Jimin dün gece abisini kandırıp Seokjin'lerde kalmış ve ertesi sabah da kahvaltıya Seokjin kadar erken kalkmıştı. Şimdi bir yandan Seokjin'le birlikte kahvaltıyı hazırlarken, bir yandan da abisiyle ilgili son gelişmeleri anlatıyordu.
"Abim söylediğin gibi Juliet'i randevuya çıkardı." dedi Jimin elindeki tabağı masanın üzerine özenle yerleştirirken. Daha sonra da kahve makinesinin düğmesine basıp çalıştırmıştı. "Harika bir gün geçirdiklerini söylüyor."
"Bu çok güzel bir haber Jimin." dedi Seokjin kahve için dolaptan bardak çıkarırken. "O halde son adımımıza geçip, bu muhteşem YoonMin Kurtarma Operasyonu'nu başarılı bir şekilde bitirebiliriz."
"Kesinlikle hyung."
"O halde altıncı ve son adıma geçiyoruz. Yani abin için Juliet'e aşkını ilan etme zamanı."
"Peki herhangi bir taktiğin var mı son adım için?"
"Bence samimiyetini ve aşkını hissettirmesi yeterli olacaktır." dedi Seokjin gülümserken. "Eminim ki Juliet onun aşkını kabul edecek."
"Abimin dört yıldır ona uzaktan uzağa aşık olduğunu bilse ne yapardı acaba?"
"Muhtemelen oldukça şaşırırdı." diye yanıtladı Seokjin bardakları masaya yerleştirip kahve makinesini kontrol ederken. "Abin belki de ona açıldıktan sonra bu ayrıntıdan da bahsetmeli. Eminim ki bunu duymak hoşuna gidecektir."
"Kahvaltıdan sonra eve dönüp abimle konuşacağım bunu." dedi Jimin gülümseyerek. "Muhtemelen itiraf zamanından önce evde heyecandan kendi kendine deliye dönecek."
Jimin'in sözlerinden sonra ikisi de kahkahalarla gülmüş ve tam bu sırada Yoongi gözlerini ovuşturarak mutfağa girmişti.
"Sabah sabah bu kadar komik olan ne?" diye sordu Jimin'i öptükten sonra masadaki yerine oturarak.
"Nihayet operasyonun sonuna geldik." dedi Jimin Yoongi'nin önüne bir tabak bırakırken. "Bugün eve döndüğümde abime son adımı söyleyeceğim."
"Harika!" dedi Yoongi ağzına tabaktakilerden bir parça atarken. "Sonunda abin Juliet'e kavuşuyor ve biz de ondan kurtuluyoruz. Tam hayalimdeki hayat."
"Umarım öyle olacak." dedi Jimin gülümseyerek Yoongi'yi izlerken. "Abim hayatının aşkına dört yıl sonra kavuşuyor. Çok duygusal.."
"Nihayet." dedi Yoongi alaycı bir tavırla. "Umarım bütün o korumacı tavırları ve ilgisini kendi sevgilisine verir bundan sonra. Bizi de rahat bırakır."
"Abim Juliet'le birlikteyken o kadar mutlu ki, beni hatırlamıyor bile. O yüzden kurtulduk sayılır."
"Size en başında söylemiştim." dedi Seokjin kendini beğenmiş bir gülümsemeyle ikisini süzerken. "Abinin ihtiyacı olan tek şey yalnızlıktan kurtulmak. Ve dediğim çıktı işte."
"Haklısın hyung." diye onayladı Jimin sırıtarak. "Sayende bir taşla iki kuş vurduk."
"Abin Juliet'le sevgili olunca sizin için büyük bir kutlama yemeği düzenleyeceğim." dedi Seokjin gülümseyerek. "Tadı herkesin damağında kalacak."
"Juliet'i aşırı merak ediyorum." diye mırıldandı Yoongi araya girerek. "Bir insanı kendine bu derece geri dönülemez bir şekilde aşık etmek.. Hem de ismini bile bilmeden."
"Ben de meraktan ölüyorum." dedi Jimin hemen sevgilisine katılarak. "Abim onu resmi olarak çıkmaya başladıklarında benimle tanıştıracağını söyledi. Ortada bir şey yokken onu sıkboğaz etmek istemiyormuş. Ama çatlamak üzereyim artık. Nasıl biri acaba?"
