karanlık sokağı boğuyor
tozlu sokak lambaları
ve kırmızı bir çöp arabası
beni es geçiyor
şehrin pis rüzgarı
karanfil balkonları
yalayıp geçiyor
ardımda tonlarca soru
manolya kokusu
ve sensizlik
işte yalnızlık
öyle acı verici
öyle ebedi ki
sanki yakama tutunmuş da
asla bırakmayacak gibi
sürekli ensemde
takip ediyor beni
kaçamıyorum
bu amansız yalnızlıktan
sessiz çığlıklardan..kalplerin savaşında
kapana kısılmış
sonumu bekliyorum
okyanusun bir parçasında
boğuluyor ve yeniden hayat buluyorum
yalnızlığım senin dokunuşlarınla
bir bir yok oluyor
sensiz bırakma beni
yalvarırım gel yanıma
eskisi gibi
sarıl bana
kokunu doya doya içime çekeyim
biraz dinlendireyim gözlerimi
öyle özlemişim ki
sevgini ve seni
izin ver
gidereyim özlemimisevgilim,
söyle onlara
bedenen burda olmasan bile
ruhen yanımda olduğunu
ve beni sevdiğini
söyle onlara sevgilim
acılarıma iyi geldiğini,
beni yalnız bırakmadığını..neden?
neden konuşmuyorsun sevgilim?
yoksa çok mu hayalisin?
kalbim imkansızlığında yok mu olmuş?
aslında beni tanımıyormuşsun bile
öyle dediler
doğru mu?
manolya kokulu
güzel sevgili
doğru mu tüm bu sorular?hayal ettiğim sürece
var olacaksan eğer
sonsuza kadar bunu devam ettirebilirim
söz veriyorum
her zaman kalbimin bir yerlerinde
nefes almaya devam edeceksinsadece,
yalvarırım onlara
yalnız olmadığımı söyle
sen kalbimdesin işte
ne diye inkar ederler ki?
seni ve beni,
yaralı sevgimizi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
listen before i go
Poetrybir tek kelimelerle haykırabilirim. sanmıyorum şiirlerimin çalınacağını ama yine de eğer bir yerlerde görürseniz kelimelerimi lütfen benimle iletişime geçin.