INFIDELITY

8

Jungkook:

Babam bu gün gitdiği iş gezisinden dönücekti. Jimin teklifimi kabul etdiği için planın ikinci kısmına yani Jisungu kandırmaya başlaya bilirim. Eve gelince  ona onunla barışmak istediğimi söylüyücem. Tabi ki hemen inanmıyıcak. Sonuçta yıllardır ona kin besledim, soğuk davrandım. Birden bire diyince pek inanmaz. Ama ben herşeyi oldu bitdiye hemen getirmiyicem zaten. Yavaş yavaş güvenini kazanıcam. Öyle bir durumda olucaz ki bana çok fazla güvenicek ve kendi elleri ile şirketi devr edicek. Sonra da hiç beklemediği zaman ona beklemeyeceğini yapıcam.

Babam artık evdeydi. Ama hemen şimdi konuşmanın akılsızlık olduğunu her kes bilir. Daha yeni geldi ve yorgun. Müsait olduğu bir zamanda onunla konuşucam ve içine bir şüphe salıcam. Şimdi konuşursam yalan söylediğimi anlar. Bu yüzden doğru zamanı bekliyicektim.

Sanırım doğru zaman gelmişti. Yemeğini yemiş ve dinlenmişti. Şimdi ise çalışma odasındaydı. Odasına gelip kapısını tıktatdım. İçerden gel komutunu alınca içeri girdim. Gelene hiç bakmıyor işlerle ilgileniyordu.

"Merhaba baba"

Sesimi duyunca şaşkın bir şekilde bana döndü. Her halde şaşkınlığının sebebi ona baba dememdi. Genelde pek odasına uğramam ve baba demem ona. Dalga geçince falan baba diyordum.

"Merhaba oğlum. Nasılsın?"

"İyiyim babama"

"Gel otur şuraya"

"Baba yorgun değilsen ve ya işin yoksa seninle bir konu hakkında konuşa bilir miyim?"

"Yorgun değilim iyice dinlendim ve işler pek önemli değil. Sonuçta oğlum benimle konuşmak istemiş. Buyur konuş benimle bu konuyu"

"Konu bizim hakkımızda"

"Bizim mi?"

"Evet bizim. Baba ben daha fazla senle küs kalmak istemiyorum. Sonuçta sen benim babamsın. Tamam keçmişte kötü şeyler olmuş ve hala kızgınım. Ama benim sana kin beslemem pek bir şey değişmiyor. Geçmiş geçmiş olarak kalıyor"

"Oğlum ne dediğini anlıyorsun değil mi? Yoksa durumun kötü mü? Yani gerçekten de beni affediyor musun?"

Gözünde bir ışıltı görmüştüm. O zaman işim sandığımdan daha kolay. Ama yine de ona güvenemezdim. Beni denemek için oyun oynuyor ola bilir.

"Ben iyiyim baba ve bu sözleri içten söylüyorum. Seni tam anlamıyla affedemem. Ama baba oğul olmayı deneye biliriz"

"Ben de tam bir baba oğul olmamızı isterim. Niye benimle konuşma fikrine geldin?"

"Bak baba benim annem yok ve etrafımda olan çoğu kişi beni parama göre seviyor. Ben bundan bıktım. Ben gerçek sevgi istiyorum. Bana tek aile olarak kalan sensin. Seni de kaybedersem yalnız kalmış olurum. Bu yüzden seninle bu konuyu konuşmak istedim"

"Anladım. Buna çok mutlu oldum. Sen bizim tam olarak ne olmamızı istiyorsun?"

"Ben barışalım ve gerçek bir oğul baba olalım diyorum. Yalnızlık, birisinin beni gerçekten sevmemesi beni bıktırıyor. Umarım sen beni hala seviyorsundur"

"Tabi ki hala seni seviyorum. Ben de seninle barışmak isterim. Ben de oğlumu geri istiyorum. Ama Jimin meselesi ne olucak? Ona kindarlık duyuyor musun?"

"Jimin mi? Jimine niye kindarlık duyayım ki? Onun olanlardan haberi yok bence ve olsa bile artık bir şey yapamaz. Ona kindarlık duymam senin onunla evli olman gerçeğini deyişmez. Ben onu istemesem bile siz evli olucaksınız. Yani boşuna ona kötülük yapmak istemem. Zaten baştan ona karşı kötü hisler beslemiyordum. Onun bir suçu yok"

"Bunu senden duyduğuma çok mutlu oldum oğlum. Benden ve Jiminden nefret etdiğini düşünüyordum. Hiç bir zaman beni affetmiyicek oğlum diyordum. Ama çok mutluyum ki beni affetdin. O zaman barışalım ve bir daha kavga etmeyelim oğlum"

"Baba ben birisinden nefret edemem özellikle de ailemden birisinden. Hadi barışalım ve kavga etmeyelim"

Babam ve ben ayağa kalkık. Sonrasında ise sıkıca sarıldık.

"Canım oğlum benim beni çok mutlu etdin"

"Barışmamız beni de mutlu etdi baba"

Sonrasında ise ayrıldık.

"Ben artık gideyim baba. Sen rahat rahat işini gör"

"Aslında kala bilirsin"

"Yok gitsem daha iyi"

Babama gülümseyip odasından çıkmıştım. Babamla barışma planı tutmuştu. Şimdi ise güvenini kazanmaya başlamalıydım.

Jisung ve Jungkook barıştı. Jungkook gerçekten de çok sinsi. Öyle bir konuştu ki ben bile inandım. Bana böyle bir şey söylese ben inanırım. Vote ve yorum atmayı unutmayın. Emeğe saygı lütfen. Hoşçakalın.