Nefes.

2.2K 106 31
                                    

ŞİMDİ
Kendime geldiğimde gözlerimi açmaya çalıştım. Ama önünde engelleyen bir şey vardı. Adeta kör olmuş hissediyordum kendimi. Ellerimle yüzüme dokunacağım sırada ellerimin bir şeyler tarafından tutulduğunu, ve aşırı derecede sıktığını fark ettim. Ayrıca ellerim üzerine oturduğumu sandığım bir şeye bağlanmıştı. Olduğum yer aşırı soğuktu. Tüm gücümle bağırmak istiyordum ama dudaklarımı birbirine bağlanmış, açılmıyor gibiydi. En son hatırladıklarım parkta kitap okuduğum, aBLAm ve Mert. Yanıma oturan adam, beni sürüklemesi. Kahretsin! Kaçırılmıştım. 2.kez. Çırpınmaya başladım. Her çırpınışta bileklerime bağlanmış olan ipler, bileklerimi kesiyordu. Biraz daha çırpınarak bileklerimdeki ipi çözebileceğimi düşündüm. Birden oturtulup, bağlanmış olduğum sandalyenin kayıyor olduğunu hissettim. Sanırım düşüyordum. O kadar yüksek bir ses çıkmıştı ki sandalyemden, bomboş olan depoda yankılanmıştı. Ardından kapıdan gelen yüksek sesli ama uzak gibi duyulan bağırışlar ve kapının gıcırtılı açılış sesinden sonra sonra bağırış seslerinin yerini sessizlik aldı. Sanırım benim düşmüş olduğumu görmüşlerdi. Ağzımdaki banta rağmen, konuşmaya çalışıyor, sonucunda da dilsiz birinin konuşmasına benzer sesler çıkarıyordum. oturduğum yere sabitlenmiş olduğumdan halen yerde duruyordum. Adamlardan biri beni gürültülü bir biçimde,sertçe kaldırdı.

"Sanırım, aptal çocuk oyun oynuyor. İşin ciddiyetini hala anlayamamış. "

Bu sesi tanıyorum. 2 yıl önce bana silah doğrultan, ve parktayken beni sürükleyen adamın sesiydi bu. Arkada duran adamlar sinir bozucu yükseklikte kahkahalar atıyorlardı. Benim önümde bulunan adam onlar gibi gülmüyordu. Tam tersine sinirli gibi çıkmıştı sesi. 

"Kesin gülmeyi. Bu kızla bugün işimizi bitirmemiz lazım. Büyük şef böyle istiyor. "

"Aslında benim daha iyi bir fikrim var." Dedi arkadan gelen bir ses. Ardından da korkutucu bir kahkaha attı. Birden tüm depo kahkahalarla yankılandı. Ne yapabilirlerdi ki en fazla? 

"Madem, büyük şef kızın işinin bitmesini istiyor; küçük bir oyuna da kızmaz sanırım. "

Önümde duran adam, arkadan gelen sesin üzerine;

"Kapa çeneni ve işine bak!" Diye bağırdı. Göz bandı yüzünden hiçbir şey görmesem bile, adamın ani ve sert bağırışı karşısında gözlerimi sımsıkı bir şekilde kapattım ve başımı; göğüs hizama kadar indirdim. Birkaç saniye böyle bekledim, diğerlerinin de konuşmuyordu zaten. Ya adamın ani çıkışı onları da korkuttu, ya da kavga çıkmasını istemiyorlardı. Adamın elini saçımda hissettiğim an, içimde bir korku oluştu.Yine saçımı tutup beni yerde sürüklemesinden korktum sanırım. Ama adam beklediğimin aksine gözümdeki bandı çözüyordu. Adam, elini saçımdan çektikten sonra, az önce korkup sıkısıkıya kapadığım gözlerimi açtım. Bulunduğum odayı gözden geçirdim.Fazla dolu olmayan birkaç odadan oluşan, depoya benzer bir yerdi. Odayı iyice ezberledikten sonra kapı tarafında duran adamlara baktım. Hala konuşmuyorlardı, dikkatlice benim hareketlerimi izliyorlardı. Yanımda duran adama baktım. Adam dikkatli bir şekilde hareketlerimi izliyordu. Kaçmak ve evime dönmek istiyordum. Ama ellerim ve ayaklarım bağlıyken buradan kaçamazdım.En azından konuşup, bir şeyler yapacağımı düşündüm. Belki de benim bir suçumun olmadığını anlayacaklar ve beni buradan çıkaracaklardı. Gözlerimle ağızımı gösterdim ve birtakım sesler çıkardım. Seslerden bir şey anlamalarını beklemiyordum ama yine de ağzımı açacaklarını düşündüm. Yanımda duran adam yavaşça bana doğru eğildi, saçlarımı sıkıca tutup; 

"Eğer çığlık atarsan, sana aklina bile gelemeyecek seyler yaparim ." dedi. Kafamı onayladığımı belirtecek şekilde salladıktan sonra, ağızımdaki bandı, hızlı bir şekilde çıkardı. Bandın çıkması canımı yakmıştı. Çığlık atacaktım ama sanki çığlık atacağımı bekliyor gibi ağzıma dikkatli bir şekilde bakıyordu. Onu şaşırtacak şekilde hiçbir şey söylemedim. Adamdan gözlerimi çekerek, tekrar odaya bakmaya başladım. Bir dakika geçmesine rağmen oda son derece sessizdi. Bu sessizlik tüğler ürperticiydi. Aklımdan sadece "Bugün işinin bitirilmesini istiyor."  ve  "Madem, büyük şef kızın işinin bitmesini istiyor; küçük bir oyuna da kızmaz sanırım. " sözleri geçiyordu. Beni bugün öldürecekleri kesindi. Peki oyun derken ne demek istiyordu?  Odadaki sessizliği, yanımda duran adamın telefonunun sesi bozdu.

Hayatımı Değiştiren GünWhere stories live. Discover now