-33-

33 3 7
                                    

"Merhaba herkesee" deyip Oğuz'la masaya geçtik. Banu ve Kaan cam kenarında el ele tutuşmuş oturuyorlardı.
Midem kalktı!
Kahvaltılıklar gelince herkes yemeğe koyuldu.

Kahvaltıklar gidip yerine çay gelince masada hoş bir sohbet oluştu.

Bizim İstanbula dönüş tarihimizin konusu açılınca özellikle Oğuz'un yüzü düştü. Onun elini sıkıca tutup
"Sen gel yada uzak mesafe ilişkimizin tadına bakalım"
"Aramıza mesafeler giremez!"
"Kalplerimize?" Dedim hüzünlü bir ses tonuyla.
"Benn.. Ben seni bırakmam Berçemim"
Kafamı göğsüne yasladı ve sarıldı.
Neyseki bu sırada konu çoktan değişmişti.

"Eğer çocuğum olursa 3 tane olsun 2 si kız 1 i erkek. Biri yeşil biri mavi birinin simsiyah olsun göz rengi. Birinin sapsarı diğerinin kızıl ötekinin kahverengi saçları olsun. Kızıl saçlı kızımın çilleri olsun."-Berçem
" 3 çocuk olsun 2 erkek 1 kız. Kızımın simsiyah saçları olsun masmavi gözleri upuzun kirpikleri olsun. Abilerinin bir tanesinin göz rengi yeşil diğerinin kahverengi. En büyük abisinin saçları kahverengi diğer abisinin sarı saçları olsun."-Oğuz

"Ne tatlı olurlardı ama"
"Kesinlikle"

Biraz daha konuşup telefonu kapattık ve ben duşa girdim.

__________

Saçımı topuz yapıp evden çıktım ve buluşacağımız yere gitmek için otobüs durağına gittim.
Otobüs gelince binip arkaya oturdum.

*Emir'den;

Masamın başına oturup bir A4 kağıdı çıkardım ve içimden gelen her şeyi yazdım. Rahatlamıştım. Mutfağa gidip kendime bitki çayı yaptım. Sonra tekrar masaya oturdum ve başka bir A4 kağıdı çıkardım. Bu sefer Berçem'e bir mektup yazacaktım ama tabiiki bunu ona vermeyecektim.

Nasılsın? Umarım iyisindir çünkü ben seni Oğuz'la her gördükçe kalbimden bir yerler eksiliyor. Sen her bana değilde Oğuz'a gülümsediğinde, güldüğünde benim bir parçam eksiliyor adeta. Ama sen mutlusun ya o bana yeter. Ona her baktığında Gözlerinin nasıl parladığını görüyorum. Nasıl elini tuttuğunu,sarıldığını görmek benim için cehennem ateşi. Ve o ateş her gün biraz daha kaplıyor bedenimi.
Güç alacağım tek kişisin ama bunu bilmiyorsun. Yok oluyorum Berçem, yardım et. kayboluyorum ben boşlukta ne yapacağımı bilmiyorum. Günlerin nasıl geçtiğini bilmiyorum. Ben bir boşluktayım ve her geçen gün yanarak kayboluyorum. Beni içine çekiyor ve ben engel olamıyorum. Elimden hiçbir şey  gelmiyor Berçem.
Yardım et bana Sakuram...

Kağıdı kaplayıp diğer kağıtların olduğu kutuya koydum ve içeriye geçtim.

*Berçem'den;

Otobüsten inip cafe'ye gittim ve karşısındaki sandalyeye oturdum.

"Hoşgeldin"

                        ***
🔺SELAAAM! Nabersiniz? Yepyeni bir bölüm ile karşınızdayım! Biraz kısa olmuş olabilir ama bence çok güzel bir bölüm oldu. Kafanız karışmış olabilir ama sonraki bölüm(ler) de anlarsınız. Bir de bölüme ufak bir spoiler koydum. İlerki bölümlerde lazım olacak ;)

YAZ AŞKI {𝑡𝑎𝑚𝑎𝑚𝑙𝑎𝑛𝑑𝚤}Where stories live. Discover now