Love Maze/Yoonkook✔

27

Jungkook

Karşımda pantolonun kemerini takarken, yorgun gözlerimle onu izliyordum. Hâlâ bunu böyle bir yerde yaptığıma inanamıyordum. Neyseki biri duymadan sessizce işimizi halletmiştik.

"Taehyung'a ne zaman cevap vermeyi düşünüyorsun?"

Gözlerimi ellerinden çekip yüzüne baktım. "Ben...bilmiyorum. Onu üzmek istemiyorum."

Gözlerini devirdi. "Böyle yaparak onu daha da üzeceksin."

Kaşlarımı çattım. "Ne? Neden?"

"Az önce seviştik."

Ah...doğru.

Konuşmaya devam etti. "Akşam seni bir yere davet edecek sanırım. Gitme."

Neden gitmemeyim ki? Kendi kararlarımı alabilecek olgunluktaki bir bireyim. "Buna sen karar veremezsin."

"Şu an iki taraflı oynadığının farkındasın değil mi?"

İki taraflı oynamak mı? Ne saçmalıyor bu piç? O kim ki bana yorum yapma iradesine sahipmişçesine konuşuyor? Sinirlerim gittikçe gerilmeye başlıyordu. "Bana sürtük mü demek istiyorsun?"

"Sadece uyarıyorum."

Sinirle gülüp ayağa kalkmıştım. "Hayatıma burnunu sokabilecek bir konumda olmadığını hatırlatayım."

"Zaten şu anda senin hayatını değil Taehyung'unkini düşünüyorum aptal. Hem benimle sevişecek hem de onunla flörtleşecek misin yani?"

Ne? "Ne diyorsun lan? Dediğin şeylerin farkına varmazsan sen beni değil ben seni sikeceğim."

Güldü. "Bu biraz imkânsız ama neyse."

Tanrım...şu an o sinir bozucu derecede yakışıklı olan yüzüne yumruk atmamak için kendimi zor tutuyorum. "Eğer benimle buluşmak isterse buluşacağım ve yarın bizi sevgili olarak göreceksin."

Başını olumsuz anlamda sallamıştı. "Ona karşı hislerin bile yok. Sadece bana sinirlendiğin için-"

"Buna sen mi karar veriyorsun?"

Yumruklarını sıkmıştı, belli ki o da sinirlenmişti. "Şunu söyleyip durma."

Bayık bakışlarımı ona atmaya devam ederken bir yandan da dediklerimin farkına varıyordum. Taehyung'la beraber olmak...neden kötü olsunki? Hoseok hyung her zaman haklıdır,onu dinlemem gerek.

"İğrençsin." Dedikten sonra odadan çıkmış ve hızlı adımlarla personel odasına gitmiştim. Dağılmış olan saçlarımı ve kırışmış gömleğimi düzeltip kendime çeki düzen verdim. Yoongi'nin bana bir nevi sürtük demesinden sonra nasıl davranmam gerektiğini daha iyi anlıyordum. O Taehyung'u düşünmüyordu,sadece onun olmamı istiyordu-

İçeri giren Jimin korkudan yerimde sıçramama neden olmuştu. Bunu fark etmiş ve gülmüştü. "Nerelerdesin sen? Kaç saattir seni arıyorum."

Patronumla sevişmekle meşguldüm. "Bay Min ile biraz sohbet ettik, geçen gün derse geç gittiğim için dersini kaçırmıştım. O yüzden bana derste yaptığı şeyleri anlattı."

Deney falan yaptık. Erkekler çocuk yapabilir mi deneyi.