Hafta sonu arada sırada Ege ile konuştum, pazartesi ile okula gelecekti. Biraz da olsa kendini toparlayabilmişti,
Ecem ise bahçe tarafında beni bekliyordu,
"Hoşgeldin kuzum."
"Hoşbuldum." Diyerek yanına oturdum. Hafta sonu ise olanları anlatmıştım,
"Uff çok üzülüyorum Ege'ye ya, annesini kaybetti ya"
"Aynen ya, çok değer veriyormuş. Bana bile çok koydu, ama bir an önce kendine gelmesi lazım."
"Evet ama oldukça zor olucak onun için." Hiç bir şey dememiştim,
"Bu arada kanka ben Gökhan ile konuşmaya başladım."
"Ne? Nasıl?"
"Hani o gün numaramı verdim yaaa, o günden beri konuşuyoruz. Çok tatlı ya"
"Hımm, iyi. Bana karşı çok salak haraketler yapıyor sevmedim ben onu."
"Sevme zaten höstt, sen git egeni sev." Ecem'e bakarak tebessüm ettim, onu merak ediyordum, onunla iken kalbim öyle bir atmıştı ki sanki ölücek gibiydim, ama bu duygularımın ne olduğunu bilmiyordum.
Gökhan'ın sesini duyduğumda ona doğru kafamı çevirdim, bize doğru gelmeye başladılar Ege de vardı. Oldukça toparlanmış gibi duruyordu sanki, o odada ki çocuk farklıydı ve şuan karşımda ki çocuk ile bambaşkaydı, Ecem'in yanına Gökhan geçince Ege de yanıma geldi, direkt konuşmaya başladım.
"İyi misin Ege?"
"İyiyim, bir şeyimin mi olması lazım." Gülerek söylemişti, şaşırarak ona baktım bu denli bir davranış beklemiyordum.
"Sen nasılsın?"
"Bende iyiyim."
Gökhan ile Ecem de konuşmaya başlamışlardı direkt, bize doğru gelen yiğiti gördüğümde şaşırarak ona baktım. Göz göze geldiğimizde gözlerimi çevirip başka bir yere baktım, bize yaklaşınca,
"Ahsen, bir gelebilir misin?"
"Ne için?" Şuan Ecem de şaşırarak bana bakıyordu, bu kim dercesine. Egenin gözleri ise yiğiti tarıyordu
Cevap vermediği için kalkıp onun yanına gittim, egelerden biraz uzaklaşınca
"Bu akşam seni almaya geleceğim, bir akşam yemeği yeriz."
"Yok, olmaz."
"Bugün bir planın yok diye biliyorum. Neyse akşam Görüşürz."
Diyerek yanımdan ayrıldı, arkasından öyle bir bakıyordum ki sanki öldürecekmiş gibi. Yiğit ile aynı bölümdeydim, bir kaç bakışını üzerimde hissettiğim için hiç bir şekilde diyalog dahi kurmamıştım.
Arkamı dönüp onların yanına gittim, Ecem ise direkt
"Ne oldu aşkım?"
"Bir şey yok." Diyerek geçiştirdim, Ege gözlerimin içine bakarak
"Ne dedi?" Hiç bir şey dememiştim bu sefer ise Gökhan dahil oldu,
"Piçin gözleri ayrı oynuyordu Ahsen, bir şey mi istedi senden? Söyle de ona göre şey yapalım."
"Ney yapalım Gökhan? Sadece akşam yemeğine çıkmak istediğini söyledi o kadar." Ege söze girip
"Gidicek misin?"
"Cevap vermeme izin vermedi, akşam evime gelip beni alıcakmış."
"Yuh kanka, tanıyor musun ki?"
"İşte aynı bölümdeyiz"
"Gitmeyi düşünmüyorsun dimi, Gökhan'ın da dediği gibi. Çok değişik bakışları var sana, bak başına bir iş gelir."
"Alt tarafı yemek." Dediğim de Ege yanımdan kalkıp, bizim kampüsten çıktı. Gökhan'a bakarak
"Ne oldu?"
"Sinirlendi"
"Neden ki?"
"Salak mısın Ahsen? Çocuk sana aşık ve sen de bu gece biri ile yemeğe çıkacaksın, ne yapmasını bekliyorsun?" Ecem araya girerek,
"Tamam ya bişey olmaz, Gökhan hadi sende egenin yanına git." Diyerek yanımızdan yolladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüzyüzeyken Konuşuruz { TEXTİNG }
Teen FictionEgenin_kayıbı; "Bilmem kaç yüz kişi içinden Gördüm deli gözlerini birden Belki tanımazdım seni O konsere gelmesen.." 05:34'