23. BÖLÜM

231 44 28
                                    

Anıl👆👇

Son nefesleri vermek kadar zor olan nedir ki? Aldığın her nefese ayrı ayrı şükür ederken buna son vermek nedendir? Ölmek istemek nedendir? Biri, bişey için

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Son nefesleri vermek kadar zor olan nedir ki? Aldığın her nefese ayrı ayrı şükür ederken buna son vermek nedendir? Ölmek istemek nedendir? Biri, bişey için... Neden? Ölwnle ölünmez sözü yalan mı yoksa? Her ölümde söylenen bu söz basit bir yalan mıydı yoksa? Kalbimizde öldürdüklerimiz yüzünden neden kendi bedenimizden, kendi ruhumuzdan vazgeçiyoruz. Haksızlık değil mi bu? Yapılanlara karşı çektiğimiz taraf bu mu olmalı? Kendimizden vazgeçmek? Nedendir bu intihar? Bu kadar mı önemli hayatını mahvedem bu insan? Seni üzen, ağlatan, kıran bu insan bu kadar mı önemli? Canını vericek kadar... Uğruna sana hiçbişey vermeyecek biri için bir hayattan, binlerce nefesten, yürüyeceğin kaldırımlardan, sarılacağın insanlardan, göz yaşı sileceğin peçetelerden bile vazgeçmek değer mi? En değersiz şey karşılığında paha biçilemez bir ruh vermek, buna değer mi cidden...?

Anıl Arat

"Abi aradın mı?"

"Aradım kızlar açtı, telefonu evde"

"Ee napıcaz?"

"Her yeri didik didik arıycaz Doğu, kendi arabanı al Batı yolda. Ben de yoldayım."

"Nerde buluşucaz?"

"Buluşmayacağız, dağılıyoruz"

"Ta -"

Telefonu kapatıp yan koltuklardan birine atar atmaz direksiyona daha sıkı tutundum ve gaza bastım. Saatlerdir şantiyedeydim ve hava kararınca kızlardan aldıüım telefonla Gülün evde olmadığını öğrenmiştim.

Gecenin bu saatinde nerde olabilirdi ki...

Delirmek üzere iken hızla sürdüğüm arabanın kontrolünü kaynetmemek tek isteğimdi.
Bu gün anlatıp anlatmama üzerine saatlerce dülünmüş ve bana tek mantıklı fikir verebilecek kişide, Batıdan, anlat cevabını almıştım. Zaten en başında da birbirlerini sevdiklerine inandığım kıza açılacağını söyleyip gitmişti yanımdan. Bense onun ardında bıraktığı koca bir fırtına gibi düşünceler içinde kalmış. Kendimi de Gülü de kurtarmamın yolunu aramış en sonunda da aldığım telefonla o şantiyeyi terk edip yollara düşmüştüm.

Gidebileceği yerler sınırlıydı... Yada sadece ben öyle biliyordum. Gidebileceğini bildiğim yerler kısıtlıydı. MELS'e gitmiş olabilir miydi? Hemen yan koltuğa gelişi güzel attığım telefonu alıp Teo'yu aramaya başladım.

"Efendim"

"Ha Teo, Gül orda mı?"

"Hayır, niye ki?"

FOBİWhere stories live. Discover now