21. Bölüm

1.2K 69 147
                                    



"Nasıl yani anlamıyorum. Sen ve o... o Malfoy... Sevgilisiniz yani öyle mi?" Dedi Ron. Elini ağzına kapamış hayretle Harry'e bakıyordu.

"Bilmiyorum..." Dedi Harry. Olan biteni ayrıntılarıyla anlatmış ve oldukça yorulmuştu. Bugün o kadar çok şey yaşamıştı ki. Hayatının en güzel gününü yaşıyorum sanarken bir anda bunun bir felakete dönüşmesini izlemişti. Kafası allak bullaktı. Başı dönüyordu... Mide bulantısı ve ağrılar... Harry kendi kendine söylendi.. ' şimdi olmaz. Onlar buradayken olmaz..'

"Harry... Bir şey mi söyledin?" Dedi Hermione.

Harry gözünü açık tutmakta zorlanırken bir yandan da derin nefesler almaya çalışıyordu.

"Yoo. Hayır. Size demedim." dedi Harry. Koltuktan tutunarak ayağa kalktı.

"Harry..." Dedi Hermione tedirgin bir sesle.

" Sadece yalnız kalmak istiyorum." Diyerek kestirip attı Harry.

" Harry hiç iyi görün..."

"Benim bir şeyim yok, Ron."

"Yardım edeyim bari."  dedi Ron ısrarla.

Harry yutkundu ve arkasını dönmeden konuştu." Gerçekten gerek yok. Ben.... İyiyim." Harry'nin en son ağzından dökülen kelimelerdi bunlar.

Odasına çıkmalıydı. Bunu yapabilirdi. En azından odasındayken kimse onu rahatsız etmezdi. Bir merdiven.. iki merdiven... Üç... dört... beş... Ve büyük bir gürültü.

Harry'nin son duyduğu ses Hermione'nin adını haykırışı ve koşturma seslerinden başka bir şey değildi.

******

Kendini hiç iyi hissetmeyen Draco ofisten çıktıktan sonra eve gitmek yerine, Harry ile sabah geldiği ormanlık alandaydı. Düşünmek ve kafa dinlemek için mükemmel bir yerdi burası.

Bugün neler yaşamışlardı. Hepsini tek tek düşündü Draco. Gerçekten de fazla tepki mi vermişti? Harry ona Ginny ile ayrıldıklarını, hatta onu sevmeyerek evlendiğini söylemişti. Peki neydi onu bu kadar sinirlendiren? Amacı Harry'e yardım etmekken nasıl da buralara kadar gelmişlerdi? Onu nasıl sevmişti? Belki de Draco önce bunun cevabını vermeliydi kendine.

Uzun bir sürenin ardından Draco ayaklandı. Düşünmek onu rahatlamış içine su serpmesini sağlamıştı. Belki de Harry haklıydı. Onu dinlemeden böyle saçma sapan şeyler yaptığı aklına gelince Draco utandı. Harry bunu haketmemişti.

En azından Harry'nin yanına gidip ondan özür dileyebilirdi. Tabii Harry onunla hâlâ konuşmak isterse.

*****

Draco ofise geldiğinde hızlı adımlarla Harry'nin odasının yolunu tuttu. İçeri girdiğinde ise boş bir oda karşılamıştı genç adamı. Draco etrafa bakındı. Masanın üzerinde Ginny ve Harry'e ait olan bardakları görünce donup kaldı. Belki de sadece Ron'un odasındaydı. Draco oraya ulaştığında kapıyı tıklayıp içeri girdi. Ama yine beklediği manzara ile karşılaşamamıştı.

Karşı odada duran sekreteri farkettiğinde adımlarını oraya yönlendirdi.

" Ben weasl... Bay Ron Weasley ile görüşebilir miyim acaba?" Dedi kibar bir şekilde.

Beklenmedik Aşk/DRARRYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin