nyctophilia | calling

|Kırmızı Saçlı Bunh*

N*1: Alo?
Gri: Merhaba.

N*1: Numaranız kayıtlı değil, kimsiniz?
Gri: Ben Gri.

N*1: Gri..? Bunun bana herhangi bir çağrışım falan mı yapması gerek?
Gri: Evet, açık bir çağrışım hem de. Anlaman için on dört saniyen var.

N*1: Şaka mısın sen? Hem neden on dört?
Gri: İki gün önce vajinasını parçalayıp yakarak öldürdüğün Bunh'ın yaşı da on dört...

N*1: Bunh mı? Neden bahsettiğin hakkında en ufak bir fikrin yok dostum, numarayı yanlış tuşlamış falan olmalısın.
Gri: Bunh. Kırmızı saçlı Bunh. Yan komşunun kızı Bunh. Marilyn'in kızı. Bunh Manson. Güldüğü zaman yüzü de saçları gibi kızarır, bembeyaz dişleri beyaz güvercinleri kıskandırırdı. Gözlerini dakikada en az üç kez kırparak konuşur, elleriyle yaptığı minik jestleri olmadan konuşamazdı. Her zaman devrik cümleler kurar, bir gün kitap okumadan uyumazdı. Ağladığında gözleri kızarmaktan kendini alamaz, karşıdaki insan onun gülmesi için çırpınırdı. 

N*1: Kapat çeneni! Bunh kim, kimden bahsediyorsun sen! Allah'ın cezası! *********!
Gri: Telefonu kapatamıyorsun.

N*1: Elbette kapatırım fakat senin gibi adi bir telefon sapığını ele verebileceğim bir ipucu yakalamaya çalışıyorum. Ve elim boş da sayılmaz.
Gri: Elin tehdidinden de boşmuş gibi geliyor. Pekala, sesin neden titriyor o halde?

N*1: Hattan kaynaklanıyordur, sana öyle geliyordur. Hem sana açıklama yapmak zorunda değilim ben!
Gri: Pekala, on dört.. on üç.. on iki...

N*1: Neler oluyor? Neden geri sayıyorsun?
Gri: On.. dokuz.. sekiz..

N*1: Kahrolası! Cevap versene!
Gri: Beş.. dört.. üç.. iki.. bir.. sıfır.. 

N*1: Cevap vermeyecek misin?
Gri: Kapıyı aç.

N*1: Ne?
Gri: Sana kapıyı aç dedim.

N*1: Pekala, sen her kimsen benden çok ağır bir darbe yiyeceksin dostum! Bekle sen.
...
Gri: Bana yapmak zorunda olmadığın açıklamayı polise yaparken iyi eğlenceler, adi herif.