20. Bölüm • Sen İyileş Ben Her Cezaya Razıyım

4.4K 167 42
                                    

Herkese merhaba :) biliyorum gecikti bölüm, üzgünüm. Umarım bu bölümü beğenirsiniz. Açıkcası ben yazarken biraz duygulandım. Multimedia da bölüm videomuz var. Bölüm şarkısı TNK-Yine Yazı Bekleriz. Bölüm videosu yüzünden şarkıyı ekleyemedim ama mutlaka o şarkıyı dinleyerek okuyun bölümü. Harika oluyor :)

Cuma karneler alınıyor. Nasıl geliyor karneler? :) on beş tatilde bol bol bölüm atmayı düşünüyorum. Yetiştirebilirsemde video yapacağım. Bu arada bu video konusunda bir sıkıntı var mı? Yani iyi oluyor mu paylaşmam? Cevapları bekliyorum. İstek sahneler varda iletirsiniz :)

Keyifli okumalar, sizleri seviyorum :)

20. Bölüm

Kerem hisettiği acılara rağmen ayağa kalktı. Yoğun bir şekilde hissettiği acı ile yüzünü buruşturdu. Canı çok yanıyordu. Sarsak adımlarla yürümeye başladı. Çok yavaş yürüyordu. Sonunda arabasının yanına gitti ve bindi. Zor gelmişti. Bir süre derin nefes alıp dinlendi. Daha sonra ağır bir şekilde arabayı çalıştırdı. Hissettiği acıları bir kenara bırakıp güçlü olmaya çalıştı. Arabasını hızlı bir şekilde kendi evine sürdü.

Can ve Zeynep ise tek kelime etmeden evlerine gitti. Zeynep yol boyunca sessizce ağlamıştı. Can'ın sinirleri hala tazeydi. Kerem ve Zeynep'e çok kızgındı. Ama hangisine daha çok kızıyordu bunu bulamamıştı. Birden öğrendiği gerçekler ile beyninden vurulmuşa dönmüştü.

Eve geldiklerinde Can Zeynep'i kolundan tutup odasına çıkardı. Hala tek kelime konuşmamışlardı. Can Zeynep'in kolunu odaya girince bıraktı. Zeynep ise anında sağ elini sol koluna götürdü ve ovdu. Canı biraz yanmıştı.

"Telefonunu ver!"

Can'ın sertçe verdiği emir karşısında Zeynep şaşkına uğradı. Yere eğdiği kafasını kaldırıp Can'a baktı.

"Bir daha tekrar etmeyeceğim, telefonunu ver!" diye bağırdı Can. Zeynep korkarak "Ama-" dedi. Can Zeynep'in itirazını kesip sertçe "Zeynep ver telefonunu!" dedi. Zeynep mecburen telefonunu çıkardı ve Can'a verdi. Can Zeynep'in elinden telefonu alıp kapıya doğru ilerledi. Çıkmadan önce kapının arka deliğindeki anahtarı eline aldı ve Zeynep'e döndü.

"Sakın ama sakın odadan çıkmak için bir hamle yapayım deme! Sakın!"

Can odadan çıkıp aşağıya indi ve hızla telefonunu eline alıp Dilek Hanım'ı aradı. Dilek Hanım telefonunu iki çalışta açtı.

"Efendim oğlum?" dedi Dilek Hanım samimi sesiyle. Can salonda sinirle volta atarken cevap verdi. "Babamla hemen eve gelin! Çok acil!"

Dilek Hanım Can'ın ses tonundan bir şey olduğunu anlamıştı. Tedirgin olmuştu. Sakin bir sesle "Bir şey mi oldu oğlum?" diye cevap verdi.

"Anne soru sorma, hemen eve gelin!" dedi Can yüksek sesle. Daha sonra telefonu kapattı ve koltuğun üstüne attı.

Zeynep odasında kapalı kapının ardında öylece duruyordu. Hala şoktaydı. Can'ın her şeyi öğrenmiş olmasına inanamıyordu. Canı yanıyordu. Tabi bunun bir diğer sebebi Kerem'in kendini kandırdığını öğrendiği günü tekrar izleyip, tekrar yaşamasıydı.

Melis'e çok öfkeliydi. Can'ı haklı buluyordu. Kerem'i ise merak ediyordu. Bir şekilde Kerem'e ulaşmak istiyordu Zeynep. Onunda canı yanıyordu. Hissediyordu. Ama elinden hiçbir şey gelmiyordu. Dört duvar arasında öylece oturmaktan başka bir şey gelmiyordu elinden.

O sırada kapı çaldı. Zeynep hemen yatağından kalkıp kapıya arkasını döndü ve karşısındaki camdan boğazı izlemeye başladı. Elinin tersi ile göz yaşlarını silip sesini düzeltti ve "Girin!" dedi. Kapı yavaşça açıldı.

Soğuk AyazWhere stories live. Discover now