1.Bölüm

58.3K 1.9K 509
                                    

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.İyi okumalar<3

Bağzıları / Zaten Kırılmış Bir Kızsın

'Kalabalığın içinde de yalnız hissetmek' bu duyguyu hep tatmışımdır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

'Kalabalığın içinde de yalnız hissetmek' bu duyguyu hep tatmışımdır. Ah, nasıl bir duygudur o duygu! Sanki onlarca insanla bir araya gelmişsin, oturuyorsun ama kimse seni ne umursuyor ne de seninle gerçek manada konuşuyor.

İnsan evladı hep acı çeker. Kimisi bu acıyla büyümeyi bekler kimisi de bu acıdan temelli kurtulmayı yani ölmeyi ister.

İnsanların acılarıyla nasıl başa çıktığını hep merak etmişimdir.

Ben küçükken hep büyüyüp acılarımdan kurtulmayı bekledim. Sonra büyüdüm ve hâlâ aynı acıyı yaşıyordum hatta büyüdükçe daha çok acıyordu. Acıdıkça ölmek istedim...
Ama ölmedim, ölemedim. Belki geçer ümidiyle ölmedim.

İsyan? Evet belki isyan ediyorum. Sonra ettiğim isyanlara pişman oluyorum. Belki benden kötüsü de vardır diye, eminim ki vardır. Dünya acılarla dolu bir yerdi. Hayat demek acı demekti. Hayat demek kimilerine göre ölmeyi beklemek demekti...

Ölmek? Hiç ölmeyi istediniz mi?

Ben istedim.

6 yaşındaydım her şeyin başladığı zaman. Babamın öldürüldüğü zaman 6 yaşındaydım. Kardeşim 4 yaşındaydı.

Babam süregelen bir kan davası sonucunda öldürülmüştü. Lanet kan davaları! Birçok kişinin hayatını zindan ediyordu. Ve insanlar başka birini öldürerek 'kanımızı yerde bırakmadık' diye övünüyordu!

Masum birini öldürmek başarı mıydı yani? Elbette değildi.

Masum insanları, kadınları, çocukları, erkekleri, hayvanları öldürmek başarı değildi? Bu suçtu! Hem de en büyük suçtu! Bu katilleri yücelten onlardan da çok suçlulardı. Masumlar öldürülmemeliydi!

Annem bizi bırakıp kaçtığında 7 yaşındaydım.

Okula yeni başlamıştım. Okula başladığım sene cehennemim olmuştu... Hani derler ya cennet annelerin ayaklarının altındadır, diye benim annemin ayaklarının altı bana cehennem olmuştu. Gecenin bir yarısı annem giderken ayaklarının yere her basışında içimdeki yangın harlanmıştı. Çocuktum ama hissetmiştim o gün kötü bir şey olacağını.

Annem ve babam berdel sonucunda evlenmişti. Belki de bir genç kızın hayalleri düğün gününde yıkılmıştı. Abisi sırf bir kız kaçırdı diye kabak annemin başına patlamış, sefasını dayımgil cefasını annem sürmüştü.

Bu haksızlıktı bu çok büyük bir haksızlıktı. Bir genç kızın hayalleri harcanamazdı. Bir genç kızın hayalleri yok sayılamazdı.

Bazen anneme hak verirdim, ben de berdel sonucu evlensem kaçardım derdim. Ama işin ucunda biz vardık. Çocukları  vardı. Çocuklarını nasıl bırakıp gitmişti?

DİKENLİ AŞK (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin