0.04 ♚ Monster

1.7K 67 1.5K
                                    

Şarkı: Meg and Dia - Monster

"His little whispers. 'Love me, love me' That's all I ask for. 'Love me, love me' He battered his tiny fists to feel something. Wondered what it's like to touch and feel something."

"Monster. How should I feel? Creatures lie here, looking through the window."

Bu bölüm moonlighteclipse0 sana ithaf, tüm o fikirlerin ve resimlerin ile bunu hak ettin💜💜💜

Bu bölümde yaşayabileceğinizi psikolojik sorunlardan beni sorumlu tutmadığınızı hemen buraya tamam yazarak kabul ediniz. Tamam yazmadan okumanız dahilinde çıkan sorunlardan da ben sorumlu değilim, uyardım^_^

Doğum günümü kutlamak için kaoslu bir bölümden daha iyi ne olabilir ki?

Welcome Akiho... Scene is belong to you;)

Akiho esnedi ve gözlerini ovuşturdu, biraz kendine gelene kadar yatakta kaldı. Ardından saate baktı, oyalansa da hala erkendi. Sanki biraz fazla erkendi ama Akiho daha fazla yatakta durmak istemiyordu çünkü bu sıkıcıydı. Akiho ayağa kalktı ve yatağını topladı, aslında yapacak hiçbir şeyi olmadığından bütün gün yatakta kalabilirdi ama en azından televizyon izlemek daha keyif verici olurdu. Sonuçta o dört yaşındaki bir çocuktu, yapabileceği başka ne olabilirdi ki? Akiho minik, çıplak ayaklarıyla zeminde ilerlemeye başladı, oldukça minik adımlar atıyordu ki gürültü olmasın çünkü saat çok erkendi ve babasını uyandırmak istemiyordu.

Akiho televizyon izlemek istese de duraksadı, bu çok gürültülü olacaktı. Bunu babası uyandıktan sonra yapmalıydı. Akiho salona gitmekten vazgeçti, neyse ki daha odasının kapısındaydı kolayca odasına geri dönebilirdi ama karnı guruldadı. Dün akşam pek bir şey yemediği için bu normaldi, bir şey şey yemeliydi ama mutfağa giderken daha dikkatli olmalıydı çünkü babasının odasına daha yakındı ve onu uyandırmak istemiyordu, babasını rahatsız etmemeliydi çünkü ona çok kızardı. Mutfağa vardığında tuttuğu nefesi bıraktı, babası onu şu ana kadar fark etmemişti, bu iyi haberdi çünkü bu kadar erken saat de uyanmasına da kızardı. Babası genelde her şeye kızardı.

Kahvaltı hazırlamak Akiho'nun her zaman tek başına yaptığı bir şeydi, dört yaşında olabilirdi ama bu artık onun için normal bir durum olmuştu. Babası erken uyanmazdı ve Akiho aç beklemeyi sevmezdi, gerçi babası erken uyansa da ona yemek hazırlamazdı. Akiho babasının ona bebekken bile hiç yemek yedirdiğini hatırlamıyordu, Akiho kendini bildi bileli sürekli yemeğini kendi hazırlar, kendi yer ve kendi toplardı. Bu onun her zaman ki rutiniydi ve bu ona normal geliyordu. Bebekken durumun nasıl olduğunu hatırlamıyordu ama bu duruma kolayca adapte olmuş olmalıydı, açsa kendi başının çaresine bakmalıydı çünkü kimse ona bir şey hazırlamayacaktı. Babası genelde onu görmezden gelirdi ve onu rahatsız etmediği sürece yaptığı şeylere karışmazdı, Akiho istediğini yapabilirdi. Ahiko dört yaşında olduğundan elbet yemek yapma da iyi değildi, bu yüzden genelde hep basit şeyler yerdi.

Babası da yemek konusunda iyi değildi, Akiho elbet yapmayı denerse bir şeyler başarabileceğini biliyordu. Elbet Akiho'dan daha iyi yemek yapabilirdi ama babası bununla uğraşmazdı. Bu yüzden babası kahvaltı için fazlaca mısır gevreği alırdı ve her sabah bunu yerlerdi. Akiho bundan şikayetçi değildi ama sürekli aynı şeyi yemekten bıktığı zamanlarda dolabı açar ve yapabileceği ne olup olduğuna bakardı. Bir ay içerisinde yumurta yapmakta uzlaşacağını düşünüyordu. Genelde babası Akiho'dan iki üç saat sonra kahvaltı yapardı, bazen Akiho geç uyandığında sofra da babası ile yemek yerdi ama bunun tek yemek ile pek farkı olmazdı. Babası genelde onunla konuşmaz ve yemek yedikten sonra evden ayrılırdı. Akiho mısır gevreğini her zaman ki yerinde bulamadı ve nerede olduğunu görünce gözlerini kıstı, babası neden herkesin onun kadar uzun olmadığını anlayamıyordu? Zaten tabak ve bardaklar da ondan çok yüksekteydi, şimdi mısır gevreği içinde sandalye kullanmalıydı.

Dabi Touya One ShotsWhere stories live. Discover now