Ege ve Gökhan geldikten sonra içecek bir şeyler getirdim ve çift halinde tabu oynamaya başladık, ben ve Ege, Gökhan ile de ecemdi malum.
Anlatma sırası ise egedeydi, karşıma geçtikten sonra Ecem kağıdı gösterdi, Ege gülümseyerek hemen anlatmaya başladı,
"Şimdi iki kelime, senin resim çekildiğinde en belirgin olan yer neresi?" İlk aklıma geleni söyledim,
"Gamzem"
"Heh Gamze nerede?" Gülerek
"Yüzde."
"Tamam ilk kelimen yüzdü, ikincisi ise bana anlık bir resim atmıştın ne diyerek atmıştın?" Ecem arkadan "oha Ahsen, ne yere bakan yürek yakanmışsın beee" diyerek Gökhan ile gülüşüyorlardı, onu ciddiye almayarak o gün attığım resmî hatırlayıp,
"Maske yaptığımı söylemiştim."
"Evet birleştir bakim iki kelimeyi."
"Yüz maskesi." Ellerimizi yumruk yaparak birbirimize tokuşturduğumuzda o kadar güzel bakıyordu ki onun bakışlarına yenik düşüyordum neredeyse, yarım saat bir saat boyunca oyunu oynadıktan sonra sıkılmaya başladığımızı anladığımızda Ecem konuşmaya girerek,
"Sahile mi gitsek ya, orada da yine bir şey oynarız."
Gökhan araya girerek
"Aynen çok güzel olur." Bize zaten cevap hakkı konulmamıştı üzerime bir şeyler alarak evden çıktık. Sahil yakın olduğu için yürüyerek gidecektik, Ege ile Yanyana yürüyorduk ve kendimi tutamayarak konuşmaya başladım,
"Çok sevdin herhalde cağğğnım sweatimi." Ona bakıp hayvan gibi gülümsediğimde gamzeme baktığını hissedince hemen önüme döndüm,
"Gerçekten de çok güzel, ha bu arada senin kokun gibi kokuyor çıkaramadım."
"İyi bir şey mi kötü bir şey mi dedin anlamadım ama neyse."
"Güzel bir şey dedim merak etme." Güldüğümde konuyu dağıtmak için,
"Şey resminizi çekeyim mi Gökhan ile."
"Olur." Gökhan'a da söyledikten sonra ikisi de poz verdiler, bende kendi telefonumdan çektim. O kadar hoş duruyordu ki sevmek için sebep veya bir kusur yoktu."Güzel çıktım mı?"
"Hahaha ama senin güzel demek yerine şey demen lazımdı, YAKIŞIKLI çıktım mı?"
"Doğru, sen olunca karşımda kelimeleri karıştırmışım." Hafif tebessüm ederek yola devam ettik, zaten sahil kenarına da gelmiştik.Yere oturup uzunca deniz, gece ve ayı izledim. Ege konuşmaya başlayınca kafamı ona çevirdim,
"O zaman şimdi de doğruluk mu cesaretlik mi oynayalım, ama şartlar var. Ne denilir ise yapmak zorundasınız, yapmak istemiyorum veya söylemek istemiyorum felan yok anlaştık mı?"
"Benim için uyar." Dediğimde hemen çember oluşturduk, sonra yanımıza biri gelince hepimiz gelen kişiyle kafamızı kaldırdık, yiğiti ve yanında bizimle yaşıt bir genci gördüğümde şaşkınca ona bakıyordum, Ege ise
"Hayırdır?"
"Size katılalım dedim, 4 kişiyle eğlencesi olmaz."
"İhtiyacımız yok."
"Hadi ama ya sanki ne olucak hem tanışmış kaynaşmış oluruz. Ahseni zaten yeterince tanıyorum." Diyerek bana göz kırptı. Gökhan araya girerek,
"Tamam gelin." Yere oturduklarında benim yanımda Ecem, diğer yanımda Gökhan onun yanında Ege, yiğit ve arkadaşı vardı.
Ege kuralı onlara da söylediğinde oyun başladı. Şişe Ecem ile yiğitin orada durdu, soracak olan Ecem di,
"D mi C mi?"
"Doğruluk olsun."
"Ahsenin etrafında niye geziyorsun?" Hepimiz şok olmuş bir şekilde Ecem'e bakıyorduk salak bu kız gerçekten. Yiğit de gülerek,
"Anlamadınız mı gerçekten çünkü onu seviyorum."
Araya girerek,
"Etrafımda gezmen için bir sebep değil ama." Hiç bir şey dememişti, Ege ise gözlerini bana dikmişti. Gökhan da şişeyi çevirerek devam etti,
Bu sefer yiğit ve Egenin arasında kalmıştı, soran yiğitti,
"D mi C mi?"
"Cesaretlik." Yiğit ne yaptıracağını düşünmüş olmalı ki hemen cevap verdi.
"Şu ilerde ki kız grubunun yanına git ve numaranı almalarını sağla." Kalbim sıkışırken ilerde oturan güzel kızlara baktım sonra da kafamı Ege'ye çevirdim. Sadece ve sadece bana bakıyordu, sanki bir şey dememi bekler gibi uzun bir sessizlik olduktan sonra yerinden kalkarak kızların yanına doğru ilerlemeye başladı bende onu izliyordum.
YOU ARE READING
Yüzyüzeyken Konuşuruz { TEXTİNG }
Teen FictionEgenin_kayıbı; "Bilmem kaç yüz kişi içinden Gördüm deli gözlerini birden Belki tanımazdım seni O konsere gelmesen.." 05:34'