Blue

1.5K 133 180
                                    


Dazai gözlerini çatığında kendini ona olduça tanıdık gelen bu yatakta bulmayı beklemiyordu tabii ki, neler olduğunu hatırlıyordu, vurulmuştu.

sanırım kendini bir düşman karargahında falan bulmayı beklerdi. Fakat, bulmamıştı. Son anda aklına geldi hemen bayılmadan önce duyduğu o çığlık, Chuuya tabiiki onu kurtarmıştı, ne bekliyordu ki? Chuuya ona ondan nefret ettiğini söylerdi, onu döverdi, sinir eder hatta Dazai bazen ruhunu teslim ettiğini bile sanırdı fakat, Chuuya ona asla arkasını dönüp gitmezdi. Onun aksine Chuuya, Dazai'ın hak edebileceğinden iyi bir arkadaştı. Dazai hala uzandığını fark edip yataktan yavaşça doğruldu. yatağın minderi bile hala aynıydı, Chuuya sık sık bel ağrıları çektiği için ortopedik yatak kullanırdı. Yataktan kalktığı sırada mide çevresinde hisettiği mükemeel ağrı ile yeniden yatağa çivilenip kalmıştı. Chuuya yarasını temizlemiş, sarmış ve özenle ilgilenmişti, tabii i öyle yapacaktı. Eski partnerini o halde bırakamazdı ya?

Dazai bunu yapma istemese bile yataktan kalkamadığı için başka şansı olmadığını anlayıp Chuuya'ya seslendi

''Hey Chibi!Chuuya!Sümülü böcek!''

Chuuya elleri saçlarında yüksek bir at kuyruğu yapmaya çalışırken odaya girdi ve ağzında ki toka sayesinde anlaşılmayan bir şekilde ''Ne var lanet Dazai?!'' sinirle söylenmeye başladı. Başkası olsa bu kelimeleri anlaması mümkün değildi kesinlikle 'mhmmhmdzai' Diye falan duyacaktı fakat Dazai onu ço rahat anlayabiliyor veya ne diyeceğini ezberlediği için artık zorluk çekmiyordu. Saçlarını toplamaya çalışan Chuuya'ya ondan gözlerini ayırmadan bakıyordu. İşte o an, Dazai sadece 2 saniye de olsa gözlerinde bir ışık parladığına yemin edebilirdi. Chuuya bir an ona, güzel gözükmüştü..? Her neyse, sanırım bunu sadece kendine saklayacaktı. O sırada Chuuya saçını yapmayı çoktan bitirmiş Dazai'a doğru ilerliyordu. Hiç bir şey demeden durdu, yatakta oturan Dazai'a doğru eğildi, suratları fazlasıyla yakındı ve lanet olsun, Chuuya bu mesafeden yüzünde ki o bakışla mükemmel görünüyordu. Dazai biraz utandığını hissetse de (tabii ki bunu belli etmeyecekti) O da Chuuya'ya aynı tuhaf tek kaş havada sorgular bakışı atmaya başladığı sırada Chuuya aniden aliyle Dazai'ın alnına pat diye vurdu. Ve sonra elini yüzünde gezdiremeye başladı. Eli fazlasyla yumuşaktı ve güzel kokuyordu. Dazai yine de 

''Chuuya, aAH! DERDİN NE CANIM YANDI BE!''

Diye bağırmıştı acıyla.

''Canı yanmışmışmış, canını yesinler. İyi ateşin yok artık düşmüş fakat hala yerinden kalkamadğını tahmin ediyorum?''

Dazai usulca başını salladı. Chuuya derin bir iç çekti ve ona dönüp açılama yapmaya başladı.

''Gerçekten liman mafyası düşmanlarının hala peşinde olduğuna inanamıyorum Dazai, ne yaptın amksen bu insanlara?! Her neyse, kurşun zehirliymiş,yani rahat 2 gün kıçını bile doğrultamayacaksın''

Dazai aslında içinde bulunduğu durumdan çokta şikayetçi sayılmazdı, uzun zaman sonra Chuuya ile vakit geçirmek iyi olabilirdi. Faat galiba Chuuya'nın farklı planları vardı. 

''Bak Dazai, senin için ajanstan arkadaşn Yosano'yu aradım, bu gün ço meşgul olduğunu ve saat gece 2 olduğu için gelemeyeceğini fakat yarın, yani sabah glip seninle ilgileneceğini söyledi. O zamana kadar benim başıma kaldın yani umarım ki arkadaşın sabah erken gelir. Acıkmışsıdır diye sana bir şeyler getireceğim, ve peşin olarak söylüyorum ki yerinden kalkabileceğini pek sanmasam da olur da bir şey olurs sadece BANA SÖYLE! Ölüyor bile olsan içeriye gelmeyeceksin Dazai, anladın mı?''

Chuuya Dazai'n evin halini görmesini istemiyordu, her yer birbirine girmiş durumdaydı ve bu Dazai yüzündendi,nedenini sorsa ona açıklama bile yapamazdı. Toplaması gerekliydi önce. Faat içerinin yasak olması durumu Dazai'ı daha çok heycanlandırdığı gibi Yosano'nun sabah gelecek olması onu biraz üzmüştü. Demek Chuuya onu gerçekten istemiyordu. Her neyse. Sıkıntı değildi. Sonuçta bu en doğal olanıydı, Chuuya onu kurtarmak zorunda bile değildi fakat yapmıştı. Bu bile fazlasıyla yeterliydi. Chuuya Dazai'ın yemeğini getirmişti. Yengeç konservesi ve pirinç. Yengeç konservesini sevdiğini hatırladığı için aldığını biliyordu Dazai fakat söylemedi, söylese de chuuya inkar edecekti zaten. Onu daha fazla kızdırmaya gerek yoktu, hiç değilse şimdilik. Dazai içeriden sürekli tıkrtlar duyuyor fakat yerinden kalkamıyordu, gerçekten merak etmeye başlamştı. İşin daha da kötü yanı uyuyamıyordu bile. 

Saat çoktan sabah 6 olmuş ve tıkırtılar durmuştu. Dazai Chuuya'nın uyuuğunu tahmin edebiliyordu fakat nerde? O Chuuya'nın yatağnda ise Chuuya neredeydi? Onun koltuk gibi yerlerde uyumamas gerekirdi çünü beli hemen tutulurdu. Fakat buna rağmen Chuuya'nın bulduğu yerde uyuyabilme kabiliyeti onlara sürekli zorluk çıkarırdı. Dazai sonunda kendini zorlayarak da olsa yataktan kalkmıştı. Bu canını fazlasıyla yakmıştı fakat içinde ki merak duygusu acısına ağır basıyordu.

Duvardan eliyle destek alarak yavaşça yürümeye başladı. Salona geldiğinde gözlerine inanamadı. Ortalık resmen savaş alanı gibiydi, burada ne olmuştu böyle? Buna kendisi mi sebebiyet vermişti yoksa Chuuya uzun zamandır burayı toplamıyor muydu? Dazai daha net görebilmek için ışıkları açtı, hasiktir, karanlıkta olduğundan çok daha kötü duruyordu.. O sırada Dazai'ın duvarda ki kan izlerini görmesiyle bir siktir daha çekmesi bir oldu. Kanı çekilmişti, tanrı aşkına, burada ne olmuştu? Chuuya ondan ne saklıyordu? Duvara tutunduğu eline baktı, o da biraz kan olmuştu. İmkansız olduğunu bilse de Dazai hayatında belki de ilk defa dua edecekti, bu kanın chuuya'ya ait olmaması için. Aceleyle çalışma odasına yöneldi, tanrıya şükürler olsun, sadece uyuyordu. Evrakların başında uyuya kalmıştı. Dazai onu bıçaklanırcasına acıyan midesine rağmen kucağına aldı, yatakta yatması gerekliydi. Chuuya bir saniyeliğine gözlerini açmıştı fakat hemen geri kapamıştı. Uykudan resmen bayılıyordu. Dazai 'pekala o zaman' diye düşündü. Artık yapacak ekstra bir işim var. 

Ve sabah olana kadar Chuuya'nın evini toparladı, fakat en rahatsız edici kısmı duvarlar olsa da bir türlü kan çıkaramamış, pes etmişti. 

Artık tamamen sabah olmuştu, sanırım saat 7 veya 8 di. Dazai Chuuya için bu gün biraz izin almış ve onun alarmn kapatarak onu uyandırmamştı. Koca mafyada eleman vardr herhalde diye düşünmüştü. Kendince aldığı bu izinin ardından Chuuya'nın en geç akşam 7 gibi uyanacağını biliyordu, o fazla uyumaz fakat fırsatını bulduğunda uyumayı severdi.

Kendini affettirmek için yine kendince biraz market alış verişi yaptı ve Chuuya'nın favori şarabı ile sigarasından aldı. Geçen sabah ki olayın özrü niyetine de kahve amkinesinin yanına bir paket kahve ve bir not bıraktı. Bir özür notu gibi durmuyordu normalde. Fakar Chuuya bunu anlayacaktı,biliyordu ''O kadar süt içip uzun gezemedin fakat kahve içte ayık gez bari'' 

Son kez giderken saat çoktan 5  olmuştu, Dazai hala uyuyan Chuuya'nın yatak odasınn önünde durdu ve belli belirsiz bir şeyler mırıldandı. ''Seni partnerim ve dostum olarak görmekten asla vaz geçmedim Chuuya, biliyorum düzeltemeyeceğim çok şey yaptım, telafisi olmayan. Ama yemin ederim, senden vaz geçmek en zoruydu. Fakat hala benim dostumsun, ben senin dostun olmayacaksam bile.''

''Seni unutmak istemiyorum.''

Dazai kapıya doğru yönlendiği sırada kapı çalmıştı her halde Yosano diye düşündü dazai, doğru düşünmüştü, ta kendisiydi.

''Keşke biraz daha geç gelseydin ya!'' diye dalga geçmeye başladı. Yosano ise en azından geldiği için teşekkür etmesini söylüyordu. Öylelikle ADA'nin yolunu tuttular. Dazai kendini çok daha iyi hissettiğini ve tedaviye ihtiyacı olmadığını söylemişti  -tabii ki bunu Yosano'nun tedavisinden korktuğu için yapamamştı, asla-

Gerçekten akşam 7 gibi uyanan Chuuya,Dazai'ya onu uyandrmadığı ve onu uyarmasına rağmen yataktan kalktğ için küfür ediyordu. Notu da görmüştü. Bu onu daha da çok sinirlendirmiş, fakat yine de anlamıştı. Dazai duygular konusunda iyi değildi, bu onun yoluydu. 

Bu onu rahatlatmıştı ve bundan nefret ediyordu. Biliyordu çünkü, böyle olduğu sürece onu asla geride bırakamayacaktı. ''Aptal Bandaj kafalı herif.'' Diye düşündü. ''Beni öylece bırakp gittikten sonra şimdi hiç bir şey olmamış gibi nasıl geri dönebilirsin.''

Belki Chuuya bencildi ve Dazai'ın sebeplerini kabul etmek istemiyordu fakat 

Dazai, Chuuya'dan da bencildi.

Hiç değilse ikisinin de kanısı bu yöndeydi.



ALLAHM BU BÖLÜM ÇOK KÖTÜ OLABİLİR ACELEYE GELDİ SABREDİN AZ BU BÖLÜMDEN SONRAKİ BÖLÜMDEN SONRAKİ BÖLÜM SMUT

Hate Me (soukoku)Where stories live. Discover now