12 | Flashback

7.6K 403 91
                                    

19 MART 1943

Bir şarkı mırıldanarak koridorda yürüyen Bianca Slytherin evinin kapısını görünce şifreyi söyleyip şarkıyı mırıldanmaya devam etti.

Ortak salona girdiğinde üzerine patlayan konfeti ile donakaldı. Bunu beklemiyordu. "İyi ki doğdun Bianca!" diye çığlık atan arkadaşlarıyla şoktan sıyrıldı.

Bugün doğum günüydü. On altıncı yaşının günü. Verilen ağır ödevler yüzünden aklından çıkmıştı.

"Aman Tanrım." dedi şaşkınca. "Beni gafil avladınız!" Yüzünde bir gülümseme oluşmuştu.

Dorea koşup kuzeninin boynuna atladığında Bianca'nın dengesi sarsıldı. "İyi ki varsın."

Kızıl cadı neşeyle sırıtırken gözleri uzak bir köşede dikilen Tom'u gördü. Üzerinde siyah bir gömlek ve siyah kumaş pantolonu vardı. Mavi gözleri Bianca'yı izliyordu.

"Eee, hadi pasta!" dedi William heyecanla. Kenara çekilip masadaki büyük pastayı gözler önüne serdiler. "Bir şey diyeyim mi, eğer frambuazlı değilse sizi lanetlerim." dedi Bianca.

"Ben demiştim!" dedi Regulus araya girerek. "Frambuaza bahis koymuştum."

"Frambuazlı mı yani?" Abraxas yanına gelip beline sarıldı. "Evet, hallettik."

Tom durduğu yerden ilerleyip Bianca'ya doğru geldi. Küçük bir el hareketiyle mumları yaktı. Alevleri görmeyi beklemeyen Bianca şaşırarak Tom'a baktı. Riddle'ın dudağının kenarı kıvrıldı. "Dilek tut."

"Dileklere inanmadığını sanıyordum. Ki ben de inanmıyorum." Tom başıyla arkasındaki kalabalığı işaret etti. "Ama onlar inanıyor. Bir şeyler dile işte."

Beni sevmeni diliyorum, diye geçirdi içinden ve mumları üfledi. Ne kadar imkansız olduğunu bilse de... Zaten inanıyor değildi ya dileklere.

Alkışlar eşliğinde pastayı asasıyla dilimleyip tabaklara yerleştirdi. Uçuşan pastalar ve içecekler ile birlikte geçirilen eğlenceli geceyi uzaktan izliyordu Tom. Bianca'nın arkadaşlarıyla toplaşıp gülüşmesine uzaktan bakıyordu.

"Hediye vakti!" Dorea elindeki küçük paketi sallayarak kıza uzattığında Bianca'nın kaşları kalktı. Paketin içini açtığında zümrüt yeşili bir yüzük düştü. Blacklerin imza yüzüğü.

"Ailemizden ortak hediye, buna biz kuzenler de dahiliz." dedi Regulus sırıtarak. "Hepimizin kanıyla oluşturuldu."

"Hediye almamak için müthiş bir bahane ha?" dedi Bianca yüzüğünü orta parmağına takarken. Black yüzüğü zamanı geldiğinde hak eden Blacklere verilirdi ve onların kim olduklarını gösterirdi. Güzel cadı da sonunda bu yüzüğe layık olmayı başarmıştı.

"Bu da benden, daha doğrusu Malfoy ailesinden bir hediye." dedi Abraxas. Uzattığı ince kutunun içinden bir bilezik çıktı. İki ince burguyla bağlanmıştı. Oldukça nazikti.

Hediyeler kucağına yığıldıkça Bianca hevesini kaybetmeye başladı. Her biri pahalı mücevherler ya da değerli biblolardandı. Manevi değeri olan tek şey orta parmağındaki Blacklerin kanıyla süslenmiş zümrüt yüzüktü.

Daha özel bir şey istiyordu, daha farklı bir şey. Gözleri Tom'a kaydı. Güzel bir fikir aklına geldiğinde sırıttı. "Bir saniye izin verin." dedi ve Slytherin varisinin yanına ilerledi.

"Doğum günü kızı." Güzel cadı gülümsedi ona. "Doğum günüm için bana bir iyilik yapabilir misin?"

Tom alayla baktı ona. "Doğum günü işlerini ciddiye almadığımı söylemiştim." Bianca da dudaklarını büzdü. "Haydi ama Tom! Mükemmel olacak."

𝐊𝐀𝐑𝐀𝐍𝐋𝐈𝐊 𝐌𝐄𝐋𝐄𝐙「ᴛᴏᴍ ᴍ. ʀɪᴅᴅʟᴇ」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin