1.5

4K 385 437
                                    

Marketin kapısını iterek içeri girdiğimde, ceketimin kapşonunu açarak kapıyı kapattım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Marketin kapısını iterek içeri girdiğimde, ceketimin kapşonunu açarak kapıyı kapattım. Evden dışarı çıkma yasağım bitmişti ve annem bunun ilk gününde beni markete göndermişti. Normalde buna itiraz ederdim fakat evde öylesine bunalmıştım ki bana ödül gibi gelmişti.

Dışarıda hafif yağmur atıştırıyordu ama bu beni rahatsız etmemişti. Yağmur çok yağmadığı sürece severdim. Rüzgarı az estiği zaman, karı az yağdığı zaman, güneşi az olduğu zaman sevdiğim gibi...

Market arabasını alarak sürüklerken annemin istediği birkaç şeyi arabaya attım. Tabi ki kendi istediğim şeyleri de alacaktım ama onları sona bırakıyordum. Raflar arasında gezinerek hatırladığım şeyleri arabaya atarken düşündüm. Geçirdiğim kısa sürede okulda önemli bir şey olmamış, Taehyung'la kısa olan bakışmalarımız harici bir iletişim kurmamıştık. Jimin ara sıra yanımıza uğruyor ve bizimle konuşmaya çalışıyordu. Buna şaşırdığımı itiraf etmeliyim ki bir yandan da onun en yakın arkadaşının bizimle konuşmaya çalışması hoşuma gidiyordu.

Cips reyonundan, sevdiğim cips paketlerinden birkaç tane alırken gördüğüm kişiyle gözlerim büyümüş, kalbim tedirginlikle hızla atarken market arabasını çevirerek onun ve yanındaki çocuğun göremediği rafın arasına girmiştim.

Derin nefesler alırken gözlerim korkuyla dolmuştu. Korkmamam gerektiğini biliyordum fakat yaşadığım lanet olası travma buna engel oluyordu.

Elimi kalbime çıkararak birkaç kere vururken, başımı hafif uzatarak onun daha yeni olduğu yere baktım.

Yoktu.

Sırtımda hissettiğim dokunuşla hızla arkama döndüğümde, korkuyla sıçramıştım. Gözlerim hızla dolarken istemsizce hıçkırdım.

Karşımda gördüğüm Taehyung kaşlarını çatarak bana bakıyordu.

Gözlerimi hızla silerek ifademi düzeltmeye çalıştım. "Taehyung?"

Hâlâ kaşları çatıktı. "İyi misin?"

Hızla kafamı sallarken, gözlerimi kaçırdım. "İyiyim."

"Neyin var Lisa?" Sert ama endişesini saklayamadığı gözleri üzerimde gezinirken, market arabasını tutarak ona baktım. "Bir şeyim yok. Sadece birini gördüm o kadar. Sen neden buradasın?"

Kaşlarını kaldırdı. "Birini gördüğün için mi ağladın?"

Kaşlarımı çattım. "Ağlamıyorum ben."

Alayla güldü ama bu gülüşü ciddiyet barındırıyordu. "Gözünden akan yaş pek öyle demiyor gibi." Gözleri yanağım boyunca gezindiğinde, ağladığımı yeni fark etmiştim. Yanağımı silerken ona baktım. "Ne almaya geldin?"

lie to me Where stories live. Discover now