5.Güç'

57 24 7
                                    


"Elisa"
"Elisa"

Adımın seslenmesi ile rüyamdan daha doğrusu kâbusdan uyanmıştım karşımda o mavi gözlü vardı uyku sersemi kafamı ne var gibi salladım.

"Kan ter içinde kalmışsın korktum sen iyi misin?"

Gördüğüm kabusu hatırladım onla beraberdim bana doğru yaklaşıyordu. Ağlıyor ve bağırıyordum o ise kahkahalar atıyordu. Sonra boynuma doğru yaklaşmışdı ki mavi gözlü sayesinde uyanmıştım. Adını hala bilmiyordum! Ki Şuan önemi olan bu değildi (!)

"Kâbus... kâbus gördüm"

Alnımı silerken o anda şokla ona döndüm üstüm değiştirilmişti! Ama kim? Tabi ya kim yapacaktı.

"Sen...seni iyi biri sanmıştım he zaten sizin gibi varlıklardan ne bekliyordum ki biri kaçırıp buraya tıkar biri kıyafetimi değiştirir.. sen değiştirdin dimi pis sapık...kahretsin çık çabuk çık odadan"

Diye bağırıp onu ittirirken boynumdaki acı ile tüm vücudum anlamsız bir güç ile ezilmeye başladı. Yere düşecek gibiydim.

"Elisa sakin ol! Lütfen."
"İyi misin sen" dediği an dengemi kaybedip düşecektim ki belimden tutup beni kendine çekti.

Ben zaten kendimde olmamanın verdiği korku ve şaşkınlık ile ona bakıyordum o da bana o sırada kapı hızla açıldı.

"Neler oluyor burada Rüzgar!!" Dedi o 'o' buradaydı demek adı Rüzgar'dı!

Rüzgar hızlıca ama narin bir şekilde beni yere indirdi. Demek ki rüzgar o da ondan korkuyordu ben zaten onu görünce tüm bedenim titriyordu. Ama bunun sadece korkudan olma ihtimali yoktu.

"Bağırma Demir kız korkuyor!" Dedi Rüzgar korkulu rüyamın adı Demir'miş demek.  Ona bulacak isim bulamıyordum ona uygun Demir gerçekten karakterini yansıtıyordu

Gözüm kararıyordu dolaba yasladım ama bunlar beni görecek gibi değildi.

"Sen ne zamandır bana emir veriyorsun." Sesi oldukça sakindi ama deli gibi sinirlendiği belliydi.

Ben acı ile olduğum yerde kıvranırken bunlar kavga ediyordu peki neden benim için mi?!

"Şu andan itibaren!" Dedi Rüzgar onunda Demir'den farkı yoktu aslında
O da çok sinirliydi ve birbirlerine de çok benziyorlardı tek fark biri siyahtı biri mavi...

Daha fazla dayanamıyordum "De..mir Demir..." İstemsizce onun adını söylemiştim. Elim boynumdaydı beni duymamıştı bile

Birbirlerine girmek üzerelerdi bağırıp çağırıyorlardı diğerleri neredeydi korkudan mı gelmiyorlardı?!

"Rüzgar... Rüzgar" sesimi yükseltmiştim.

"Elisa."

Rüzgar hızlıca yanıma geldi. Ben hala Demir'e bakıyordum derdim neydi hala neden ona bakıyordum bana yaşattığı şeylere rağmen neden onun ilgisine muhtaçtım!

Demir'in ifadesiz bir yüzü vardı yani umrunda bile değildi.

"Rüzgar...çok kötüyüm boynum.. bedenim bir güç tarafından eziliyor sanki"

Sanki herşeyi biliyor gibiydi gerçi hiç bir şey bilmeyen tek bendim!

"Geçicek hadi gel." Diyip beni tam kucağına alacaktı ki Demir Rüzgar'ın omzunu tutup durdurdu ve kulağına bir şeyler söyledi. Rüzgar istemsizce kafasını salladı ve bana acırcasına baktı ve gitti neler oluyordu böyle.

"Bakıyorum çabuk yakınlaşmışsın bizle korkuyorsun sanıyordum." Dedi Demir'in sakin ses tonu bile ürkmeme yeterdi.

"Senden zaten korkuyorum Rüzgar senin gibi değil!" Sinirlenmişti.

Boynuma baktı ve ellerini boynuma götürdü. Elleri çok sıcaktı yada ben çok soğuktum ellerini itip kalkmaya çalıştım.

"Korkan birine göre fazla cesur hareketlerin var Elisa"

Bana doğru geliyordu ben geri geri gittikçe bana daha da yaklaşıyordu ben onu tam geçip kapıya koşacaktım ki  kendimi duvara sinmiş bir şekilde Demir'le aramda 3-5 cm uzaklığında buldum. Ama bu nasıl olmuştu artık şaşırmamalıydım. Kimbilir daha neler yapabiliyordu.

Kendimi çok kötü hissediyordum bu güç onun gücüydu yani altında ezildiğim beni kendine Çeken güç Demir'indi.

Ellerimi göğsüne koyarak onu ittirirmeye çalıştım hala o sıcaklığı hissediyordum.

"Yapma uzak dur benden."

Sadece küçük bir sırıtış ve yine aynı ciddiyetle "Neyi...neyi yapmayayım." Dedi.

Gözlerim yine dolmuştu

"Bunu..." Dedim kalbimi göstererek.

"Bunu artık kontrol edemiyorum duygularım karmakarışık bedenim yorgun ve bitkin bir güç beni eziyor beni yönetmeye çalışıyor ona karşı gelmeye çalıştıkça yoruluyorum. Ve..."

Ben konuşurken sadece bana odaklanmıştı gözleri dudaklarım ve gözlerim arasında gidip geliyordu.

"Vee.." dedi

Devam ettim " ve sende böyle yaptıkça yani anla işte bana yaklaştıkça bu güç kendini kontrol edemiyor."

Dediklerimi hiç tınlamamıştı onunla boş boşuna konuşmuştum duygusuz ve pislik biriydi gözleri göğüslerime kaydı.

"Bence bana alışmalısın nede olsa görmem gerekenden fazlasını gördüm."

Tekrar iğrendiğim bir şekilde sırıttı. Üstümü o değiştirmişti lanet olsun Rüzgar'a boşuna çıkışmıştım

"Pislik demek sen değiştirdin üstümü boşuna rüzgarı suçladım nefret ediyorum senden."

Dememe kalmaz yüzüme yanağımı uyuşturacak bir sızı ile tokat attı.

"Sana fazla yüz verdim!" Diye kükredi saçlarımdan tutup ayağa kaldırdı. Yaşadığım acı kelimelerle tarif edilemezdi.

Boynumdan tam ısırığın olduğu yerden öpmeye başladı ağlıyordum ama çırpınamıyordum daha fazla acımasından korkuyordum. Boynumdan inen yüzü yüzümü buldu.

"Kes kes dedim sana ağlama." Sesi tüm evi titredercesineydi.

Ağlamamaya çalıştıkça hıçkırıklara boğuluyordum.

Telefonu çaldığında beni bırakıp telefona baktı. Yapıştığım duvarda kayıp yere indim dizlerimi kendime çekip ellerimle ağzımı kapattım. Ne zaman bitecekti bu çile bilmiyordum bundan kısa süre önce adım kadar inandığım varlıklar olan vampirlerle beraberdim kurulmak istedikçe daha çok içine battığım bu yerden nasıl kurtulacaktım bilmiyorum ailemi arkadaşlarımı ve hayatımı çok özlemiştim.

Kurtulmalıydım bu esir olduğum sırdan...bu içine battığım bataklıktan...

***

VAmPirDonde viven las historias. Descúbrelo ahora