Tahsin bu konuya düşündüğümden çok daha fazla takmış durumdaydı mukayesesini köreltecek kadar. Onu anlayabiliyordum, yaşananlar kolay atlatılabilecek şeyler değildi ve onlara kendilerini savunma şansı vermediğim için kendimi hâlâ suçlu hissediyordum. Kendince yapılması gerekeni yapıyordu ancak atladığı bir şey vardı, o da şu an dehşete kapılmış haldeki Eylül'ün gerçeklere hazır olmayışıydı. Şu an duydukları bildiği dünyanın parçalanmasına yol açabilecek şeyler di hastanede bana inandığını söylemesine rağmen neye bulaştığı hakkında yüzeysel bilgiler haricinde hiç bir şeye sahip değil di. İnsanlar kısıtlı algılara sahip canlılardır ve doğamız gereği algımızın üstünde bulunan olaylara karşı tutarsızlaşabiliyoruz.
Bilmediğimiz şeylerle karşılaştığımızda sonuçları bir çok yönden yıkıcı olabiliyordu. Henüz hazır olmayan birine bildiği dünyanın ötesini göstermeye çalışmak hiç aklılıca değil di. " Hatırlıyorum! Senin üzerinde gölgeler dolaşıyordu etrafını kuşatmışlardı, sonra birden her yere dağıldılar ve içlerinden biri benim üzerime geldi. Daha sonra bir tür transa girmiş gibiydim tek gördüğüm uçsuz bucaksız soğuk karanlık bir boşluktu, sonra sesler duymaya başladım. Zihnimde ki o ruhsuz boşlukta hiddet dolu bağırışmlar hatırlıyorum. Benliğimi yavaş yavaş kemiren o sesler! Korkuyordum bağırıp yarım istemek için çırpınıyordum ama bunu dışavuramıyordum. İradem zorla elimden alınmış gibiydi. Hiç bu kadar çaresiz hisetmemiştim. Ağlayamıyordum bile, sonra içimde bulunduğum zifiri karanlıktan bile daha siyah bir silüet gördüm. En son hatırladığım o şeyin git gide bana yaklaşan çarpık suratıydı. Sonrası tamamen anlamsız imgelerden ve keskin bir acıdan ibaret! Çok fazla tutarsızlık var anlayamıyorum! Bu kesinlikle normal değil! Siz, bir şeyler çeviriyorsunuz, onunla olan yakınlığınızdan dolayı ilk başta ihtimal vermemiştim ancak şimdi anlamlı geliyor, hepiniz hastasınız. Mehmet'in başına gelenlerin sorumlusu sizlersiniz! Seni o çukurdan asla çıkarmamalıydım!" İşte bahsettiğim şey tam olarak buydu! " Sakinleşmeye çalış, anlamadığın şeyler var!" " Ne! Anlamadığım şey ne! Buna daha fazla katlanmayacağım, hemen anlatmaya başlamazsan işler çirkinleşmeye başlayacak!" " İnan bana istediğin cevapları alacaksın ama önce biraz sakinleşmelisin. Şu an yaşadıkların yüzünden mantıklı düşünemiyorsun!" " Sakinleşeyim mi!" Hızlı bir hamle ile Tahsinin bulunduğu taraftaki kapıyı açtı ve onu kolundan yakalayarak dışarı sarkmasını sağladı. " Sakın frene basmaya kalkma eğer bu hızda kapı açıkken ani fren yaparsannarkadaşın arbadan fırlar, yavaşladığını hisedersem bizat ben bırakırım ve sağımızda bulunan şarampol işin gerisini halleder!" " Hadi ama ben senin tarafındayım!" " Anlık bir öfke ile ömrün boyu pişman olacağın bir şey yapmak istemezsin!" Benim sözlerimin ardından meydan okuyan gözlerini üzerine dikti ve tutuşunu gevşetti ve Tahsin artık tamamen kapıdan sarkıyordu. " Kardeşimin katili olduğundan şüphelendiğim kişilerden birinin zarar görmesi beni çok da etkilemez! Şimdi elim yorulmadan konuşmaya başlasan iyi edersin!" Epey ciddiydi, düşündüğümden çok daha fazla korkuyordu. Korkmuş ve köşeye sıkışmış bir insanın yapamayacağı bir şey yoktu, hızlı düşünmeliydim.
Hemen direksiyona atıldım ve var gücümle sağa kırıp el frenini çektim. Araba kuvvetle savrulunca ikisi de içeriye düşmüş oldu. Samet çabuk bir refleksle Eylül'ü yakalarken Onur bu kadar fevri bir hamle yaptığım için direksiyonu toparlamakta zorlanmıştı. O sert ferenin etkisi ile araba kontrolden çıkarak savrulmaya devam ediyordu. Nihayet durduğumuzda yolun dışına çıkmıştık. Olayın şokunu ilk atlatan kişi Eylül olmuştu. Samet' in kolunu ısırıp Tahsin'i tekmeleyerek üzerinden attı ve arabadan çıkıp ormana koşmaya başladı. Kış aylarında olduğumuz için hava erken kararıyordu eğer onu hemen yakalamazsam tek derdidimiz vahşi hayvanlar olmayacaktı.
Şoku üzerimden atıp arabanın içine göz gezdirdiğimde Tahsin ve Samet'in iyi olduklarını gördüm ancak Onur hareketsizdi. Başında bir yara açılmıştı, çarpmanın etkisi ile bilincini kaybetmiş olmalıydı. Bu hiç iyi değildi, onu bu şekilde bırakamazdım ama Eylül'ün ormanın içinde kaybolmasına da göz yumamazdım. "Sen deli psikoloğun peşinden git biz burayı hallederiz!" Tahsin kendinden emin görünüyordu ancak şu sıralarda ki dengesizliği bana pek güven vermiyordu. " Ne bekliyorsun, karanlık bir orman ve kafası karışık bir kız iyi ikili değildir. Git!" O haklıydı her ne kadar onları bırakmak istmesem de başka bir seçeneğim yoktu.
Eylül
Nasıl bir şeye bulaştırdım kendimi böyle! Aptal kız her önüne gelene güvenirsen olacağı buydu. Bu ürkütücü ormanda yalnız başıma kalakalmıştım ve o savrulma bacağım için hiç iyi olmamıştı. Hava giderek kararırken nereye gittiğimi bilmeden sendeleyerek ilerliyordum. Kafam çok karışıktı, olanlara bir türlü anlam veremiyordum. Söyledikleri doğru olabilirmiydi, gerçekten bir cin tarafından ele geçirilmiş olabilirmiydim. Hayır, hayır böyle bir şey mümkün olamazdı, bir şekilde bana halüsinatif bir şeyler vermiş olmalılardı, o keskin acı enjektör olabilirdi. Bir yandan bu ihtimal de uzak geliyordu bana fark ettirmeden nasıl yapabilirlerdi ki. Haklı oldukları bir konu varsa o da şu an düzgün düşünemediğimdir. Kendime gelmem gerekiyordu, her seferinde bir problem, önce bu kahrolası ormandan çıkıp şehiri bulmalıydım. Bu sık ağaç örtüsünde tahminlere dayanarak ilerlerken bir ses duydum. Beni takip ediyor olamalılardı, yerdeki kurumuş çam yapraklarının çıtırdadığını duyabiliyordum ama sesin yönünğ tam olarak kestireniyordum, sanki ayak sesleri her yerdeydi, elimden geldiğince hızımı arttırıp koşar adımlar ile ilerlerken diğer yandan sesin kaynağını bulabilmek için etrafa bakıyordum ki birden bir şeye çarpıp yere düştüm, gözlerimi önüme çevirdiğimde öylece kalakalmıştım, karşımda duran şey kesinlikle bir ağaç değildi ve herhangi bir halüsinojenin etkisinde olmadığımdan emindim. Siyahlara bürünmüş kor gibi gözlleri olan bu şey son derece gerçekti!
YN: Evet yeni bölüm geldi bu hafta en az bir bölüm daha atmaya çalışacağım, bölüm geleceği zaman instagramdan bildiriyorum. Bölümleri ve başlayacak paylaşımları kaçırmamak için takip etmeyi unutmayın 😊😊 Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi belirtmeden geçmeyiniz oy ve yorumlarınız için şimdiden teşekkürler. :))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Davet 3 Topraktan Olanlar
ParanormalSona gelindiğinde, insan en büyük korkusuyla yüzleştiğinde topraktan olan ateşten gelene karşı savaşını kazana bilecekmi!