16. Bölüm

92.4K 4.4K 404
                                    

Duyuruyla başlayayım. Bütünlüğün bozulmaması için Girayla başladı. Ve Girayın ayrı bir kitabı olacak. İlgilenip öneride bulunan herkese çok çok teşekkür ederim. Çok güzel isimler söylediniz bazılarını diğer hikayelerde kullanacağım.. Aslında bölümü dün akşam atacaktım ama uyuya kalmışım hdjsksk














“Kurbanlık koyun olsan yine iyi. Bu sefer domuz keseceğiz herhal."

Giray, yılların getirdiği çeviklikle atıldı ve hiç savunmaya gerek duymadan adamın bileğini tuttuğu gibi büküp bıçağı düşürdü. Adamın elindeki pahalı bıçağın kör olduğunu ilk görüşte anlamıştı zaten. Gözlerini devirmemek için kendini zor tutarken adamı ileri doğru sertçe itti ve yere düşürdü.

“Sana son bir şans veriyorum. Ya gidersin, ya da seni öldürürüm.”
“Sen.. Sen kimsin de benimle böyle konuşuyorsun.”

“Allahın kuluyum. Namusa göz dikeni öldürmem gerekirken bir de soruyorum işte.”

“Bu aldığın son nefesler olacak. Eşkalini biliyorum, artık öldün sen.”
“Bu kadını nerden tanıyorsun.”
“Ona dokunamazsın!! O benim kadınım! Evlenecek benim-”

“Evli değilsiniz yani.”

“Evleneceğiz. Benimle evlenmek zorunda artık.”

“Paşama bak hele. Gel namusuna göz dik. Sonra evlenmek zorunda olsun.”
“Beni. Kabul. Etmek. Zorundaydı.”
Bu adam deli gibiydi. Değişik tavırları vardı. Ama bu zararlı olduğu gerçeğini değiştirmiyordu.

“Şimdi de nikah için ikna etmeye mi getirdin buraya.”

Adam bocalar gibi oldu. Biraz da salaktı. Rahatsız edici bir keyifle gülüp kadının bayılmış bedenini süzdü. Girayın artık elleri kaşınıyordu.

“Evet, ikna edecektim.”
Bu sondu. Giray yerdeki adamın üzerine atıldığı gibi elindeki keskin bıçağı boğazına dayadı.

“Namusuna leke sürdün mü o hatunun.!!”

Hiddetle sorduğu soruya adamın başını olumsuz anlamda sallamasıyla cevap alınca daha da hiddetlendi.

“Yalan söylersen kadını uyandırır sorarım. Sana hiç de acıyacağa benzemiyor. Rızası yokken dokundun mu.”

Adamın bir anda korkuyla çarpılmış yüzünde onaylama ifadesi oluşunca Girayın sırtından soğuk terler aktı. Boğazına bir yumru oturdu. Bu hatun daha küçüktü. Belki evlenecek yaştaydı ama bu ağır yükü kim kaldırabilirdi ki.
Bu düşünceler gözlerini doldurmuşsa da hiddetinden hiçbir şey kaybetmemişti.

“Senin hükmünü Kadı veremez. Adaletini ben sağlayacağım.”
Adamın elinden düşürdüğü kör bıçağı uzanıp aldı. İşine yarayacaktı.
“Bana neler yaptığını anlat.”

Adam, altında korkudan titrerken Giray bundan büyük zevk duyuyordu. Tıpkı bir zamanlar bu adamın kadına yaptığı gibi. Acımadı. Bıçağı boğazına bastırdı.

“Anlat!!”

“Düğün vardı akşam. Ortalık karışıktı.”

“Sen de karışıklıktan kızı alıp kaçırdın mı.”

“Babam istedi onu. Ama o evlenmek istemedi!! Ben böyle olsun istemedim.”

“İstemeseydin olmazdı domuzun dölü.”

“Bak biz evleneceğiz. Onun benden başka çaresi yok, ben sahip çık-“

Giray daha fazla dayanamadığı için adamın boğazına dayalı olan bıçağı bastırıp hızla Çekti. Bir de kadını kendine mecbur etmişti.Bıçak kör olduğu için her yerine kan fışkırmıştı ve adam hala ölmemişti. Bir hışımla tekrar elini kaldırdı ve kalbine sapladı. İyice bastırdıktan sonra altındaki adamın hareketi kesilince üzerinden kalktı.

VALİNİN OĞLU Where stories live. Discover now