Her Hafızamda Sen (Adrinette) [Tamamlandı]

13.

Adrien Agreste

Doktorun ne diyeceğini merak ediyorum.

-Bakın Bayım. Karınızı ölümden kurtardık. Ama durumu hâlâ kritik.

Gözlerim dolmuştu.

-Ama yaşayacak değil mi?

-Bunu zaman gösterecek bayım, üzgünüm.

-Bebeğimiz nasıl?

-O...

-O ne doktor bey?

-O iyi. Karınız bişeye çok üzülmüş olmalı. Bu yüzden kanama başlamış ve biraz fazla kan kaybetti. Bebek tehlikeli ayları atlattığı için yaşıyor. Ama şu an doğamaz. Karınızın bilinci kapalı ve durumu kritik. Evet bebek yaşıyor ama bundan dört beş ay önce olsaydı... Onu kurtaramazdık. Ve onun kurtuluşu bile bir mucize.

-Ama şu an iyi. Buna da şükür. Umarım Mari'm de bir an önce iyileşir.

-Umarız.

Dediler doktor, Nino ve ismini unuttuğum yanındaki bayan.

-Kan grubu A+ olan var mı aranızda?

Hemen atladım.

-Evet, benim kan grubum A+

-Hemen kan vermeniz gerekiyor. Bunu normal hamilelerde yapmıyoruz ama eşinizin kan kaybı fazlaydı bu nedenle kana ihtiyacımız var.

Mantık hatası yaptıysam affedin🙏🏻

Hemen doktorun peşine takıldım ve odanın birine girdik. Hemşirelerden birisi karşıma oturdu ve kanımı almak için hazırlık yaptı.

...

Kan verdikten sonra uzunca bir süre yatakta dinlendim. Doktor başımın dönebileceğini, bu yüzden de dinlenmem gerektiğini söylemişti.

...

Biraz kendimi iyi hissetmeye başladığımda yerimden doğruldum ve Mari'min olduğu odaya doğru yürümeye başladım.

...

Odanın içini gösteren yalnızca iki tane cam vardı. İkisi de odanın kapısının olduğu duvarın yan tarafındaki duvarda iki küçük dikdörtgendi. Oradan Mari'me bakmaya başladım.

Öyle büyük bir pişmanlık yaşıyorum ki... Keşke dilim kesilseydi, ağzım kırılsaydı, dişlerim parçalansaydı, sesim kısılsaydı da o cümlelerin hiç hiç birini kurmasaydım. Durumu hâlâ kritik. Ölüm kalım savaşı veriyor içeride. Hepsi de benim yüzümden. Hepsi benim suçum. Daha dünyaya gelmemiş bebeğini hiç düşünmeden onu dünyaya getirmek için bin bir türlü zorluk çeken bir kadına ağzına gelenleri sayan bir adam nasıl baba olabilir ki?

Ya ölselerdi? O zaman ben nasıl yaşardım?

-Artık üzülme, dostum. İkisi de iyi bak.

Dedi Nino.

-Nasıl üzülmiyim? Benim yüzümden oldu hepsi.

-Senin yüzünden mi?

Şaşkınlıkla suratıma bakıyordu.

-Bugün ki televizyon programında olanlardan dolayı çok üzerine gittim. O küçücük bebeği düşünmedim bile.

-Bak, Marinette çok güçlüdür. Ona kolay kolay bişey olmaz. Ama o sana gerçekten çok değer veriyor. Ne dedin bilmiyorum ama senin dediklerinin on katını başka biri deseydi bu kadar asla üzülmezdi. Bilemiyorum belki senin de kendini haklı gördüğün konular vardır. Bu yüzden kavga etmişsinizdir belki. Ama bak görüyor musun şimdi iyiler. Marinette ile biz liseden beri arkadaşız. Liseden beri ne kadar çok zorluk çekti bir bilsen. Ama hiç biri onu yıkamadı. Bu da gelip geçecek. İnan bana.