Persona ve Be albümünü dinleyerek bölüm yazıyorum, nasıl duygusal yazacağım hiçbir fikrim yok muhtemelen bizi gerilim dolu anlar bekliyor :)
Galiba en uzun bölümümüz bu oldu ☺️ Ve son olarak uyarayım öyle başlayın okamaya. Bir önceki bölüm üzerinden neredeyse 1 ay gibi bir süre geçiyor, olaylar öyle ilerliyor.
Yorumlarınızı bekliyorum İyi okumalar🌸 ___
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Bir acı ver bedenime dalgalanmalar veren. Bedenime sızıyor, beni sakatlıyor. Bir diken var bende...
___
"Bugün nasıl hissediyorsunuz?"
"Daha iyiyim."
"Hemşireyi değiştiremiyor muyuz? Bu kızı hiç gözüm tutmadı. Serumu değiştirirken koluna nasıl dokunuyor, istemiyorum." Dibime sokulara kulağıma fısıldayan Jungkook ile gülmemi gizlemeye çalıştım.
"Bir şeye ihtiyacınız olunca düğmeye basarsınız."
"Hiç gerek yok."
"Efendim?"
"Teşekkür ederiz dedi." Jungkook'a yandan bakış atarken hemşire anlamayan gözleri ile odadan çıkmıştı.
"Jungkook şuna bir son verir misin?" Çocuk gibi omuzlarını silkip elindeki telefona dönmüştü. Kapının bir anda açılması ve içeri doluşan kişiler ile korkuyla yerimde sıçramıştım. Tabii Jungkook daha kibar(!) bir şekilde bunu belirtmişti.
"Ne oluyor a*"
"JİMİN BEBEĞİM!" Üzerime atlayacak Seulgi'yi son anda Jungkook tutmuştu. "Jungkook bırakır mısın?"
"Bırakırsam, Jimin'in üzerine uçacaksın." Biraz daha uğraştıktan sonra somurtarak geri çekilmişti. Sonrasında odama doluşan kişileri görünce şaşkınlıkla gözlerim açıldı. Mina, Momo, Yugyeom, Taemin, Kai ve buraya gelmesini asla beklemediğimiz Woo Jin...
"Ne işin var senin burada?" Öne doğru atılan Jungkook'un kolunu tutup durdurmuştum. O ise sinirden gözü dönmüş bir şekilde tekrar Woo Jin'e yönelmişti.
"Cevap vermen için birkaç saniyen kaldı!" Ortamda oluşan gerginlik ile herkes susmuştu. Namjoon hyung ikisinin arasına girerek olacak kavgayı önlemişti.
"Buraya Jimin için geldik. Rahatsızlık vermek için değil."
"Sizin burada olmanızda bir sorun yok ama o burada olamaz."
"Jungkook beni dinler misin?"
"Kes sesini Woo Jin ve hemen buradan defol!"
"Jungkook, sakin olur musun?" Başını çevirip birkaç saniye bana baktıktan sonra oflayarak yanıma gelmişti. Woo Jin köşeye çekilerek en iyi yapabileceği şeyi yapmıştı.
