-34-

596 75 49
                                    

Derin bir nefes aldım ve yüz metre uzağımda kaldığım otelin kapısının önünde bekleyen Kim Junwoo'ya baktım.Önümde iki seçenek vardı.
Ya karşısına çıkıp ne halt etmeye buraya geldiğini sorup,saatler önce kaçındığım kavgayı edecektim ya da beni görmeden arkamı dönüp kaçacaktım.Normal bir zamanda olsaydık arkamı döner,muhtemelen etrafta biraz dolaşır,gitmesini beklerdim.

Ama bugün hem sinirli hem de biraz sarhoştum ve sabahki gibi kaçarsam bu meselenin bir türlü kapanmayacağını biliyordum. Sinirimi çıkarmak için bir fırsat bulduğumdan hızlı adımlarla yürüyerek karşısına dikildim.

"Ne işin var senin burada?"Yüzüne karşı neredeyse bağırarak söylediğimde ruh hastası gibi gülüyordu.

"Canım sıkıldı biraz ve seni göreyim,dedim."Sanki normal arkadaşlarmışız gibi,öylesine bir konuşma içindeymişiz gibi konuşuyordu.Avuçlarımı sıktım ve beklemeye başladım.Eğer böyle gevşek konuşmaya devam ederse gerçekten ona vuracaktım.

"Gerizekalının teki olduğun için milyonuncu defa söylüyorum.İyi dinle.BENDEN UZAK DUR!BİR DAHA SENİ GÖRMEK İSTEMİYORUM!DEFOL GİT BURADAN!"Avazım çıktığı kadar bağırdım ve onu omuzlarından arabasına ittim.

"Fazla kalmayacağım zaten.Bugün elime bir video geçti ve ben de görmek isteyeceğini düşündüm. Normalde yarın haberlerde görecektin ama sonra fark ettim ki o senin erkek arkadaşın.Yani önce senin izlemen daha keyifli olacak."İşin sadece benimle değil Chanyeol ile de ilgili olduğunu duyunca ağzıma gelen tüm küfürleri savurmamak için beklemeye başladım.Sakin kalmak zorundaydım.

Cebinden telefonunu çıkardı ve birkaç hareketle bir video açtı.Sanırım güvenlik kamerası görüntüsüydü.Bir depoydu.Yerde kanlar içinde biri vardı ve bu kanlar içindeki adamın başında iki kişi daha vardı.Elleri ve yüzleri kan içindeydi.Bir korku filminden daha ürkütücü bir şekilde yerdeki adamı tam anlamıyla yiyorlardı.İkisinin de yüzü görünmüyordu ama ikisini de tanıyordum.Chanyeol'un uçları kan kırmızısına boyanmış beyaz saçlarını ve hafif kepçe kulaklarını görüyordum.Daha önce kafamda bunun nasıl olabileceğinin sürekli hayalini kurmuştum ama şimdi böyle capacanlı izlemek biraz korkunçtu.Birkaç saniye sonra Kyungsoo ayağa kalktı ve yüzündeki kanı sildi.Yüzlerini kameraya dönmeseler bile ben onları tanıyabiliyordum.Bir insanın bir elektrikli testereyle kesilip parça parça mini soğutuculu olan çantalara doldurulmasını izledim.Çok fazlaydı.Ayakta bile duramayacak gibi hissediyordum.

"Tepki vermediğine göre sen de zaten biliyordun bunu."dedi telefonunu kapatarak cebine koydu.O telefonu alıp yok etsem bile elinde milyon tane kaydı olduğuna emindim.Ve o milyon tane kaydı da yok etmediğimiz sürece ikisinin de başı büyük beladaydı.
Ne diyecektim ki?Nasıl savunacaktım o ikisini?Bu kayıtları nasıl elinden alabilirdim ki?

Ellerimin titremesini yok saymaya çalışarak cebime soktum.Sakin olmalıydım.Karşımdaki adam sapıktı,kötü kalpli bir herifti ama buraya gelmesinin sebebi benimle anlaşmaya çalışmaktı.Yani onunla anlaşmaya uzlaşmaya çalışmalıydım.

"Ne istiyorsun benden?"Korkusuz dimdik durmaya ve gözlerinin içine bakmaya çalıştım.Chanyeol için güçlü olmalıydım.Bu kaydın polise verilmesine izin veremezdim.

"Aslında en zevkli kısım bu.
Elimde bu videodan sayısız kopya var.
Ve sen bu kopyaları alabilmek için ne istesem yaparsın?Köpeğim olursun değil mi?"Onu oracıkta parçalasam dünya için ne kadar güzel bir yokluk olacağını düşünüyordum.Çok sık öfkelenen biri olabilirdim ama sabrımın bu kadar sınıra dayandığı olmazdı.Öfkem,başıma vurmuş gibiydi.

"Sinirden kızarmanı izlemek ne kadar zevkli,biliyor musun?Keşke elime ilk geçtiği gibi gelseymişim."

"Ne istiyorsun?"Tekrarladım.Hala saçma sapan konuşup duruyordu.Ne istediğini söylese,yüksek ihtimalle yapamayacağım bir şeydi ama en azından bir türlü anlaşmaya çalışırdım.

☄️☄️restless nights//chanbaek//☄️☄️Donde viven las historias. Descúbrelo ahora