30.bölüm

11.7K 410 103
                                    


"Devran sevdalanmış."deyıverdi Welat ağa. bu kadın yanındayken söylemesi gerekenleri söyleyiveriyordu.

Rona duyduklarıyla hiç şasırmamıştı. Nede olsa Dila ile birlikte olmuşlardı. Sevmese birlikte olmazlardı. Sadece anlamyadığı konu Welat ağanın nasıl bu kadar sakin olduğuydu. Söz konusu kardeşiydi ve adam bunu gayet normal karşılıyordu.

Evet bu narmal bişeydi ama normal olmayan Welat ağaydı. Bu işte birşeyler vardı.

"Kime?"dıye sordu merak içinde genç kadın

Welat ağa karısını daha çok kendıne cekip "Bu aralar fazla meraklısın hatun." dediğinde Rona bu yakınlıktan rahatsız olsada sesini cıkarmadan kendini zorlarak başını adamın göğüsüne yaslayıp naif sesiyle "Merak ediyorum ağam. Ne olur söylesen."dediğinde Welat ağa "Suzan"deyiverdi

Rona duyduğu isimle adeta kaynar sular döküldü başından aşaya. Aklına Dilanın anlatıkları gelince, ne olduğunu anlamaya çalıştı. Devran ve Dila beraber olmuşlardı, ama Devran Suzanı seviyordu ve bu durumda Dilan kulanılmiş oluyordu.

Dilan hatalar yapmıştı ama kulanılmak onun için bile fazla ağır bir cezaydı. Heleki kulanan kişi sevdiği adamsa. 

"Ne oldu pek bir şaşırdın?"diyenen Welat ağaya cervirdi bakışlarını. Evet şaşırmıştı ama ne deyebilirdi ki. "Yoo şaşırmadım. Uykum var benim."dedyip Welat ağadan uzaklaşmaya calıştı ama genç adam izin vermedi hatta daha sıkı sarılıp

"Benden uzaklaşma."dedi. Çok mutluydu ilk defa dunyalar kadar sevdiği kadın ona iyi davranıyordu, yanına yatıyor ona sarılıyor, sorular sorup muhabet ediyordu ve bunlar Welat ağayı dünyanın en mutlusu yapıyordu.

Evet bunlar diğer insanlar için normal şeylerdi, çoğu kişi bunun kıymetünü bilmiyordu hatta. 

Sevdiğine sarılmanın kıymetini, beraber paylaşılan anların değerini. İnsanlar belkide bu yüzden geç kalıyordu seviklerine. 

Ve birkere geç kaldığında herşey ya bitmiş oluyor yada değişmiş.

Ertesi sabah Ferzan konağı herzamanki gibiydi. Herkes kendi işindeydi. Welat ağa ile birlikte Ronada sofraya inmişti. Herşey fazlasıyla normal gözüküyordu. Hatta genelinden fazla normal. 

Yemek bitince Rona istemiye istemiye sözde kocasını gecirdi. Yüzüne sahte bir gülücük takınıp.

"Kendine ve bebeğime iyi bak hatun."deyip Ronayı alnından öptü. Rona yumruklarını sıkmak zorunda kadı bu adamın onu öpmesinden nefret ediyordu. Haklıydıda onca şey yaşamıştı bu adam yüzünden.

"Tamam ağam"demekle yetindi. Welat ağa gidince ilk işi alnını elinin tersiyle silmek oldu.

Ardından mutfağa yöneldi bir bardak su doldurmak için fakat mutfağa gitiğinde gördüğü suretle birlikte tam geri donuyordu ki "Rona."diye seslendi Dila konuşabilirmiyiz. Rona ona aldırmadan tam ilerleyecekti ki Dila hızla onun koluna yapışıp.

"Sakın abime süyleme Rona seni uyarıyorum!"dedi sert sesiyle. Rona bunun üzerine "Sebeb"dedi sakince bu kızı artık sevek değil umursamıyordu bile.

"Söylersen bende Fırazı söylerim . Bunu istemesin değil mi?"dedi alay dolu sesiyle.

"Bunu yapamasın."dedi kırgınca Rona. "Yaparım! Öyle bir yaparım ki sende o çok sevdiğin Fırazın ölümünü izlersi."dedi küstahca gülümseyip ve devam etti "Sahi Rona sen ne uğursuz birşeysin böyle seni seven herkesin başına gelmeyen kalmıyo. Neden? Çünkü sen sevilmek için değil atılıp itilmek için gelmişsin bu dunyaya!"deyip pis bir şekilde güldü, ve kepıya ilerledi. 

Ferzan AşiretiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin