7. Bölüm

618 59 17
                                    

7. Bölüm

🍷🍷🍷

Gemiyi beklemek insana acı vermez. Gemi geldiğinde limanda olmamak acı verir. (L.m.)

Otobüsün en arkasında, sınıfın en sığ köşesinde, hastane koridorlarının en tenha tarafında oturanlar, bekleyenler bilir içimize attıklarımızın ne kadar ağır olduğunu. (Karantina)

🍷🍷🍷

O karanlık gecenin sabahı olmuştu.
O gece çok uzun geçmişti.
O gece çok gözyaşı akmıştı.
Ama her gece gibi onunda bir sabahı olmuştu.
Kübra gece kendini kilitlediği odada uyuyakalmıştı. Kısa kısa kabuslar görerek o geceyi atlatabilmişti. Güneşin ilk ışıklarında hızla uyanmıştı hastaneye, annesini yanına gitmek için. Sabırsızlıkla odadan çıktı, Sema'yı uyandırmak için. Onun olduğu odaya doğru ilerledi. Odaya girince içeride kimsenin olmadığını fark etti. Mutfağa gittiğinde orada da yoktu. Sema balkonda telefon görüşmesi yapıyordu, birkaç dakika sonra telefon konuşması bitince Kübra'nın yanına geldi "Annen bugün ameliyata girecekmiş babanla beraber. Ufak bir ameliyatmış. Sadece nakil yapılıp her şey birkaç ay içinde eskisi gibi olacakmış. Yani bu iyi haber." Dedi, Sema sevinçle.

Kübra bir an her şeyin eskisi gibi olacağını öğrenince çok sevinmişti "Sema abla hadi hemen annemin yanına gidelim. Ameliyata girmeden önce ona bir şey göstereceğim, acele etmemiz lazım. Hadi hemen gidelim." Dedi, büyük bir heyecanla Kübra. "Hemen acele etme daha ameliyatın başlamasına var. Hem ilk önce kahvaltını yap sonra gideriz, Aynur ablayı görmeye." Dedi Sema.

Yaklaşık yarım saat sonra kahvaltılarını alelacele yaptılar. Ardından Sema kısa bir hazırlık yaptı. Sema hazırlanırken, küçük Kübra oflayarak Sema'nın gelmesini bekledi. Sema'nın hazırlanması bitince sabırsız Kübra'nın yanına geldi 'Hadi gidelim' diyecekti ki, Kübra'nın hazırlanmamış olduğunu gördü ''Kübracığım sen neden üzerine bir şeyler giyinmedin?'' dedi Sema. Kübra da ''benim hazırlanmama gerek yok. Bir an önce annemi görmek istiyorum. Sende acele et hemen gidelim, annemi çok özledim şimdiden." dedi, minik Kübra. ''Bir tanem bak daha üzerinde gecelik pijamaların ile duruyorsun. Annenin yanına gideceksin, iyi görünmen lazım ki annen seni öyle görünce sevinsin.'' Dedi Sema.

Kübra derin ve düşünceli bir nefes aldı. ''Galiba haklısın Sema abla, iyi gözükmem lazım anneme. Oda beni kötü görürse üzülebilir değil mi?'' ded,i minik Kübra. Doğruca dün gece babasının verdiği çantanın içinden hızlıca bir elbise seçerek hızlıca giyinip çıktılar evden. Her zaman olduğu gibi Kübra merdivenlerden, 11. Kattan aşağı yürüyerek indi. Kübra merdivenlerden indiği için Sema'da peşinden geldi. İkisi de en aşağı geldiklerinde yorgunluktan boğazları kurumuştu. Caddeye çıkıp taksi beklemeye başladılar. Ve yaklaşık 20 dakika sonra boş gelen taksiye atlayıp doğru hastaneye gittiler. Kübra yol boyunca her şeyin eskisi gibi olacağını düşünüp seviniyordu. Hayaller kuruyordu. Bir defasında hayal kurarken sesli gülmüştü. Ön koltukta oturan Sema ablası ''İyi misin?'' diye sorunca ''daha önce hiç bu kadar iyi olmamıştım Sema abla'' dedi, sevimli ve küçük Kübra.

Yol boyunca, hastaneye gidene kadar kimse konuşmadı takside. Taksi hastanenin önünde durunca, küçük Kübra hemen taksinin arka kapısını hızla açarak hastaneye doğru koşmaya başladı, o minik ayakları ile seri bir şekilde. Hastanenin içine girince sevinçten ne yapacağını şaşırmış bir vaziyetteydi. Çünkü artık bu hastaneden her şeyden daha çok sevdiği ve önemsediği annesi ile birlikte çıkacaktı.

Koşa koşa, merdivenleri ikişer üçer atlayarak çıktı. Annesinin bulunduğu odadan içeri girmek istedi ama doktorlar izin vermedi.

''Lütfen doktor amca annemi görmek istiyorum. Ameliyattan önce ona bir şey göstermem gerekiyor. Hem Annem beni ve onun için çizdiğim resmi görürse çok sevinecek. Lütfen doktor amca Annemi görebilir miyim'' diye yalvardı, masum bakışları ile. Doktor, Kübra'nın ısrarlarına dayanamadı ve ''tamam girebilirsin ama annenin yanına girerken, o çizdiğin resmi içeri girdiremezsin küçük hanım. Ameliyat bittikten sonra göster olur mu?'' dedi, Kübra'nın heyecanlı gözlerine bakarken. Kübra ''Peki, annemi ne zaman görebileceğim?'' diye umut dolu gözleri ile ve sabırsızlıkla sordu. Doktor, kolundaki saate bakıp cevap verdi ''bir buçuk saat sonra ameliyatımız başlayacak. Şurada otur, birazdan sana haber göndeririz'' diyerek tam karşıdaki hastane sandalyelerini gösterdi ve oradan ayrılıp odaya gitti, doktor.

İNTİHAR.Where stories live. Discover now