Beklenmedik Aşk/DRARRY

11. Bölüm

Harry dört gündür hastanedeydi ve Draco onu her gün ziyarete geliyordu. Draco'ya karşı mahcuptu Harry. Ona ne kadar gelmemesini söylesede Draco sabah erkenden gelip bazen gece yarısına kadar kalıp, bazende koltukta uyuya kaldığı için sabah eve dönüp, öğlen tekrar geliyordu. Aslında küçücük odada yapabilecek pek fazla şey yoktu ve akşama kadar ya kitap okur ya da bir şeyler çizerdi Draco. Harry'nin gördüğü kadarıyla oldukça güzel çizim yapabiliyordu. Arada bibirlerine laf atıp sinirlerini bozuyorlardı ama en sonunda kendi hallerine dönüp kendi işleriyle uğraşıyorlardı. Bu Harry'e iyi geliyordu. Harry ne kadar ona belli etmesede, eğer o olmasaydı şuan oldukça sıkılmış ve evine gitmek istiyor olurdu. Ama dört gündür oldukça iyiydi ve sıkıldıkça ona bulaşıp laf atmak eğlenceliydi.

Ron ve Hermione'ye de bir mektup yazmış ve birkaç günlüğüne tatile çıkmaya ihtiyacı olduğunu ve onu merak etmemelerini söylemişti Harry. Cavabı çok geç gelmedi.

Sevgili Harry;

Mektubunu gördüğümüzde kısa çaplı bir şok yaşasakta bu bizi oldukça mutlu etti. Birkaç zamandır yorgun ve halsiz gibi görünüyordun. Umarım bu tatil sana iyi gelir. Ve işi sakın dert etme. Ron senin işlerini de üstlenme kararını aldı. Bu onu biraz yoracak. ama ben ona yardımcı olurum. aklın burada ya da işinde kalmasın. Keyfine bak. İyi eğlenceler.

DOSTLARIN

Harry mektubu katlayıp masaya koydu. Son günlerini arkadaşlarıyla eğlenerek geçirmek istiyordu fakat şuan burada bu makinelere bağlıyken işi zordu. Doktor en az bir hafta daha bu aletlerin takılı kalması gerektiğini söylemişti.

Bu bir ay boyunca içmediği ilaçların daha kısa bir sürede vücuda girmesi için kullanılıyordu bu aletler. Ama bunların hiçbir işe yaramadığını ve birkaç ay sonra öleceğini biliyordu Harry.

Bu hastalığın tedavisi yoktu. İlaçlar onu sadece birkaç ay daha fazla yaşatırdı. Harry bu aletleri daha öncede takmıştı. Bu kadar uzun süreli olmasada burada yalnız başına üç gün geçirmişti.  Arkadaşları yanında değildi çünkü Weasley ailesi ile beraber küçük bir tatile çıkmaya karar vermişlerdi. Harry'e de gelmesi için ne kadar ısrar etselerde Harry onlara gelmek istemediğini ve kendi başına kafa dinlemesi gerektiğini kısa bir şekilde açıklamıştı. Onları ikna etmek oldukça zor olmuştu fakat başarmıştı. Sonra hastaneye gelip üç gün bu aletlere takılı kalmış ve Weasley ailesi tatilden dönmeden çıkmıştı. Onun için o üç gün üç yıl gibi geçsede şuan sıkılmamasının tek nedini Draco'ydu. Yalnızlık kötü bir şeydi. Harry de bunu biliyordu ve bu yüzden kendine bir yuva kurmak istemişti. Eh pek başarılı olamamıştı. Şuan burada bu aletlere takılıyken tek kalmadığı için içten içe seviniyordu.

Draco buraya gelip Harry ile beraber kalmayı sevmeye başlamıştı. ilk başlarda Harry itiraz edip onu istemediğini söylediğinde gidecekti ama burada tek başına bir insan nasıl kalırdı ki. Arkadaşları yada bir ailesi, eşi bile yoktu yanında. Bu yüzden bu karardan vazgeçip, Harry ne kadar istemesede onunla kalmaya başlamıştı. Bazen sıkıldıkça Harry'e laf atardı. Onu sinirlendirmek hoşuna gidiyordu. Ama Harry'nin de bu duruma memnun olduğunu biliyordu çünkü her tartışmanın sonunda Harry kitabını okumak için kafasını çevirdiğinde dudağının kenarı yukarı kıvrılırdı.

Burada olmayı sevmesede Harry'i yalnız bırakmamak için burada kalmaya devam ediyordu.

Draco Harry'nin uyuduğunu farkedince önce onun üzerini örttü sonrada dolaptan bir battaniye çıkarıp duvarın dibindeki koltuğa geçti ve oraya uzandı.

*****

Ne zaman uyduğunu bilmese de ne zaman uyandığını biliyordu Draco. Tekrar gök gürlediğinde yerinden sıçradı. Odanın perdesi yoktu. Şimşek çaktığında Draco'nun yüzü aydınlandı. Ve tekrar bir gök gürlemesi...