26. BÖLÜM

3.7K 175 86
                                    


Yine ben ve yeni bölüm ama tam içime sinmedi ilham gelmiyor. Neyse süprizim artık Ares ve Asel' i çift  olarak göreceğiz inşallah.

Keyifli okumalar...


Genç kız kendisine yapılan zorbalık karşısında dişlerini sıkmakla yetinmişti. Genç adam içeriye geçip gözden kaybolana kadar izledi. Ardından aniden gelen hırs ile peşinden koşarak genç adama yetişmeye çalıştı.  Genç adamın aniden durmasıyla genç kız adamın sırtına çarptı.

Genç adam bu beklenmedik hareket karşısında önce şaşırdı sonra kahkaha atmamak için kendisini zor tuttu.

Genç kızda böyle  olacağını beklemiyordu. İki  adım geri gitti, utanç ile başını eğdi. Genç adam arkasını döndüğünde Asel' in başı eğik bir şekilde durduğunu gördüğünde gülümsedi ardından eliyle çenesinin tutarak gözlerinin kendisine doğru bakmasını sağladı.
Genç kız inatla bakmıyordu, genç adamın elindekileri görünce yine siniri baş göstermişti.  Çenesindeki eli hiçte nazik olmayacak bir şekilde itti.

“ Bir daha sakın bana dokunma..” genç adam bu sözler karşısında öfkelenmişti. Asel genç adamın elindeki paketi ve çakmağı almak için hamle yaptığında genç adam elini arkasına sakladı.
“ Bunları vermem mümkün değil küçük  hanım hem senin için hemde Yunus Efe için çok zararlı..” öfkesine rağmen sakin bir şekilde konuşmuştu.
“ Zararlı ise bana zararlı bundan sana ne..” genç adam giderek öfkeleniyordu.
“ Bak güzelim bunları vermeyeceğim ve dahası varsa onları da alacağım sen bu zehirden vazgeçene kadar gerekirse hepsini imha edeceğim anlaşılmıştır umarım.” Arkasını dönüp gideceği zaman, öfkelenmesine neden olan sözleri aklına gelmişti.
“ Bir şey daha benim sana senden daha yakın olduğum zamanlar oldu.” Genç kıza yaklaştı. Başını boynuna doğru  uzatıp kokusunu  içine çekti. Genç kız geri çekileceği zaman genç adam belinden tutarak buna engel oldu.
“ Bu kokunu defalarca içime çektim  ve bağımlısı oldum.” Konuştukça nefesi genç kızın boynuna çarpıyordu. Genç kız   genç adamın sözlerini anlayamıyordu. Belkide olduğundan daha yakın olduğu için anlayamıyordu.

“  Bir daha bana dokunma  deme, ben sana zarar verecek  bir harekette asla bulunmam. Kötü niyetle sana hiç yaklaşmadım..” genç kız Ares' in yakınlığından dolayı sağlıklı düşünemiyordu. Etkisinden kurtulmak için belinde ki elini itmişti. Hemen ardından genç adamdan uzaklaştı.

“ Ne saçmaladığını inan ki bilmiyorum ben seni toplasan üç veya dört defa görmüşümdür. Sen ne yakınlığından ne kokusundan bahsediyorsun.  “ genç adam cevap vermek yerine gülümsemekle yetinmişti.  Genç kız   gülümsediğini görünce daha da sinirlendi.
“ Güleceğine cevap versene be adam..” genç kızın sinirlenmesi onu daha da neşelendirdi.
“ Öncelikle benden bu kadar uzak durma.” Büyük bir adıma atarak genç kız ile arasındaki mesafeyi kapatmıştı.
“ Ve sinirlendiğinde  daha da güzelleştiğini daha  önce söyleyen oldu mu..”
“ Gerçi söyleyen olsa bu benim için iyi olmaz ama neyse..” genç kız kaşları çatarak adama  bakıyordu.
Genç adam genç kızın çatık kaşlarını  parmağı ile düzelti..

“ Ama çatık kaş yakışmıyor.”  Genç kız dilini yutmuş gibi cevap vermiyordu.
“ Bana ne yakışıp  yakışmadığı seni hiç bir şekilde ilgilendirmiyor. Sadece soruma cevap ver ve benden uzak dur, rahatsız oluyorum..” ama bu yalandı rahatsız olmuyordu bu garip geliyordu genç kıza.. Genç adam tek kaşını şüpheyle kaldırdı..

“ Rahatsız mı oluyorsun, gerçekten mi ? Nedense hiç inandırıcı gelmedi..”  genç kız istem dışı alt dudağını dişlerinin arasına almıştı.  Genç adamın dikkati kızın dudaklarına kaymıştı. Yutkundu, ardından hemen  gözlerini çekip arkasını döndü. Genç kız  adamı anlamıyordu bu hareketleri tuhaf buluyordu.

“ Sen iyi misin cidden..”  genç adam cevap vermek yerine  koltuklara yöneldi, yayılarak oturdu. Asel gecenin  bu saatinde sinir olmaktan usanmıştı ama karşısındaki adam onu sinir etmekten bıkmamıştı.
Genç kız sinirle ayaklarını yere vurup hızla adamın karşısına geçmişti. İşaret parmağını adama doğru uzatarak..
“ Sen var ya çok kabasın, neden böyle davranıyorsun, cevap  verme zahmetinde bile  bulunmuyorsun. Sen kendini ne zannediyorsun.”  Genç adam kendisine uzatılan parmağa ardından parmağın sahibine kısık gözleri ile baktı.
“ Bak küçük hanım öncelikle şu konuda anlaşalım.” Ayağa kalktı, kendisine uzatılan parmağı tutup  dudaklarına doğru götürüp nazik bir öpücük kondurdu. Genç kız ağzı açık bir şekilde Ares’ e bakıyordu.

“ Bu parmak bana karşı bir daha hiç bir şekilde kalkmayacak bunu daha az önce söylemiştim.”  Genç kıza iyice sokulup açık olan ağzını çenesini tutarak kapattı.
“ ikincisi  güzelim  her şaşırdığında şu ağzını açma aklıma hiç iyi şeyler gelmiyor bunu bilesin.” Ağzı kapanan Asel yeşil gözleri ile siyahın can bulduğu gözlere dalmıştı. Genç adam Asel' in kendisine ilgi beslediğini önceden hissediyordu ama şuan kesinlikle emin olmuştu.  Genç kız gözlerini Ares’ ten alarak bakışlarını  yere çevirdi.
“ Neden beni hiç dinlemiyorsun  sorularıma cevap ver. Hem sen bana karışma hakkına nerden sahip oluyorsun, lütfen cevap ver..” 
“ Eğer bir kahve yaparsan niye olmasın..” genç kız bıkkınlıkla sesli bir şekilde nefesini dışarı verdi.
“ Tamam ama ben hiç bir şeyin yerini bilmiyorum.” Genç adam  sıkıntı ile elini ensesine attı.
“ Doğrusu söylemek gerekirse daha önce mutfağa girmişliğim yoktur. Ama olsun araya araya buluruz.”
“ Tamam olur.”  Genç kız önde Ares' te arkasından mutfağa doğru adımladılar.
Mutfağa giren ikilinin ilk işi  cezveyi aramaya başlamak olmuştu. . Kahve makinesi kullanmayı sevmiyordu genç kız, cezvede pişen kahve daha da güzel oluyordu ona göre. Kısa bir sürede cezveyi ve kahveyi buldular. Ardından  genç adam masaya doğru yöneldi ardından sandalyeye oturup genç kızı izlemeye başladı. Genç kız büyük bir dikkatle kahveyi hazırlamaya başladı. Kahveyi sade yapmıştı, çünkü daha önceden aklında kalmıştı. Pişen kahveyi genç adamın önüne bırakan Asel karşısındaki sandalyeyi çekip oturdu. Ares kahvesinden bir yudum aldı, bunu yaparken  gözlerini istem dışı kapatmıştı. Gözleri kapalı iken...
“ Çok lezzetli  bundan sonraki tüm kahveleri senin elinden içeceğim..”
“ Bu sondu bayım bir daha yapmayacağım bundan emin olabilirsiniz.”
“ Benim emin olduğum tek şey elinin lezzetinin gerçekten müthiş olduğu.”
“ Neyse ben sadece sorularımı cevapla diye kahve yaptım ilerisi olamaz..”
“ Peki, sorularını sorabilirsin ..”  genç kız beklemeden sormaya başlamıştı.
“ Neden az konuşuyorsun insanı merakta bırakıyorsun.” Genç adam dudaklarını bilmiyormuş gibi  büktü ardından...
“ Bilmem fazla gerek duymuyorum..” genç kız başka soru düşündü.
“ Peki ikinci sorumu soruyorum.” Ares başı ile onay verdi.
“ Benim  sigara içmeme  neden karışıyorsun bu cesareti nerden alıyorsun..”  Genç adam kahve fincanını bir kenara çekti ardından dirseklerini masaya koydu, iki elini birleştirip çenesinin altına yerleştirdi.
“ Sigara dudaklarına hiç yakışmıyor  o yüzden  içmemen için elimden gelen her şeyi yaparım ve bu cesareti yeşil gözlerinden alıyorum güzelim..”  genç kız bir an aynadan gözlerine bakmak istedi acaba cesaret verecek ne vardı orda.
“ Buna da peki son soru ‘ sana senden daha yakın olduğum günler var ‘ derken ne anlatmak istedin bana açıklar mısın..” genç adam Asel' e baktı ama soruya cevap vermek yerine..
“ Kahve için teşekkür ederim  yarın önemli işlerim var uyumam gerekiyor.” Sorusu cevaplanmayan genç kız hayretle adama bakıyordu.
“ Ama sorum..” genç adam yine konuşmadı ve arkasını dönüp gitmişti.  Bu artık Asel' in sabır çizgisini geçmişti.
“ Kaba adam ne olacak  yine  sorularımı cevapsız bıraktı.” Sinirle kahve fincanını alıp tezgaha bıraktı.
“ Ne bekliyordum ki  tipinden belli umursamaz biri olduğu..” kardeşinin uyuduğu odaya çıktı.
“ Burada niye kalıyorsam..” kendi kendine konuşuyordu, farkında olmadan odaya gürültülü bir şekilde girmişti. Kardeşinin odada uyuduğunu hatırlamıştı ama biraz geç olmuştu. Neyse ki kardeşi uyanmamıştı.
“ Denge mi bozdu ya.” Sitem ile söylemişti. Daha fazla düşünmek istemediği için kardeşinin yanına uzanmıştı. Sıkıntı ile gözlerini kapatan genç kız çok geçmeden hiç te huzurlu olmayan bir uykuya geçmişti.

“ Hadi kızlar kalkın  kış uykusuna mı yattınız..” inatla uyanmayan arkadaşlarına sinir olmuştu.
“ Demek öyle benden bu kadar.” Arkasını dönüp kapıda bekleyen kardeşini kucaklayıp çıkmıştı.
“ Abla gidiyor muyuz..” ablasına merak ile bakıyordu.
“ Evet aşkım gidiyoruz..”
“ Ama arabam kaldı..”
“ Ablalar gelince getirecekler tamam mı..”
“ Tamam Abla..”
Asel bir iki saat uyuyabilmişti. Ardından bir daha uyumamıştı, sabaha kadar genç adama sinirlenmek ile vakit harcamıştı. Ares' in söylediği gibi erkenden çıkması gerektiği için sabah erkenden çıkmıştı Ali’ de peşinden gitmişti. Genç kız o evde daha fazla durmak istemiyordu. O yüzden önceden taksi çağırmıştı.
Dışarıdan gelen korna sesiyle hızla evden çıktı. Yunus Efe ablasına sımsıkı  sarılmış bir şekilde taksiye binmişti. Bu şekilde Asel zorlanmıştı ama aldırmadı çünkü kardeşini uykusundan uyandırmıştı. Daha kahvaltı yapacaktı kardeşini okula yetiştirecekti bide işe yetişmek vardı. Yani çok işi vardı yetmezmiş gibi bide genç adam aklından çıkmıyordu.
“ Abla geldik..” düşüncelere dalan genç kızı  şoförün sesi kendisine getirmişti.. Şoföre ücreti ödeyip taksiden inmişti.
Geldikleri yer okula yakın bir pastane idi. Pek verimli bir kahvaltı seçeneği yoktu fakat Asel' in acelesi vardı bunu düşünmeyi bir kenara bırakmıştı.
Kısa bir sürede yapılan kahvaltıdan sonra kardeşini okula bırakan genç kız, iş yerini açmıştı. Üstünü değiştiren Asel mutfağa yöneleceği sırada kapıya  yakın bir masada sırtı genç kıza dönük bir şekilde oturan bir adam  vardı.
Genç kız üzerindeki şaşkınlığı atarak masadaki menüyü  alarak müşteriye  doğru yürüdü.  Masaya yaklaşınca durdu...
“ Hoş geldiniz..” menüyü  adama doğru uzattığı sırada gördüğü simayla eli havada kaldı.
“ Sen..” adam sırıtarak genç kıza bakıyordu.
“ Evet ben güzelim duydum ki sabah ben çıktıktan sonra beklemeden çıkmışsın bende bu acelenin nedenini merak ettim..” Asel havada kalan elini indirdi ardından elindeki menüyü masaya koydu.
“ Evet öyle  oldu evinde kalmak istemedim ve hemen çıktım. “ genç adam yerinden kalktı. Asel' in etrafında bir tur attı. Asel bundan rahatsız olmuştu..
“ Ne var biliyor musun evimde kalman beni çok mutlu etmişti. Ama gitmen bir o kadar üzdü neden gittiğini çok iyi biliyorum.” Genç kız  tek kaşını kaldırmaya çalıştı fakat pek başarılı olamamıştı.
“ Öyle mi neymiş nedeni..” 
“ Son soruna cevap vermediğim için  sinirlendin o yüzden uyuyamadın sabah da benim gidişimle kararını verip gittin hem sen uykuyu  çok seviyorsun nasıl iki saatlik uykuyla duruyorsun?.” Genç kız Ares' in her konuşmasında şaşırmaktan kendini anlamıyordu tıpkı şuan olduğu gibi..
“ Nerden biliyorsun sadece iki saat uyuduğumu. Yoksa evinin her yerinde kamera mı var .”
“ Hayır yok tahmin ettim sadece ..”  genç kızın   aklı başka bir yere takıldı.
“ Hem sen çok uyuduğumu nerden biliyorsun?” genç adamın telefonu çalmaya başladı.
“ Şimdi soruların cevapsız kalacak güzelim ama sana bu akşam tüm soruların cevabını vericem ama şimdi gitmem gerekiyor.” Genç kız bıkkınlıkla nefesini dışarı verdi.
“ Git cevap falan da istemiyorum..” genç adam ısrarla çalan telefonu açtı ve konuşarak dışarı çıkmıştı.
“ Sinir adam ya bide akşam cevaplayacakmış. Ha buna sadece gülünür.” Genç kız siniri yine baş göstermişti.
Genç adamdan sonra gelen müşterilerle ilgilenmeye başladı. Genç adamı unutmak için büyük bir fırsat bulmuştu. Yani unutmayı umuyordu.


BİRAZDA SEN AĞLA #wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin