2

3.4K 180 99
                                    

Jimin:

Dün kocamın oğlu ve ya cici oğlum babasını aramış ve geliceğini söylemişti.1 saat önce ise babasını arayıp uçağın indiğini söyledi.Jisung da oğlunu alması için hava alanına adam göndermişti.Doğrusu Jungkookun gelişinden pek memnun olmamıştım.Çünki kendisi beni tanımadan varlığımdan rahatsız olmuştu ve sorun çıkara bilirdi.Sessiz sakin geçen hayatımın içine etmesine izin veremezdim.

Jisung oğlunun geliceyi haberine seviniyordu.Hizmetçiler onun için her şeyi özenle hazırlamıştı.Ben Jungkookun Jisung kadar mutlu olduğunu sanmıyordum.Bir şey olmuştu ya da Amerikadan sıkılmıştı bence.Yoksa buraya geri dönmezdi.Babasını pek sevmiyor diye biliyorum.

Çalan kapı ile düşüncelerimden sıyrılmıştım.Kapı sesine sevinerek kapiya doğru giden Jisungu gördüm.Ben de onu takip etdim.

Kapıda gördüğüm genç çocukla bir an nefesim kesilir gibi olmuştu.Jungkook düşündüyümden daha farkliydi.Daha yakışıklı daha karizmatik biriydi.

Daha yakışıklı daha karizmatik biriydi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Jisung gidip biricik oğluna sarıldı.Tam da düşündüyüm gibi Jungkook ona karşılık vermedi.Sarılma kısmı bitdiğinde ayrıldılar.

"Merhaba oğlum,nasılsın?Uçuşun nasıl geçti?"

Jungkookun bana taraf baktiğini gördüm.Biraz öfke biraz da şaşkınlık dolu.Biraz daha bakınca gözlerindeki şaşkınlığın kaybolduğunu ve yerini saf öfkeye verdiğini gördüm.

"İyiyim.Uçuşum da iyi geçti de bu  kim?"

Kaşları ile beni işaret etdi.

"Ah o Jimin.Hani sana anlatmış-"

"Ha şu benim küçük şirin cici annem olan Jimin.İsmini çok duydum kendisini de görmek nasip oldu.Benden mutlusu yok artik"

"Oğlum hadi Jiminle tanış"

Jungkook bakışlarını benden çekip babasına döndü.

"Benim onunla konuşmadan önce seninle konuşmam gerek.Benimle yüzleşmeye korkmuyorsan tabi.Şu an biz bu konuda konuşmazsak benim elimden bir kaza çikicak ya da birinin kalbini kırıcam"

Jungkookun imalı imalı dediği sözden sonra Jisung derin bir nefes almıştı.

"Tamam korkmuyorum hadi konuşalım.Zaten korkmamı gerektiren bir konu yok.Yüzleşme istiyorsan alicaksin"

"Ama burda değil başka yerde konuşalım.Malum konuşucağımız konular cici annemin kalbini kıra bilir.Böyle genç ve güzel birinin üzülmesini istemem"

Ben hiç bir sey söylemeden sadece olucakları izliyordum.

Jungkook ve Jisung yukari çikmiştilar.Ben de ne konuştuklarını duymak için arkalarindan gitmiştim.Onlar Jisungla bizim olan odamıza girmişti.Hemen kapıya yaplaşıp ne konuşucaklarını duymak için kulağımı kapıya dayadım.Kavga etdiklerini duyuyordum.Ama maalesef sadece kavga sesleri geliyor tam olarak ne dedikleri anlaşılmıyordu.Demiştim işte gelince benim için sorun yaratıcak diye.Daha geldiyi ilk dakikada hücuma  geçmişti.Ama kolay kolay beni burdan uzaklaştıramazdı.Ben her kesin saygı duyduğu ve çekindiyi Park Jimin ah kusura bakmayin Jeon Jimin olmak için çok çalışmıştım.İlkimi yaşlı ve sevmediyim insana vermiştim.Jisung her bana dokunduğunda kendimi öldürmek istemiştim.Ama annem için katlaniyordum.O olmasaydı babam bana bok muamilesi görürdü. Jisungla evlendiyimi duyduğu zaman baba olduğunu hatırlayıp yanıma gelmişti.

Paragöz piç...

Ama asıl üzüldüğüm Jungkookun bu zamana kadar Amerikada olmasıydı.Keşke baştan burda olsaydı.Onu ne yapar eder baştan çikarıp evlenirdim onla.Hem kendimden babam yaşında  biriyle evlendiyim için iğrenmez hem de yine aynı zenginlikte olurdum.Zaten Jisung ölünce parası ve şirketi Jungkooka kalıcaktı.Jungkooktan da bir çocuk yapip yerimi sağlamlaştırırdım.

Ama hayaller Jungkook gerçeklerse Jisungdu.

Benim kaderimde böyle şeyleri çekmek vardı galiba.İstediyime tüm iğrençlikleri yaparak ulaşmalıydım illa.Hayat bir oyundu ve bu oyun da benim olduğu için mutluluğu kazanmak için her şeyi yapıcaktım.

INFIDELITYWhere stories live. Discover now