Bölüm 13 - Sığınmak

740 70 2
                                    

Yazabildigim kadar yazmaya çalıştım  arkadaşlar iyi okumalar ;) oy verelim lütfen :)

Bu kadar insan kampta değilse neredelerdi?  7 milyar insanın hepsi dönüşmüş olamazdı.  Mutlaka başka gruplar da vardı ve bu onlar için tehlikeli birşeydi.  İnsanlar yaşam  savaşı içinde değil yürüyenleri,  kendi türlerini bile tanımayacaktı. 

Tomas yaşadıklarının etkisinde hala gaza basıyordu. Karavanın ön camı karla kapanıyor,  silecekler temizliyordu.  Bu kısır döngü sürekli devam ediyordu.  Zaten kapalı olan hava iyice kararmaya başlamıştı. Tomas karavanı otobana diğer yolda kalmış arabaların yanına -kamuflaj için zekice bir yöntem- park etti.

"Bu gecelik bu şekilde karavanda uyuyacağız. Yarın kalacak bir yer buluruz.  Karavan camlarındaki perdeleri çektiler.  Andrea bebeği ile yatağa kıvrılmıştı.  Cast sandalyeleri uç uca ekleyip uzandı. Jim karavanın koridoruna bir battaniye attı ve üzerine yattı. Dar ve rahatsız ediciydi ama başka bir çare yoktu.  Cast ve Tomas sırayla nöbet tutacaklardı.  Ön koltuklarda oturuyorlardı.  Birer saat arayla önce Toby sonra Tomas uyumaya başladılar.

  Karavan adeta karanlık bir mağaradaydı. Etraftan en ufak bir ses gelmiyordu; gelse zaten Tomas altına kaçırırdı.  Ya da öyle olacağını tahmin ediyordu.

  Nöbet sırasını Tomas Toby'ye devretti.  Tam uyumaya baslayacakken bir ses duydular. Sesin kaynağına bakmak için Tomas sol tarafı kontrol etti.  Hicbirsey yoktu. Toby'nin sola dönmesi ile yerinden zıplaması bir oldu.  Bir yürüyen cama yapışmış,  saçma sapan haraketler yapıyordu.

    Toby camı yavaşça indirdi.  Elindeki bıçak ile zombinin kafatasına önce bir darbe geçirdi.  Daha sonra da tam kafasının üstüne doksan derece açı ile bıçağı sapladı.  Zombi aşağı doğru kayarken Toby'nin bıçağını da çekiyordu sanki aşağıya.  Zombi yere yığıldığında bıçağın üzerinde siyah kan lekesi ve birkaç damla beyin sıvısı vardı.  Damlıyordu zombiye doğru.  Camı kapattı.  Pantolonun paçasına kanlı bıçağı sürdü ve temizledi.

  Sarsıntı karavandaki herkesin uyanmasına sebep oldu. Hava aydınlanmış, Tomas sığınacak yer arayışına başlamıştı. Yol boyunca sağ ve sol taraflarda bolca ev vardı ama hiç biri güvenli görünmüyordu.  Tomas bir süre ilerledikten sonra sağ tarafta bir benzinlik ve motel gördü. Karavanı sağa çekti ve kafasındaki planı anlatmaya başladı.

  "Toby,  Cast ve ben içeri girelim. Yürüyenleri temizleyelim . İçeride ne olduğunu bilmiyoruz.  Jim , sen burda kal. Karavan calışır vaziyette bekle bizi.  Eğer geri dönemezsek ardınıza bakmadan gidin."

Jim titrek bir şekilde onayladı. Moteli tarayacak grup karavandan indi. Jane karavanın içindeki sessizliği böldü.

"Ya geri dön..."

"Dönecekler.  Tomas'dan bahsediyoruz. Ya şu cocuk; Cast.  Bizi o kurtardı."

   Jane gözlerini kırptı.

  Tomas motelin kapısını acmayı denedi.  Kilitliydi.  Sağlam bir omuz darbesi ile kapı boylu boyunca yere serildi. Toby'ye sağ tarafı işaret etti. Cast'e ise sol tarafı bıraktı. Kendisi de üst kata çıktı.

  Cast iki tane zombiyi silahı ile indirmişti.  Aynadan yansımasını gördüğü üçüncü zombiyi ise geri döndüğü gibi vurdu. Bingo. Zombinin iki kaşının ortasından cetvel hizasında temiz bir vuruş.

  Toby ufak tıkırtı sesleri duydu ve seslerin kaynağına yöneldi. Giyinme odası gibi bir yerden sesler geliyordu. Panjur şeklindeki kapısını açınca bacak boyunu geçmeyen küçük bir kız çocuğu gördü. Kız nefes almıyor, daha çok inliyordu. Döndü ve Toby'ye saldırdı. Toby silahının kabzasıyla kafatasına vurarak düşürdü. Ardından silahını ateşledi. Mermi kızın karnını deldi geçti. İkinci bir kurşun ile yere düştü.

   Tomas merdivenleri çıktı. Sırasıyla dizilmiş beş oda vardı. İlk odanın kapısı açık içi boştu. Gayet de topluydu. İkinci odanın kapısını açtı. Burası da bombostu. Üçüncü odanın kapısını açınca burnu idrar ile karışmış leş kokusuyla doldu.  Kapıyı daha da açtı. Sonuna kadar. Bir ceset tavanda asılı duruyordu. Hareket ediyor ve fısıltı şeklinde inlemeler yapıyordu. Anlaşılan adam olanlara dayanamamış ve kendini aşmıştı. Peki ya nasıl dönüşmüştü?

Dördüncü oda da boştu. Beşinci ve son odanın kapısı kilitliydi. Kapıya yüklendi ve açtı.  Bir kadın zombi yatağın üzerinde oturma pozisyonunda öylece duruyordu.  Sesin kaynağı olan Tomas'a doğru kalktı ve yürümeye başladı. Tomas onu hiç acımadan yere indirdi. Sonra alt kata indiler. Garaj, mutfak ve banyoları kontrol ettiler. Gayet temizdi. Cesetleri Toby'nin kızı bulduğu odaya taşıdılar ve kapısını kilitlediler.

  Kontrol edecek son bir yer kalmıştı. Benzinliğin yanındaki büfe. Biraz arka tarafta kaldığı için görünmesi zordu. İçeride raflar dolusu yiyecek vardı. Bir de döner sandalyede şekerleme yapan bir iskelet. Nasıl ölmüş bu lanet şey?

İskeleti de attıktan sonra diğerlerini odalara yerleştirdiler. Herkes için bir oda vardı. Jane ve Andrea bebekle beraber, Jim , Toby ve Cast. Herkes için bir oda. Tomas için de bir tane. Karavanı acil bir duruma hazır bir şekilde garaja sakladılar. Jane ve Cast karton kutulara büfedeki yiyecekleri doldurdular. Cast ufak mavimsi bir kutu prezervatif bulmuştu. Lazım olur diye cebine attı. Kutularca yiyecek  ve içecek bulmuşlardı. Kutuları taşıdılar odaya. Hava artık kararmaya başlamıştı. Herkese eşit şekilde birer kutu hazırladı Tomas. İçine birkaç paket bisküvi, şişe su be meyvesuyu, birkaç paket cips, şekerleme ve hazır kuruvasan koydu. 6 kutu hazırlamıştı. Kalanları tek bir kutuda topladı ve karavana sakladı. Herkes odalarına çekildi. Bu gece 4 erkek de ikişerli sıralarla nöbet tutacaklardı. Kampın boka sarması üzerine bu motel hepsine ilaç gibi gelmişti. Dinlenecek sıcak bir yatak güzel birsey olabilirdi sonuçta.

  

AlarmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin