19. Bölüm

1.1K 71 425
                                    

Sen bunları haketmedin Draco. Kimse haketmezdi." Harry olanları düşündükçe sinirleniyordu. Kendine.

"Hadi kalk. Gidelim."

"Nereye?" Dedi Harry. şaşırmıştı.

" Sürpriz." Dedi ve Harry'nin elini tutup cisimlendi.

Harry karşısında çok büyük olmayan iki katlı küçük, güzel bir kafe ile karşılaştı. Gözleri önce tabelaya gitti. Cafe under the stars. Gülümsedi.

İçeriden hoş bir müzik sesi geliyordu.. Bir de çatal bıçak sesi. İçeriye adım atmadan önce Draco'ya döndü. Elini tuttu ve içeri girdiler. Müzik sesi artık daha net duyuluyordu.

"Hoş geldiniz efendim. İsterseniz sizi yukarı alalım." Dedi garson.

Bu sırada Harry etrafı inceliyordu. Tam kapının karşısında duran sahnede, kadının hafifçe sallanarak söylediği şarkı dinleyenleri büyülüyordu. Gerçekten güzel bir sesi vardı. Biraz daha orada durup şarkıyı dinledi Harry.

Şarkıyı söyleyen kadın sahnede hafif bir reverans gösterip aşşağıya indi. Draco ve Harry'de garson ile beraber yukarıya çıktılar.

Yukarı çıktıklarında aslında buranın bir teras olduğunu farketmişti Harry. Çatısı yoktu ve yukarıdaki yıldızlar her şeyden daha parlak bir şekilde parlıyordu.

Ortamın tek aydınlatması masanın üzerindeki mumlardı. Etrafta birkaç masa ve sandalye haricinde bir teleskop da bulunuyordu. Teleskop'un hemen önünde ise bir büyük koltuk.

Harry ve Draco köşedeki bir masaya geçip oturdu. Ardından garson önlerine İki menü koydu ve uzaklaştı.

Harry zaten orada yeterince yemişti. Kendine içecek seçmeye karar verdi. Draco'da ona ayak uydurdu ve kırmızı şarap aldı. Tekrar yanlarına gelen garson bardakları doldurmayı teklif etse de Draco bunu kendisinin yapabileceğini söyleyip garsonu göndermişti.

Bardakları dolduran Draco bir yudum aldı ve Harry'e döndü. Etrafı incelemekle meşgul olan Harry, ona sevgiyle bakan gri gözleri farketmemişti bile.

Önüne döndüğünde Draco'ya parıldayan gözlerle bakıyordu.

"Beğendin mi?" Dedi Draco. Etrafa hayran gibi bakan Harry'e sorulmaması gereken bir soruydu.

"Bayıldım. Burası harika bir yer." Dedi Harry.

"Beğenmene sevindim. Uzun bir aradan sonra ilk defa geliyorum bende." Dedi Draco. Buraya en son Blaise ve Pansy ile birlikte gelmişti. Onların sürekli uğradığı bir yerdi aslında. Küçük ve gizli kaçamaklar yaptıkları hoş ve güzel bir kafe.

Sandalyesine yaslandı. Saçlarının arasından giren ve suratına çarpan rüzgarın uğultusu onu biraz mayıştırdı. Alt kattan gelen müziğin sesi kulağına dolduğunda gülümsedi. Sadece kendini ortamın güzelliğine ve muhteşemliğine bıraktı. Karşısında sevdiği adam otururken ortamın keyfini ne kadar çıkarabilirse tabi.

Üçüncü bardağını bitiren Draco garsondan hesabı istedi.

Gelen garsonla Harry ödeme yapmak için elini atmıştı ki Draco onu durdu. (Puahaha. Neden bir Türk geleneğini yerine getirmesinler ki)

"Bu sefer benden." dedi. Ama Harry ısrarla kendisinin ödemek istediğini söylediği için bir tartışma ortamı oluştu.

"Bak burası muggle kafesi. Hem bende de muggle parası var. Sürekli gelmediğim için harcamıyorum. Bırakta ben ödeyeyim." Dedi Harry. Ama Draco inatçıydı.

Beklenmedik Aşk/DRARRYWhere stories live. Discover now