「❛1.6|❝soruya soruyla karşılık verme.❞」

958 92 234
                                    

düzenlendi

iyi okumalar ♡

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

iyi okumalar ♡

「❝soruya soruyla karşılık verme.❞」

29 Eylül 1973 | Pazar'ın devamı

'İnsanları hafızanızda tutarsanız bu sizin için yararlı olur.'

Tamam, bu işi Black'i öldürmeden ve Perutz'la vakit kaybetmeden atlatmanın bir yolunu bulmalıydım.

Nicholas Perutz bizi fark ederse konuşmak için buraya gelirdi. -istemese bile kibarlık adına geleceğine emindim.-

Daha iksirlemem gereken o kadar çok kişi vardı ki küçük bir oyalanmaya bile müsaade edemezdim. Eğer Nicholas'la bir tür sonu olmayan sohbete girersem asla uzun süre o alandan çıkamayacağımın -en azından anlık bir yükseliş veya tartışma olmadan- farkındaydım.

Benim şu an kaos çıkarma görevim vardı ve iksir teslim süreci bitmeden akşama kadar bütün listedekilere kaosun gerçekleşmesi için ulaştırmalıydım.

Bazen gerçekten bu tür olaylara neden dahil olduğumu kendi kendime sorguluyordum. Yani gerçekten insanları iksirlemekten ve akşam çıkacak büyük tufandan daha önemli işlerim yok muydu?

Hayır, yaratacağım kaostan daha önemli başka bir işim yoktu, olamazdı da.

"Umarım sıvışmak için iyi bir fikrin vardır." dedi Black kitaptan başını kaldırmadan umursamaz bir sesle. Gözlerini kitaptan ayırmadan bunu söylerken gayet rahat ve sakindi. Eğer okulda yangın çıksa yangına aldırış etmeden kitabını bitirmek için okumaya devam edecek gibiydi.

Bu rahat tavrı bana babamın sabahları Gelecek Postası'nı okurken ve bir yandan da sütlü çayını yudumlarken olan rahatlığını hatırlattı.

Tesadüfi benzerlik.

Ama biliyordum, sırf beni sinirlendirmek veya gıcık etmek için böyle rahat bir tavır sergiliyordu. Ona tehditler savurmamı veya laf söylememi istiyordu ki tartışalım ama ben ona hiçbir şey yapamayayım.

O da benim tükürürcesine tehditler savurmama rağmen hiçbir şey yapamadan, sadece oturduğum yerde çırpınışımı görüp bunu o lanet gülümsemesiyle izlemek istiyordu. Onu tehdit ederken benim bunları yapamayacak kadar sevimli biri olduğumu vurgulayıp beni bir sinir krizine sokmak istiyordu.

Eğer elimde olsa onu Karagöl'de boğardım. Hoş, gerçi bunu bir ara ciddi ciddi düşünmedim de değil. Fakat asla bu sıradışı planımı gerçek hayata kazandırmadım. Çünkü çok fazla riskli ve kanıt bırakacak bir işti.

𝐭𝐡𝐞 𝐨𝐫𝐝𝐢𝐧𝐚𝐫𝐲 𝐥𝐢𝐟𝐞 𝐨𝐟 𝐜𝐚𝐥𝐥𝐢𝐬𝐭𝐚┃𝐫𝐞𝐠𝐮𝐥𝐮𝐬Where stories live. Discover now