5. GÜN

51.5K 1.2K 108
                                    

"Uyanıyor!"

Deniz'in telaşlı sesini duyabiliyordum. Üzerimden bir kamyon geçmiş gibi hissediyordum. Oldukça yorgundum. Göz kapaklarımdaki ağırlığa rağmen, yavaşça açtım. Annem ve babamı görünce gülümsedim. Telaşlı yüzleri o kadar tatlıydı ki ister istemez beni mutlu etmişti. "Benden kurtulamadınız.", dediğimde hep bir ağızdan bana küfür ettiler. Bu kadar yorgun olmasam kahkaha atardım. Deniz elimi ellerinin arasına alıp konuştu, "Nasılsın?", "İyiyim Deniz merak etmeyin.", dediğimde deniz gözleri yaşlı bir şekilde güldü. "Halen abla demiyor kesinlikle çok iyi.", dedi. Kapı açılıp içeriye Uğur girdiğinde konuştu, "Baldızım uyanmış görünüşe göre.", "Oldukça iyi hemde.", dedi babam gülümseyerek. Annem yaşlı gözlerle yanıma gelip saçlarımı öptü. "Çok korktuk.", dedi. "Benden bu kadar kolay kurtulamazsınız. Daha katılmam gereken bir düğün var." dedim ablama bakarak. Ablam göz yaşlarını silerken gülüyordu. Uğur, "Hakan baba, işlemler için sizi çağırıyorlardı.", dediğinde babamla uğur çıkmışlardı.

Yanımdaki iki güzelliğe baktım, "Bakmayın öyle iyiyim." dedim. "O adam senden ne istiyordu? Neden seni kaçırmaya çalıştı?", dedi Deniz. Derin bir nefes aldım. "Sanırım arının kovanıyla oynadım ve o da beni sokmaya çalıştı.". Doğruydu, bu adam Atlas'ı sevgilim zannetmesinden sonra atağa geçmişti. Daha önce bunu tenezzül bile edemeyecek biriydi. Arada bir arar bazen şirkete gelirdi ama hiç evime gelip beni kaçırmaya çalışmamıştı. Ve bu beni korkutuyordu. "Ne oldu?", dedim olayı soruyordum. Bayıldığım için hiç bir şey bilmiyordum. Deniz, "Seni asansöre bindirdiği zaman adamlar silahı ateşledi. Merak etme kimseye bir şey olmadı. Uyarıcı niteliğinde yapmışlardı.", dediğinde rahatlamıştım. Birinin benim yüzünden yaralanmasını istemiyordum. "Yakalandı mı?", diye sordum. Yakalanmış olmasını diliyordum. Tek isteğim buydu şu an. "Hayır. Bulunamadı.", dediğinde az önceki rahatlayan bedenim yine kasılmıştı.

"Tamam." dedim sadece. Ne diyeceğimi bilmiyordum. Annem saçlarımı okşayıp öpmeye devam ediyordu. "Taşınıyorsun hemen.", dedi annem sohbete katılmıştı. Ne kadar korktuğunu tahmin edebiliyordum. Ama taşınmak istemiyordum. İğrenç bir sapık yüzünden hayatım mahvolsun istemiyordum. Elbette korkuyordum ama bu korkuyla yaşamak istemiyordum. "Tamam." dedim. Annem taşınmazsam asla rahat etmezdi biliyordum. Kaçmak saklanmak istemesem de bunu komşularım için yapıyordum. Yeterince herkesi korkutmuştum. Sevgi'nin duvara çarpışı gözlerimin önünden hiç gitmiyordu. Benim hakkım yoktu bunları onlara yaşatmaya. Tek isteğim herkesin huzurda olmasıydı.

~~~~

Yattığım yataktan kalktım. Eski odamda olmak bana lisedeymişim gibi hissettirmişti. Aşağıdan konuşma sesleri geliyordu. Koridordaki lavaboya girip elimi yüzümü yıkadım. Bol paçalı belden yüksek grili eşofmanımı ve kısa atletimi düzelttim. Yattığım için bozulmuşlardı. Sonra çekmecelerin birinde bulduğum saç tokasını alıp ev topuzu yaptım. Biraz olsun hastalıklı halden kurtulmuştum. Lavabodan çıkıp merdivenleri indim. Salonda oturan kimse yoktu. Mutfaktan gönül teyze çıkıp yanıma gelmişti, "Bizimkiler bahçede mi?", "Evet Asya kızım misafirleri de var akşam yemeğine.", dediğinde gülümsedim, "Teşekkür ederim Gönül teyzeciğim." Ön kapıdan çıkıp bahçeyi dolaştım. Arka bahçedeki masada oturan grubu görmemle gülümsedim. "Gel kızım.", babam yanına çağırdığında ona doğru yürüdüğüm, gelen misafiri yaklaştıkça daha net görüyordum, şaşırdım. Onun burada olmasını beklemiyordum. "Atlas oğlum geldi. Haberleri duymuş.", dedi Annem. Atlas ayağa kalkıp elini uzattığında şaşkın bakışlarımla elini sıkmıştım. "Teşekkür ederim zahmet etmeseydiniz." dedim. Atlas gülümseyip konuştu, "Ne demek, iyi misiniz?", diye sormuştu. İyi olup olmadığımı gerçekten merak mı ediyor diye düşünmeden edememiştim. "İyiyim.", dedim. Babam, "Otursan Asya.", dediğinde Annemin yanına oturmuştum. Karşımdaki çifte kumrular bana garip bir şekilde bakıyorlardı. Nedenini anlamasam da onları görmemezlikten geldim.

ATLAS (+18)Where stories live. Discover now