9. Özel Bölüm : Öldü...

1.4K 143 24
                                    

Sessizlik...

Bir insanın canını bu kadar yakabilir miydi? Odadan herkesi çıkarmıştım. Herkes şok olmuştu. Suçluluk hissettiklerin emindim. Çünkü Yaşam Nefesi onlar için kullanmıştım.

Önümde oluşan ateş mektubu ile kaşlarım çatıldı. Hızla mektubu alıp okumaya başladım.

"Merhaba Buz Varisi... Bebeğini öldüreceğini duydum. Storm 'dan daha büyük bir bedel olacak bu. Güzel... Çok güzel...

Daha doğmamış bebeğinin katili olmak mükemmel hissettiriyor olmalı.

Şaman Kız...
Şila..."

Gözüm seğiriyordu. Ellerim yumruk olmuştu. Öfkeyle bağırıp masaya tekme attım.

" Şerefsiz Şila! Duyuyor musun!? Piç kurusu fahişe! Senin soyunu kurutacağım! Seni doğduğun güne pişman edeceğim! Siktiğimin fahişesi!"

Diye bağırıp dolabımı yere ittim. Yatağımın örtülerini etrafa saçtım.
Makyaj masasını dağıttım. Tüm makyaj malzemelerim yere düştü. Öfkeyle bağırıp kitaplığımı da yere düşürdüm.

" Seni öldüreceğim Şilaaaa! "

Diye bağırdım tüm gücümle. Sırtımı duvara yaslayıp ayaklarımı kendine çektim. Kollarımı kafama sarıp kafamı dizlerime gömdüm. Kocaman bir çığlık attım. Odamın camı patladı.

İçinde olduğum darmadağın oda içimi temsil ediyordu. Sanki odada değilde içimdeymişim gibi...

Birkaç dakika sonra kapı açıldı ve herkes ardı ardına girdi. Kafamı kaldırıp bakmaya zahmet etmedim bile.

Ağzımdan tek bir cümle çıkıyordu.

"Seni öldüreceğim."

"Fire?"

"Fire! Kendine gel!"

Endişeli sesler... Umrumda değildi artık. Kendime verdiğim sözü tutacaktım. Ya son olacaktım ya sonsuz...

Hızla ayağıyla kalktım. Kan çanağına dönmüş gözlerim ile onlara baktım.

"Onu bu sefer öldüreceğim. Sonsuza kadar..."

Dedim kararlı bir sesle. Gözlerim kırmızıya dönmüştü. Boynuzum parlıyordu. Gözlerim akı bile kırmızıydı. O kadar öfkeliyim ki!

"Herkes artık bedel ödeyecek! Ben ödüyorsam, herkes ödeyecek!!"

Kimsenin konulmasına izin vermeden hepimizi Perses 'in yerine ışınladım. Koşar adımlarla odasına pat diye girdim.

"Andromeda?"

Hızla üzerine yürüyüp yakalarından tuttum. Sırtını duvara yapıştırıp yukarı kaldırdım.

"Anne?"

Gözlerim tamamıyla kırmızıydı. Boynuzum ve saçlarımın Kırmızı kısmı parlıyordu.

"Uzak dur Aera. İnanılmaz derecede öfkeli... Daha önce onu hiç böyle görmedim. Ne istiyorsun prenses?"

"Şila!"

Perses'in gözlerinde korku gördüğüme emindim. Kesik kesik hızlı hızlı nefesler alıyordum. Kalp atışlarımın zirve yaptığına emindim.

"Yerini bilmiyor-"

Onu geri çekip hızla sırtını duvara vurdum. Duvarda göçük oluşurken şaşkındı.

"Bu kadar güçlü olman imkansız!"

"Söyle!"

Diye bağırdım. Parlaklıklar artıyordu.

Gizli Güç / TAMAMLANDI / DÜZENLENECEK Where stories live. Discover now