Gizli Güç / TAMAMLANDI / DÜZENLENECEK

45. Bölüm: Hisler

Gözlerimi açtığımda odamdaydım. Odam düzelmişti. Her şey yerli yerindeydi.

Yatağımdan kalkıp soğuk bir duş aldım ve kıyafetlerimi giydim. Saçlarımı sıkı atkuyruğu yapıp hafif bir makyaj yaptıktan sonra spor ayakkabılarımı giyip aşağıya indim.

Saçımın yarısı kırmızı yarısı gece mavisi olunca garip bir şekilde hoş duruyordu. Tamam aslında bayağı tuhaf bir şeydi. Ama... Güzeldi işte.

Yemekhaneye doğru inmeye başladım. Koridorları tek tek geçtim. Yüzümde aptal bir gülümseme vardı. Mavi Alev ile konuşmak iyi gelmişti

Teşekkürler Mavi Alev.

"Her zaman Tanrıçamız."

Zihnimde duyduğum sesle gülümsemem büyüdü. Kapıyı çalıp içeri girdiğimde hala gülümsüyordum ve aklımda sadece Mavi Alev vardı. Yemeğimi aldım ve takımlarımın olduğu masaya geçtim.

"Neden gülümsüyorsun?"

Diye neşeyle sordu Rie.

"Sır."

Dedim muzip bir sırıtışla.

"Bu arada ne oldu?"

"Odaya girdiğimizde yerde yatıyordun. Biz de seni kısa süreli bir odaya yerleştirip eski odanı düzelttik. Sonra da tekrar eski ama şu anda yeni olan odana geri getirdik. Yaklaşık 2 gündür uyuyorsun."

"Vay be! 2 gün ha?"

"Ne oldu Fire?"

"Ne mi oldu? Sinirden odayı yakıp yıktım. Gerçek anlamda yakıp yıktım. Sonra gözlerim karardı. Gözlerimi açtığımda Mavi Alev karşımda insan bedenindeydi. Onunla sohbet ettik. Bu kadar..."

"Mavi Alev..."

Diye mırıldandı Gece.

"Siyah Kılıç?"

"Evet Zincirsiz?"

"Uyumsuz nerede?"

"Buradayım!"

Sesim geldiği yöne kafamı çevirince güldüm.

"Kelle Avcılığı yapmaya devam mı ediyorsun?"

"Bu işi sevdiğimi biliyorsun!"

"Bırakmak zorunda olduğunu da biliyorsun. Krallıklara gidince..."

"Evet, biliyorum maalesef. Ama olsun! Şimdilik yapabilirim."

Onun bu çocuksu tavırlarına gülümsedim. Uyumsuz bir Kelle Avcısıydı. Bıçakları ona yeterdi. Ve hançerleri... Tüm dövüş stillerini bilirdi. Harika bir şey bu! Bir ara ben de denemiştim. Ama sıkıcı gelmeye başladı. Çünkü ben katliam yaratmayı severdim. Bir kişinin peşinden koşmak bana göre değildi.

"Zincirsiz?"

"Efendim Zehir?"

"Ne zaman gideceğiz?"

"Bilmem. Air ne zaman gidiyoruz?"

"Yarın. Ve Maya gelmiyor. Sen de Su  Krallığına Dante ile geliyorsun. Varis olarak... Fırıldak ve Uyumsuz da koruyucularınız olacak."

"Okey. Duydun Zehir."

Bir şey demedi. Sonrası sessiz bir yemekti zaten.

Yemekten sonra antrenman salonuna gitmek için yemekhaneden çıktım ama yolumu kesen bir adet Melek vardı. Diğerleri arkamdaydı. Ve her an saldırmaya hazır duruyorlardı.

"Söyle ve git Melek."

"Yapma ama kardeşim! Beni tebrik etmeyecek misin? Evleniyorum!"

Dedi gülerek. Gözlerimi devirdim.