1.1

4K 393 413
                                    


Resmini küçük bir defterin arasına koyarak, sırasına bıraktığımda hızlı adımlarla sınıftan çıktım. Bir şey belli etmemek için kızlar tuvaletine girdiğimde derin bir nefes verdim. Resmi Taehyung'un sırasına bırakmıştım. Bunun için erken saatte uyanmıştım. Sınıf daha boşken, kimsenin görmemesi için çizdiğim resmini masasına bırakmıştım.

Görünce şaşıracağını biliyordum. Yüzümde istemsizce bir gülümseme oluştuğunda, elimle saçlarımı düzelterek, solumda duran makyaj yapan iki kıza baktım. Pek makyaj yapmazdım. Belki düğünlere giderken annemin zoruyla yapardım. Yüzümde hoş durduğunu biliyordum ama ihtiyaç duymuyordum. Belki de ihtiyaç duymalıydım?

Kızlar onlara baktığımı görünce bana baktılar. Dudağımı büzerek konuştum. "Rujunun rengi çok hoşmuş."

Kız hoşuna gittiğini belli edercesine güldü. Büyük ihtimalle alt sınıftandı.
"Gerçekten mi? Çok teşekkür ederim. Kullanmak ister misin?"

Gözlerimi büyüterek güldüm. "Ya, yakışır mı?"  İkiside hızla kafasını salladı. "Evet çok yakışır hemde. Sür hadi." Ruju elime verdiklerinde, hafif pembe tonlarındaki ruju aynadan bakarak dolgun dudaklarıma sürdüm. "Çok güzel oldu." Kız hayran şekilde konuşurken, ellerimle siyah uzun saçlarımı arkaya atarak güldüm. "Teşekkürler tatlım." Gözlerimi kısarak konuşan kıza baktım. "Seninkide güzel olmuş."

Gülerek aynadan kendine baktı. "Gerçekten mi? Bunların hepsini Kim Taehyung beni fark etsin diye yapıyorum ama hiçbir fayda etmiyor..."

Dudağını büzerek konuştuğunda, kaşlarımı çatarak ona baktım. "Kim Taehyung mu? Son sınıfta olan mı?"

Kafasını salladı. "Evet seninle aynı sınıfta. Çok şanslısın"

Dilimi dudağımda gezdirerek güldüm. "Ben şanslıyım ama sen pek şanslı değilsin."

"Ne?"

Gülümserken ruju, elini tutarak avucuna koydum. "Çünkü ne denersen dene Taehyung seni fark etmeyecek."

Arkamı dönerek hızla tuvaletten çıktığımda yüzümde oluşan gülümseme solmuştu.

Taehyung onu fark etmeyecekti.

Beni fark etmediği gibi.

Sinirle sınıfa girdiğimde, sınıfın dolduğunu fark ettim. Sıralarına yeni oturan Hoseok ve Yoongi beni gördüklerinde, Hoseok'un yanına geçerek oturdum. "Neredesin sen? Bizi beklemeyeceğini neden söylemedin?"

"Öyle gerekti üzgünüm."

Hoseok kafasını öne eğerek yüzüme baktı. "Üzgün müsün sen?"

Kafamı iki yana salladım. "Hayır."

"Sen makyaj mı yaptın?"

Anında fark etmesine gülerek kafamı kaldırdım. "Güzel olmuş mu?"

Kaşlarını kaldırarak kafasını salladı. "Olmuş ama şaşırtıcı."

"Bugünlük değişiklik yapmak istedim."

Sınıfın kapısı açıldığında, içeri giren Jimin ve Taehyung'la arkama yaslanarak onları izledim. Kalbim hızlanmıştı. Saçlarımla uğraşırken, çaktırmadan onlara bakmaya çalıştım. Arkama dönerek Yoongi'ye bir şey diyecekmiş gibi yaparak onların sırasına baktım. Taehyung çantasını, sırasının yanına koyarak, sandalyesine oturdu. Sıranın üzerindeki dosyayı gördüğünde kaşları çatılmıştı. Bakmadan önce Jimin'i dürterek önündeki dosyayı gösterdi ama Jimin omzunu silkti.

lie to me Where stories live. Discover now