51. Bölüm|devam

342 21 28
                                    

gusuHua olan eski hesabımı malesef kaybettim. Kitaba burdan devam edeceğim. Umarım okuyucularımın karşısına çıkar. Çok baş ağrısı çektim. Kitabımla yaşadığımı fark ettim. Bir çok şey bana bu kitabı hatırlatıyor. Özellikle hayal kurmam....

Herneyse sorun yok değil mi? Yeni başlangıç iyidir, Boş bir sayfa açmak. Farklı yerlerde olsa da kitap tamamlanmalıdır, Tamamlanabilir.

Başlayalım...

Tam olarak başlangıcım buydu galiba. Artık gerçekten Keşif birliğindeydim.

Keşif birliğinde...

Geri dönmemin olasılığına bakmamıştım. Yeni insanlar vardı artık hayatımda. Erwin'in gülümsemesini, Hanji'nin samimiyetini, burada ki dayanışmayı Kraliyet'e değişmezdim.

Zebani Levi'ın bakıcım (!) Olması bile daha çekiciydi.

"Kkk." Vaz geçiyorum! Geri al, geri!

Saçımı çekmesiyle onla bakıştım. "Kalk." Elini çekince kafam rahatlamıştı. "Nezaket et Kaptan, Anlayabiliyorum sözlerden."

Adam çekemiyordu çocuklarla 2 dakika oturmamı.
Mutfağa girdiğimizde konuştum. "Bulaşık mı?"

"Evet."

"Pekâla."

Boş zamanlarda bulaşık yıkarken, pencereden etrafı izlemek o kadar güzeldi ki...

"Bugün çoklar." Ona baktım. Hala buradaymış. Benim aksime ters yönde tezgah'a yaslanmıştı. " Kötü temizlemem."

"..."

Kollarını sıvadı. Yardım mı edecekti?

Eee Tanrı razı olsun. "Kay."

Gel de şimdi rahat ol, İki çalı çırpı izleyecektik. "O eldivenleri o kadar çok takıyorsun ki, onlarla yıkayacağını düşünürdüm." Duraksayıp tuhaf bir bakış attım.

"Nasıl herkes giysi giyiyorsa bu da normal bir şey."

"Tozlardan korkuyorum desene."

"Senin kadar manyak değilim ben." Yıkamaya devam ettim.
Kuş ötme sesleri geldi kulaklarıma. Bir bakış attım cama ve geri döndüm tabağa.

Son tabak da bitince ellerimi yıkamaya götürdüm. Bir iki saniye sonra Levi musluğu kapattı. Bileğimi tuttup kendine çekti. Noluyo ya?

Bileğimdeki işaret'e baktı bir şey demeden. Bende sessiz kalmayı seçtim. Mutfağa Jean dalınca ikimizde ona baktık.

"..."

"..."

"..."

Bileğimi bıraktı. "Ee ben..." Jean bir şeyler derken Kaptan umursamadı bile. "Kahve yap."

"Tamam."

"Sende ister misin At kafa?" Yuh bombalasaydın çocuğu.

"G-gerek yok Kaptan." Ellerimle git işareti yaptım çaktırmadan. Bu adamın hakkını vermek gerek. Kaptan olmasa bu kadar disiplinli olmazlar.

Ama beni bi sal.

Yaptıktan sonra verdim. "Gidebilir miyim şimdi?"

Başını olumlu şekilde salladı. Çocukların yanına gidip oturduğumda derin bir nefes verebilmiştim sonunda. "Sylvia, Hanji devleriyle uğraşıyor. Seni sormuştu."

"Gideyim hemen o zaman."

"Kolay gelsin."

"Sağol Sasha."

Sylvia'nın İsyanı|Başlangıç (Snk fanfic)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin