PİCASSO 🍁/TEXTİNG

1.9

Sana ciğere ulaşamayan kediler gibi mundar demek istiyorum atlas.Bu kadar sözünün eri olmak zorunda mısın ?Beni üzüyorsun.
Ve şu lanet giftler çalışsa mükemmel ötesi bir çağlar gülümsemesiyle karşı karşıya kalacaktınız kalp sağlığınızı düşünen ben bu yüzden hala gift çalıştırmayı öğrenmedim 😀

Pazartesi 10:30
Çağlar...
~~~

Yalan yok hayatımda adam akıllı dayak yemişliğim iki elin parmaklarını geçmeyecek kadar azdır.Sadece atlası saymıyorum.Adama nerede bilensem gittim attım kendimi üzerine oda beni bir güzel paketleyip koydu köşeye.Yani atlası bu gruba dahil etmek bana yakışmaz.

Hayır başta iyi dövüyordu beni ama sonraları oda değişti.Adam da haklıydı, haliyle şaşırmıştı bir anda biri geliyor dövmeye çalışıyor sizi ve her şeye rağmen o yinede çok tepki vermemişti.Ses etmedi ama dövmekten geri kalmamıştı beni.Çünkü ilk vuran hep bendim bu yüzden haliyle sadece dövdü bıraktı.Baktı yılmıyorum afilli dövmeye başladı.Kendi kendine oyun kuran çocuklar gibi her seferinde bir başka şey yapıyordu.E kaşınan da benim kime yakınayım.Dalaşma dediklerini her duyduğumda ısırmaya çalışmıştım köpek gibi. Hal böyleyken gelmişti atlas ayağıma.Engin veto verdi diye böyle yaptı diyenlere inat inanmamamın en büyük sebeplerinden biriydi özür dileme şekli.Ve sorduğum her soruya cevap vermesiydi.Sanki anlamamı istiyordu yaptıklarını ,her şeyin bir sebebi var iyi bak diyordu.

Velhasıl uzun bir aradan sonra ilk kez birinden dayak yemiştim.Halı sahada barda olanlardan bahsetmiyorum.Hem dövüp hem dövüldüğüm kavgalardan bahsetmiyorum. Böyle can alırcasına kıran kırana bir kavgaydı bahsettiğim.Onca beni dövmesine rağmen bir kere bile bir yerimi kırmamış sanki adeta nakış işliyormuş gibi dövmüştü beni atlas hep.

Cenkle olanlar ise bir hayli hazırlıksız yakalandığım bir durumdu.Gizlice yaklaşmalar 1'e karşı 5 oluşları.Ve daha nice etkenin sebep olduğu yaralardı bunlar.Daha iyiydim.Okula gelip bir günde verdiğim iki vizeden anlaşılacağı üzere yaralarım iyileşiyordu.Emre bir o tarafa bir bu tarafa geçerken alevi anlatıyordu.Endişelenmiş benim için.Benim güzel tanrıçam.Sol tarafımda küçük bir sızıyı hissettim.Alevi ilk gördüğüm anı hatırladım. Onu sol yanıma, kalbime almaya hiç hazır değilken oraya nasıl kurulduğunu hatırladım.

2 sene kadar önce kesişmişti yollarımız alevle. İlk senem daha yeni bitecekti üniversitede.İtlik ve serserilik hat safhada hızımı alamıyorum tabi.Bölüm desen inşaat mühendisliği m2 başına beş kelle adam düşüyor.Mecrada kız yok dadanmışız yan fakültelere.İşte tam yine böyle bir günde çarpışmıştım onunla.Hani erkekler klişe sevmez lafını yalanlarcasına kalbimi söküp koydum ben o ana.Kitaplarını topladı aceleyle uçuşturdu gözlerimin önünde yakamoz saçlarını.Küçük ve beceriksizce sıraladı özürlerini baktı mavi hareleriyle bana ve gülümsedi.

Öyle çirkin değildim.1,86 boy nereden baksan kalıplıydım.Elim yüzüm düzgün karında desen baklava karakter desen kibarlıktan kırılıyoruz kız görünce.Kafamda adeta ilişki anketi doldurmuş onu bana eş seçmiştim.Ben bunları yaparken o çoktan yolu yarılamış uzaklaşmıştı benden.Bizimkiler başlamıştı dalga geçmeye ben durur muyum lan takıldım peşine. Kaderimiz bir yazılmış nerede olduğunu bulmadan bırakır mıyım hiç .

Neyse olanlar oldu ,haliyle ben çıraydım o alev. Yakıyor, söndürüp tekrar yakıyordu beni. Sanırım atlasa kinimin bu kadar büyük olmasının tek sebebi çok geç ortaya çıkmasıydı. Ben tam aşk ateşine düşmüştüm ki atlas çıkmıştı ortaya.Aşık olduğum kız koşup kucağına atlıyor saçlarıyla oynuyordu.Sadece bunlar değildi bana koyan belki rekabet edebilirdim adamla.Ama hayat karşıma atlası çıkarmıştı.Lan ben erkeğim ama ben bile kabul ederdim adamın mükemmeliyetini.