Açıklamayı falan geçin, hikayeyi öğreneceksiniz zaten.
İsmi kadar dramatik bir kitap değildir. Eğlenmek, hayal gücünü genişletmek ve saçmalamak.
Buyurun.
(2016)
Genel olarak değiştirme demişsiniz ama değiştir diyenler de hepsini değil diyor. Arkadaşlar size güveniyorum. Değiştirmeyeceğim.
Bu arada yeni kapak nasıl? Kalsın mı değiştireyim mi?
Ups! Ten obraz nie jest zgodny z naszymi wytycznymi. Aby kontynuować, spróbuj go usunąć lub użyć innego.
________________🍁🍁🍁_______________
Deniz oturduğu yerde hızlıca ayaklarını oynatıyor ve babası ile görüşebileceği anı bekliyordu. Annesi ile avukat içeride idiler. Onlar çıkınca girecekti.
Savaş yaslandığı duvardan kızı izlemeye devam ederken düşüncelere dalmıştı. Leyla Hanım Denizin burda olmasından hiç hoşlanmamıştı. Hepsi endişeliydiler. Çünkü risk çok fazlaydı. Suçlamalar ağırdı ve gerçekti. Deliler vardı.
Denizin heyecanlı yüzüne baktı uzun süre. Eğer sorarsa ne söyleyecekti? Gerçek mi diye sorarsa? Savaş derse, babamı neden orda tutuyorlar? Ne söyleyecekti ?
Kapı açılıp da Leyla Hanım dışarı çıktığında bakışları onu buldu. Deniz hemen yerinden sıçrayıp annesinin gözlerine dikti bakışlarını. Annesi başıyla işaret verince Deniz gülümseyerek Savaşa baktı ve sonra içeri girdi.
Leyla Hanımın kaşları çatık ve öfkesi hakimdi. Ceketinin düğmelerini açıp Savaşa döndü. Sertçe baktı genç adama. Savaş ise yaslandığı duvardan aynı şekilde baktı kadına.
Leyla Hanım eliyle kapıyı işaret etti ve önden kendisi çıktı. Savaş bir süre bakışlarını tavanda gezdirdi. Sonra kadının arasından gitti. Geleli yarım saat olmuştu ama Leyla Hanımla hiç konuşmamışlardı. Şimdi zamanıydı işte. Kadın öfkeliydi, Savaşsa umursamaz.
Binanın önünde bir kenarda karşı karşıya geldiler. Leyla Hanım ellerini göğsünde birleştirdi.
"Denizi buraya nasıl getirirsin..?"
Savaşın tepkilerini ölçtü. Genç adam kaşlarını çattı, ellerini pantolonun ceplerine koydu.
"Gelmek istedi."
Leyla Hanım şaşkınlıkla dudaklarını araladı.
"Öyle mi !? Biradan neden babasının burda olduğunu da bilmek isteyecek. Söyleyebilecek misin!?"
Savaş bir süre kadının gözlerine baktı. Sustu.
"Bilmiyorum." diye mırıldandı. Sonra ekledi. "Ama bilmesi gerekiyor."
"Sen söyle o zaman Savaş! Sen söyle ona... De ki, senin baban bir çocuğu öldürdü. O yüzden burda de.. Söyleyebilir misin!?"
Savaş yine uzun süre sessiz kaldı. Sonra kendini toparladı ve kadının gözlerinin içine baktı.