Bölüm 17

572 48 0
                                    

3 gün sonra:

Namjoon:

Olaylar karıştığı için neredeyse Jimine sorular sormayı unutmuştum. O zindandan nasıl kaçtığını merak ediyordum. Bir yerden yardım almayıp kaçması mümkün değildi.

Odasına girince saygı ile önümde eğildi.

"Kralım bir şey mi istemiştiniz?"

"Aslında evet gözde"

"Söyleyin kralım"

"Jimin seninle konuşmak istiyorum. Kaçtığın andan beri kafamda bir sıra sorular dolaşıyor ve bu sorulara cevap bulsam mutlu olurum"

"Yapa bildiğim kadar cevaplamaya çalışıcam"

"Bak Jimin bana yalan söylemeyi düşünme cevap verirken. Ben yalanı sevmem. Dürüst bir şekilde cevap ver"

"Tamam kralım"

"Jimin sen o zindandan nasıl kaçtın?Orası yüksek güvenlikli. Ordan kaçmak zordur. Kendi başına kaçamazsın. İçerden destek mi aldın?"

Jimin başını aşağı eğip bir şey demedi. Bir süre sessizlikten sonra yeniden konuştum.

"Jimin konuş. Senin böyle yapman halk için kötü. Eğer tüm suçlular senin gibi zindandan kaçarsa o zaman ne olucak biliyor musun?Onlar arasında kurnaz olanları var. Bir kere dışarı çıkarsa yakalamanın çok zor olduğu suçlular var. Böyle insanlar kaçarsa krallık ve halk için tehlike olurlar. Bu yüzden gerçeği söylemeni teklif ederim"

Jimin yine sessiz kalmıştı.

"Jimin böyle sessiz kalma. Bir şeyler söyle. Gerçeği bilmek istiyorum"

"Gerçeği anlatıcam. Ama zindana gidelim orda daha iyi anlıyıcaksınız. Zindanda sizden bir şey istiyicem. Yaparsanız mutlu olurum. Beni haksız yere zindana atdınız. En azından böyle telafi edersiniz"

"Tamam. İstediğini yapıcam. Yeter ki anlat nasıl kaçtığını"

"Gidelim o zaman"

Onunla beraber zindana gitdik. Askerlere kapını açmalarını emretdim ve içeri girdik.

"Evet Jimin zindana geldik. Söyle söylüyüceğini"

Jimin yüzünü yandakı askere tutdu.

"Burdakı yaşlı suçlu nerde?"

Eliyle boş yeri gösteriyordu.

"Ordakı yaşlı adam dün gece öldü. Bu yüzden onu burdan çıkardık. Yeri boş kaldı"

Jimin bunu duyunca duraksadı. Bir az düşündü. Sonrasındaysa derin bir nefes alıp bana döndü.

"Gerçeği bilmek istiyor musun?"

"Evet anlat"

"Burda yaşlı bir adam vardı. O bana yardım etdi. Gizli bir geçit var zindanda. Yolu bana o yaşlı adam gösterdi. Böyle kaçtım"

"Gizli geçit nerde?Göster onu bana"

Gizli keçid olduğunu söylediği yere geldik. Ortadakı bir taşı çıkardı ve diğerleri de çıkardı. Birinin geçmesi için yeterli olan büyüklükte yer açıldı. Jimin geri çekilince askerlere döndüm.

"Siz bu geçidi iyice inceleyin. Sonra da kapayın. Kimse kaçamasın"

"Ya buraya benim gibi suçlu olduğunu sandığınız ama suçlu olmayan birini salarsanız. O zaman ne olucak?"

"Senin olayından sonra öğrendim. Artık dinlemeden yargılamıyıcam. Korkma yani. İyice sorunu araştırıcam. Bu arada Jimin gerçeği söylediğin için teşekkürler"

"Siz benim kralımsınız. Size yalan söyleyemem"

"Peki benden ne istiyiceksin?"

"Artık sizden bir şey istememe ihtiyaç kalmadı. O adam bana yardım etdi. Onu serbest bırakmanızı istiyicekdim. Ne kadar suçlu olsa da gözünde o pişmanlık ve yılların yorgunluğunu göre biliyordum. Zaten onu bıraksanız bile bir suç işlemiyicekdi. Yorgun ve yaşlıydı suç işlemeye gücü yoktu"

"Anladım. O zaman bir sorun kalmadı. Git ve iyice dinlen. Gözdemi ferah ve güzel görmek istiyorum"

"Emredersiniz kralım"

Önümde eğilip gitdi.

............................

Zindandan çıkıp sorgulamam gereken diğer suçlunun yanına gitdim. Hoseok her zamanki gibi mutfaktaydı.

"Hoseok hemen odama gel"

Cevabını dinlemeden odama gitdim. Bir süre sonra Hoseok da odama geldi.

"Kralım bir şey mi oldu?"

"Evet oldu. Sorun senin sorumsuzluğun. Unutucağımı düşünme olanları. Senin yüzünden kızıl bardakların başına bir şey gele bilirdi. Ya gerçekten hırsızlık yapmaya çalışsaydılar. O zaman ne yapıcaktın?Sorumluklarını düzgün yerine getir"

"Haklısınız kralım. Yalnış yaptım. Cezamı kabul ediyorum"

"Evet bir cezan olucak. Ama cezadan önce nereye gitdiğini sorucam. Niye verdin anahtarları Jimine?Bir şey mi olmuştu?"

"Kendimi iyi hissetmiyordum. Kusma, halsizlik ve belimde acılar vardı. Bu yüzden şifacıya gitdim. Kurtadamlar hasta olmaz. Bunun altında başka bir şey ola biliceğinden korktum. Ama korkulucak bir şey yokmuş"

"Ee neymiş sorunun?"

"Hamileyim"

"Ne?"

"Evet yavrum olucak"

"Bu çok güzel bir haber. Amcamı mı oluyorum şimdi ben?Taehyungun bundan haberi var mı?"

"Hayır. Nasıl söylüyüceğimi bilmedim"

"Kısa süre içinde açıkla gerçeği. O çocukları çok sever. Yavrusu olduğun öğrenince çok mutlu olucak"

"Haklısınız kralım. Bir an önce söylüyücem"

"O zaman cezanda bir değişiklik yapmam gerek. Yavruya zarar vermek istemem"

"Ben cezamı kabul ediyorum kralım. Yavrum da güçlüdür"

"Saçmalama Hoseok. Cezanı iptal ediyorum. Sırf hamilesin diye. Ama bir daha olursa hamileliyini takmam cezanı alırsın"

"Anladım kralım. Çok teşekkür ederim"

"Kendine dikkat et bundan sonra. Bir sorunun olursa Jimine söyle yardım etsin sana. Kendini yorma. Yiğenime iyi bak"

"Düşünceli tavrınız için teşekkürler"

"Bu ciddiyeti bırak ve eskisi gibi bana arkadaşca sarıl"

Hoseok bana sıkıca sarıldı.

"Gerçek sevgiyi özledim. Hep yanımda kralım diye çekiniyorsun resmi konuşuyorsun benimle. Bazen benim o içten Namie diyişine ihtiyacım var"

"Namie seni seviyorum. Sen harika bir arkadaşsın"

"Umarım karnındakı yavrun benim zekamı ve yakışıklılığımı alır"

Hoseok  güldü ve daha sıkı sarıldı bana.

"Umarım"





Vote sınırı:14

İyi okumalar. Hoşçakalın

My AlphaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin