9

1.8K 153 331
                                    

Saat akşamın sekiziydi. Bir saat sonra Ashley Sandra gryffindor ortak salonunda James Potter ile buluşacaktı. Ardından beraber Slughorn'un düzenlediği davete katılacaklardı. Kulağa çok sıradan gelebilirdi. Ama bir de Ashley Sandra'nın penceresinden bakın.

Bir çocuk var. İsmi James Potter. İlk üç yıl ilginizi bile çekmiyor. Üçüncü yıl ona karşı ilgi duymaya başlıyorsunuz. O ise her gün Lily Evans ismindeki kızıl saçları olan bir kıza çıkma teklifleri ediyor. Kızın en yakın arkadaşı da kıza aşık ve siz kızın en yakın arkadaşı Severus Snape ile yakın arkadaşlarsınız. Bu sebepten ötürü sevdiğiniz çocuğun sevdiği kız Lily Evans ile ister istemez arkadaş oluyorsunuz. Bir de bunlar yetmiyormuș gibi Severus Snape, Lily Evans'a aşık oluyor ve bunu size söylüyor. Bunu duyan James Potter iki de bir Severus'a büyüler yapmaya başlıyor. Ve kabul etmek gerekirse yaptıkları bu büyüler masum büyüler değil. Zorbalık diyoruz biz buna. Bu sayede Lily Evans gittikçe sevdiğiniz James Potter'dan soğuyor. Severus Snape her zaman James Potter'ı kötülüyor ve siz de sevdiğiniz çocuğunun kötülenmesini dinliyorsunuz. James Potter asla vazgeçmiyor ve beşinci sınıfa kadar aynı şekilde devam ediyorlar. Beșinci sınıfta James Potter ve arkadaşları animagus oluyor. Bunun yasal olmadığını söylememe gerek yoktur herhalde. Bunu kimseye söylemiyorsunuz. Altıncı sınıfta ise Severus Snape ile Lily Evans'ın dolayısıyla da sizin aranız bozuluyor ve bir daha onun yüzünü dahi görmek istemeyecek hale geliyorsunuz. Yetmezmiș gibi bu yıl minik hoşlantının kocaman bir aşka dönüştüğünü fark ediyorsunuz. Ama merak etmeyin artık hislerinizi sevdiğiniz çocuk James Potter da biliyor. Çünkü ona isminizi söylemeden mektup yazıyorsunuz. Hâlâ arkadaş olduğunuz Lily Evans ise geçen altı yılın sonunda James Potter'a aşık oluyor. Ve sevdiğiniz çocuğun sevdiği kız ile bu konuyu konuşuyorsunuz. Ama James Potter sizin ona olan borcunuzu öne sürerek size balo eşi olmanızı teklif ediyor. Haliyle bu sizi umutlandırıyor. Ama yakın arkadaşınız Lily ile olan konuşmalarınız aklınıza geliyor. Söylememe gerek yok herhalde? Lily ve James ruh eşi. Tekrardan unutlanmıștınız ve şimdi de tekrar kalbiniz kırılıyordu. İlk seferi olmasa da her zaman ilk seferinde olduğu gibi acıyor kalbiniz.

Bu sebeplerden olsa gerek Ashley Sandra için bu hiç normal değildi. Dudağına rujunu sürdükten sonra kendini aynada süzdü. Kabul etmek gerekirse oldukça güzel olmuştu. Parfümünü de sıkıp hazırlığına son verdi. Şimdi büyük ihtimalle aşağıda onu bekleyen hayatının aşkının yanına gitmesi gerekiyordu. Zaman ne de hızlı geçmişti. Topuklu ayakkabılarını giyip profesör Slughorn'un ona iksir dersinde verdiği _kazandı demek daha doğru olur_ felix felicisi içti. Şimdi tam anlamıyla hazırdı işte. Kızlar yatakhanesinden aşağıya indiğinde oldukça şık takımı ile onu bekleyen James Potter'ı gördü. James Potter hâlâ nasıl olduğunu anlayamadığı bir şekilde onun kalbinin ritmini değiştiriyordu. Siyah bir takım elbise giymişti. Saçları her zaman ki gibi dağınıktı. Gözlükleri alışılmadık bir şekilde temizdi.

Ashley James'e bir daha aşık oldu. Hayran olmușcasına süzdü sevdiğini. James orada öylece yere bakarken Ashley'i gördü. Göz göze geldikleri an Ashley heyecandan titreyen bacaklarını belli olmaması adına çaktırmadan elleri ile sıktı. James yavaşça Ashley'e doğru adım attı. Attığı her adımda Ashley kalbinin daha da hızlandığını hissetti.

Sanki mümkünmüş gibi.

James Potter umursamazca Ashley'i süzdü. Sonra iltifat etmesi gerektiğini anlamış olacak ki daha da dikkatli inceledi kızı.

Nasıl olmuş beğendin mi? Aşık olacağın potansiyele gelebildim mi?

"Sandra eğer güzellik kavramı somut olsaydı şu an güzelliğini elim ile tutabiliyor olurdum."

Ardından etkileyeci bir gülümseme sundu genç kıza. Ashley şaşkınca gülümsedi. Kalbi göğüs kafesini delmek için uğraşıyor gibi görünüyordu. Mest olmuş bir ifade ile James'i süzdü. Elleri istemsizce James'in karışık saçlarına gitti. Taramaya çalıştığı belliydi. Ellerini, James'in saçlarının üstünde gezdirdi. Saçlarını yana doğru attı. James'in saçları tahmin ettiğinden daha yumuşaktı. Yani karmakarışık saçlara göre oldukça yumuşak diyebiliriz. James şaşırmış görünüyordu. Yana doğru atsa da hâlâ karmakarışık olan saçlara gülümsedi. Önceki halinden daha da güzel olduğunda istemese de elini James'in saçlarından çekti.

Ay YüzlüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin