kendime gülmüştüm.Telefonumda gördüğüm resim ile anımız gözümde canlandı.

Telefonumda gördüğüm resim ile anımız gözümde canlandı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

•▪•
"Hadi ama Jungkook kalk artık"

" Beş dakika daha"

"Şimdi o beş dakikayı beş kardeş olarak göreceksin" Yataktan uyuyan tavşan surat kolumdan tutarak beni yatağa çekti. Yatakta direkt yanına düştüğümde arkamdan kollarını belime dolayıp başını boynuma gömdü.

"Bir daha bu saatlerde uyumana izin vermeyeceğim. Çok sevdiğim bir filmi izleyecektik. " Belimdeki kolları daha sıklaştı ve burnunu boynuma sürterek kokumu içine çekti.

"Ben şu an halimden çok memnunum" Sessiz kalınca gülmüştü. "Jimin neden bu kadar mükemmelsin? Şu kokun aklımı başımdan alıyor. Ne yaptın bana böyle?" Derin ama fısıltılı sesi tüm vücuduma heyecan kıpırtıları salarken gülümsemeden edemedim. Siktir et filmi. Şu an bende gayet halimden memnundum.Gözleri kapalı bir şekilde boynumda soluklanırken telefonun kamerasını açtım.

"Benim tavşanım ne kadar da güzel konuşuyor böyle." İmalı sesime gülmüş ve bende istediğime ulaşmıştım.Gözleri kapalı bir şekilde gülerken bende minik ellerimle küçük bir kalp yaparak çekme tuşuna bastım. Telefonu köşeye atarak yüzümü ona çevirdim. Güzel yüzünün her ayrıntısını inceledim. Elim yanaklarını okşarken memnun bir mırıltı çıkarıyordu.Yüzünün her yerine küçük öpücükler bahşederken bu anın içinde kaybolmak istedim.

"Hep böyle kalalım" Sözlerim ile gözlerini açmış ve bakışlarını gözlerimle buluşturmuştu.Benim yaptığım gibi o da bana buseler kondurmuştu.Son olarak güzel dudaklarını benimkiler ile buluşturup narince öpmüştü.

"Söz veriyorum sevgilim. Hep böyle kalacağız."

•▪•

Neden sözünü tutmadın? Neden anılarımız beni mutlu etmek yerine daha çok canımı yakıyor? Neden şu an hıçkırarak ağlamak zorundayım? Neden böyle olduk? En önemlisi beni her zaman dinleyen sen neden bu sefer bir kez bile dinlemeden çekip gittin?

On yıldır tek başıma uzun günler ve uzun geceler geçirdim.Bir süre sonra aradan geçen saatleri sayamadım. Doluyum, ona karşı çok doluyum ve yorgunum.Bana kapalı olan kapılarını açmayı denemiş,zorlamış ama yine de açamamıştım.Ah o gözlerine baktığımda sevgilim kendimi kaybettim.Her gün bakışlarıma maruz kaldığın için özür dilerim.Oysaki hep sana bakmamı isterdin.Şu an sana baktığım için senden özür diliyorum. Son anlarımda sadece seni görmek istememi hor gör lütfen.İnsanın bittiği zaman unutulur mu?Bana da unutmayacağını ve beni bileceğini söyle lütfen.Her ne kadar benden nefret de etsen son kez gözlerime bakarak beni sevdiğini söyler misin? Bu iyiliği bana yapar mısın?Tüm bu söylediklerimi şu an kalbinde hissedebilir misin? Lütfen duy beni Jungkook. İçimde zamanla kendini büyüten bu yangınıma engel ol. O ateşlerin beni yakıp kül etmesine izin verme sevgilim. Biliyorsun ben çok korkarım ateşlerden. Biliyorsun değil mi?

___

Ayy yazarken ağlayacağım. Neden tutmadın sözünü Jungkook? Neden incinmiş civcivimi daha çok incittin?

Neyse diğer bölümde görüşürüz. Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın:)

I'm A Mess | • 𝘫𝘪𝘬𝘰𝘰𝘬 •Where stories live. Discover now